Gazeteci Şenay Bilik Yıldırım: Gazetecilerin örgütlü olma bilincine sahip olmamaları gerçekten üzücü
Gazeteci Şenay Bilik Yıldırım ile Eskişehir'de kadın gazeteci olmayı konuştuk.
Haber Üsküdar – Muhammed Ensar Gençalp
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Eskişehir Es Gazete Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şenay Bilik Yıldırım ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız? Şu anki konumunuz nedir?
Yaşadığınız şehirde kadın gazeteci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Eskişehir’de bizim meslekte diyalog kurabilmenin çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. Yapısal olarak haber kaynaklarına daha rahat erişebiliyoruz. Onun dışında yaşam koşulları Eskişehir’de sadece kadınlar için değil genel olarak daha kolay olduğu için kadınların da bu işi yapması bir nebze kolaylaşıyor. Örneğin gece geç saatte bir yere gitmek çok sorun olmuyor, küçük şehir olduğu için ulaşımla ilgili çok sorun yaşamıyoruz, saatlerimiz yolda geçmiyor. Ya da yürüyerek veya bisikletle pek çok yere ulaşabildiğimiz için gazetecilik yapmak biraz daha kolay. Bu durum sadece kadınlar için değil, erkeklerin için de böyle tabii. Ama Eskişehir kadınlar için dediğim gibi böyle avantajlara sahip.
Kadın olmanın şöyle dezavantajları da var, meselâ pek çok yerde olduğu gibi Eskişehir'de kadınlar daha çok sahada muhabirlik yapıyor, daha alt mevkilerde yer alıyor. Ancak yazı işleri müdürleri gibi mevkilerdekiler genelde erkek ve yaşlı oluyor. Bu da zaten Eskişehir’e özel değil Türkiye'nin genel bir sorunu ve ciddiye alınma konusunda da genelde erkekleri daha fazla ciddiye alan bir kesimin de olduğunu düşünüyorum.
Yerel haber kaynaklarıyla ilişkileriniz nasıl? İletişim kurmak kolay mı zor mu sizin için?
Haber kaynaklarıyla çok rahat şekilde iletişim kurabiliyoruz. Zaten yolda yürürken dahi pek çok haber kaynağı ile karşılaşabiliyorsun. İnsanlarla sokaklarda, derneklerde veya siyasi partilerde vesaire görüşebiliyorsunuz. Bire bir şekilde telefon üzerinden de görüşme şansımız oluyor. Elbette tanıştıktan sonra geçerli bu durum. İnsanlar seni tanıdığı, bildiği zaman çok daha kolay oluyor iş. Zaten küçük bir şehir, kafeye dahi gitsen pek çok insanla karşılaşabiliyorsun. Tanınıyorsun bir şekilde o haber kaynakları, çevreleri tarafından. Zamanla hele ki güzel habercilik yapıyorsan, yaptığın haberlerle vesaire bir güven sağlıyorsun haber kaynaklarıyla. Dolayısıyla açıklama yapmak, bilgi vermek gibi şeylerden çekinmiyor yerel haber kaynakları. Çünkü sizi tanıyor ve güveniyorsa doğal olarak yardımcı oluyor.
Şehrinizde sizin dışınızda kaç kadın gazeteci var? Oransal olarak gazetecilerin yüzde kaçı kadın gazetecidir?
Eskişehir’de çok kadın gazeteci var. Diğer şehirlerdeki oranları bilmiyorum ama bence en fazla kadın gazeteci olan şehirlerden biri Eskişehir'dir. Fakat şöyle bir durum var, hani kadın gazeteci ama genelde üniversitede okuyup çalışarak yeni başlayan muhabir sayısı çok fazla. Yani genel olarak kadınlar sahada görev alıyor. Şimdi yeni yeni birkaç yıldır yazı işleri müdürlüğü yapan kadın gazeteciler de var. Bunlardan birisi de benim. Çok fazla kadın gazeteci var yani orana vursak muhtemelen yüzde elliden fazlası kadın olabilir. Bu konuda net bir rakam verebilmek benim için çok zor olur.
