Girişimcilikte devlet sestekleri irdelendi
Haber Üsküdar - Abdullah Şaşkın
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından “Girişimcilik Sohbetleri: Girişimcilikte Devlet Destekleri” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Dinçer Atlı’nın konuğu Yönetim ve Yatırım Danışmanı Dr. İsmail Gürsoy oldu.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından “Girişimcilik Sohbetleri: Girişimcilikte Devlet Destekleri” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Dinçer Atlı’nın konuğu Yönetim ve Yatırım Danışmanı Dr. İsmail Gürsoy oldu. Söyleşide girişimcilerin desteklendiği kurumlar ve bakanlıkların faaliyetleri irdelendi.
“Her bakanlığın bir faaliyet alanı var”
Devlet destek gruplarından bahseden ve bakanlıkların da ayrı ayrı faaliyet grupları olduğunu vurgulayan İsmail Gürsoy: “Bugün girişimcilikte devlet destekleri, teşvikleri konusunu işleyeceğiz. Bu geniş bir konu. İlk olarak devlet destekli kurumlardan bahsetmek istiyorum. Birçok şekilde destek veren kurum var ama verdikleri desteklerin yönleri de biraz değiştiği için biz biraz daha girişimcilere destek veren kurumlardan bahsedeceğiz. Devlet desteği sağlayan bakanlıklara değinmek istiyorum. Aslında şöyle bir durum var, her bakanlığın kendine ait bir faaliyet alanı var. Devlet, yapacağı faaliyetleri bakanlıklar üzerinden yapıyor. Burada stratejik çalışmalar ve sonra faaliyet çalışmaları yapılıyor. Bu faaliyetleri de programlamak için takvimlendiriyorlar. Hepsini yapmaya güç yetmiyor genellikle. Biliyorsunuz İktisatta sınırsız ihtiyaçlar vardır ama kaynaklar yetersizdir. Bu sene için yapılması öngörülen projelerin kaynak yetersizliğinden başka bir zamana ertelenme durumu da meydana geliyor. Devlet, imkanlarıyla bazı projeleri ister istemez yapamıyor. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler de bizi desteklerse daha fazla yol alırız, diyor. Bununla ilgili olarak hemen hemen her bakanlık kendi faaliyet alanı ile ilgili olarak çeşitli kaynaklar yayınlıyor. Bir kısmı bunların proje teklif çağrısı niteliğinde yapılıyor. Kimisi de ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığı ile desteklemeye çalışıyor. Aslında her bakanlık kendi faaliyet alanları ile destek ve teşviklerini vererek kendi amaçlarına ulaşmaya çalışıyor. Onları stratejik açılardan desteklemeye çalışılıyor.” dedi.
“Bunların hepsi bakanlıkların misyonları içerisinde hareket eden gruplar”
Devlet desteğinde bulunan bakanlıkların, girişimcilere önemli desteklerini ifade eden ve bakanlık alt gruplarına değinen Gürsoy, “Burada var olan bakanlıklar duruma göre bazen çeşitli destek unsurları ile ilgili projeleri topluyorlar ve bu projelerle işletmelere destek oluyorlar. Fakat bu bakanlıklar daha rutin destek ve teşvik sağlayan bakanlıklar. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı var. Bu bakanlığın altında 5 tane önemli birim var. AR-GE Teşvikleri Genel Müdürlüğü var. Bu bildiğiniz teknoparklar, AR-GE merkezleri bu genel müdürlük bünyesi altında teşvikten yararlanıyor. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü var. Bu bakanlığın yine birimlerinden bir tanesi de Yatırım Teşvik dediğimiz 81 ilin tamamı ile yapacağınız yatırım hakkında destek aldığınız birimdir. Kalkınma Ajansları TÜBİTAK ve KOSGEB, bağlı bir kuruluş olarak varlar. Sanayi Bakanlığı’nın Genel Müdürlüğü değil ama onlara bağlı ya da onlar adına çalışan kurumlar olarak faaliyetlerine devam ediyorlar. KOSGEB yeni girişimciler adına çok önemli bir destek. Özellikle yeni girişimcilere destek sağlayan kurumlardan bir tanesi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var. Bunun da altında iki kurum var. Bunlar bakanlığın direkt olarak teşkilatı değil ama ilgili kuruluş olarak geçiyor. Bunlar herkesin bildiği üzere İŞKUR ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK). SGK, sigorta ile ilgili iş yapan bir bölüm. Diğer desteklerden yararlansanız da SGK üzerinden aldığınız izinlerle bu muafiyetlerden yararlanabiliyorsunuz. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın altında Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası var. Bunların hepsi bu bakanlıkların misyonu çerçevesinde hareket eden gruplar.” sözlerini kullandı.
“En fazla kullanılan destek yöntemi muafiyet”
Destek türlerine değinen Gürsoy, “Destek türlerinde hibe dediğimiz bir destek türü var. Aslında bu yatırımcıların en sevdiği destek türü. Çünkü burada bir geri ödeme yok. Burada almış olduğunuz devlet desteği, tamamen şartlara uyduğunuz taktirde sizin öz kaynağınıza geçiyor. Düşük faiz kredili destek türümüz de var. Örneğin gidip fondan piyasanın çok çok altındaki oranlardan kredi alabiliyorsunuz. Faizsiz kredi desteği diye bir destek grubumuz daha var. KOSGEB’de pandemi nedeniyle faizsiz kredi desteği de başlamış durumda. 3 Mayıs’ta da başvuruları başlayacak. Küçük işletmelere otuz bin lira, orta ölçekli işletmelere ise yetmiş beş bin liralık kredi desteği sağlanıyor. 2024’te ise geri ödemelerin başlayacağını da hatırlatalım. Bu tarz önemli kaynaklardan da girişimciler yararlanabiliyorlar. Fakat en fazla kullanılan yöntem muafiyet. Muafiyet desteğinde belirli vergiyi ya da sigorta primini ödemiyorsunuz. KDV ödemiyorsunuz, gümrük vergisi ödemiyorsunuz. Çalıştırdığınız personelin bir maliyeti vardır. Bunlarla ilgili ödemeleri yapmıyorsunuz. Bunlar tabii düşük rakamlarmış gibi gelebilir ama toplamda bunlar çok önemli rakamlara ulaşıyorlar. Son başlığımız da teknik destek. Bu destek türünde iş yerlerindeki danışmanlık, eğitim gibi ihtiyaçlara destek oluyorlar. Bazen ilgili kurumlardan bazen dışarıdan destek de sağlanabiliyor.”