Şehrinizdeki gazeteci meslek örgütlerine, örneğin gazeteciler cemiyetine üye misiniz? Bu meslek örgütlerinde kadın gazeteciler yeterince temsil ediliyor mu? Bu örgütler kadın gazetecilerin yaşadıkları sorunlarla ilgili çalışma yapıyorlar mı? Bir sorun yaşadığınızda size destek oluyorlar mı?
Bu soru şu açıdan çok önemli. Eskişehir’de Gazeteciler Cemiyeti var, Çağdaş Gazeteciler Derneği var. Bu ikisi de aslında gazetecilerin aktif olması gereken yerler ama bunlar biraz daha sosyal etkinlik, buluşma gibi şeylerle sınırlı kalıyor. Meslek alanında sizi besleyecek ya da sizin haklarınız konusunda bir şeyler yapmanızı teşvik edecek yerler değiller bunlar. Bir birliktelik sağlamak bakımından evet güzel ama burada doğru düzgün bir faaliyetleri yok, olsa bile çok sınırlı. Bu anlamda Türkiye Gazeteciler Sendikası’nı çok daha fazla önemsiyorum. Bu yüzden de Eskişehir temsilcisi oldum ve bu anlamda örgütlenmede sendikanın daha etkili olduğunu düşünüyorum ama sendika konusunda çok ciddi sorunlar yaşıyoruz işverenlerle. Burada sendikalı oldukları için işten çıkarılmakla tehdit edilen gazeteciler oldu, sendikadan zorla istifa ettirilenler oldu. Dolayısıyla sendikanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye Gazeteciler Sendikası burada çok daha etkin bir şekilde çalışmak istiyor ama maalesef yerelde patronlar yüzünden çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.
Ama bunun yanı sıra benim Eskişehir’le ilgili aktarabileceğim daha önemli bir konu, gazetecilerin çok fazla örgütlü olma bilincine henüz sahip olmamaları gerçekten üzücü. Çünkü bizim meslek rekabetin olduğu bir meslek. Dolayısıyla patronun gözüne girmek isteyen bazı gazeteciler, kendileri de bu mesleği yapmalarına rağmen kişisel çıkarları nedeniyle sendikaya büyük zararlar verebiliyorlar. Bu nedenle burada sendikal bir örgütlenme sağlamak biraz zor ama eskisinden daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Çalıştığınız medya kuruluşunda kadın gazetecilerle erkek gazeteciler arasında ücret farklılığı var mı? Yoksa eşit işe eşit ücret ilkesi mi geçerli?
Benim çalıştığım medya kuruluşunda kadın gazetecilerle erkek gazeteciler arasında bir ücret farklılığı yok. Ücret değişkenliği kadın erkek farkından değil pozisyon farkı dolayısıyla oluşuyor. Meselâ yazı işleri müdürü tabii ki bir muhabirden daha fazla maaş alıyor. Ama benimle aynı işi yapan bir çalışan da benimle aynı ücreti alıyor yani eşit işe eşit ücret ilkesi geçerli.
Genel olarak bir değerlendirme yaparsanız, Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor mu kolay mı?
Benim düşünceme göre kadın veya erkek olarak değil, gazeteciliği gerçekten isteyerek yapmak ve mecbur olduğu için, başka bir iş vesaire bulamadığı için yapmak arasında zorluklar ve kolaylıklar var. Yani istemediğiniz bir işi yapmak zaten çok zordur. Ama severek ve isteyerek bir ideal olarak bu mesleği yapıyorsanız çok zorluk olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki ekonomik anlamda zorluklara değinmeden geçmemek gerek. Ben ilk başladığım zamanlarda ciddi şekilde fiziksel ve zihinsel açıdan yorgun oluyordum. Geçimle ilgili ciddi sorunlar yaşıyordum ilk yıllarda. Ama mesleğe tutunup bırakmadığınız zaman, isteyerek yaptınız zaman sonraki yıllarda koşullar kolaylaşıyor.
Kadın gazeteci olmanın getirdiği ayrı zorluklar vardır tabii, pek çok meslektaşım da bunu yaşamıştır ama ben kendi adıma ilk yıllarda yaşadığım zorluklar dışında kadın olduğum için yaşadığım ekstra bir zorluk olmadı.
Son olarak, eklemek istediğiniz başka bir husus var mıdır?
Eklemek istediğim başka bir şey yok. Teşekkür ederim, iyi çalışmalar.