Aşı hem bireyi hem de toplumu korur
Aşı hakkındaki tüm detayları Dr. Çağlanur Bozacı ile konuştuk.
Bazen anne karnından itibaren başlayan, birey için ilk müdahale olan aşı milyonlarca çocuğun ölümünün engellenmesini sağlıyor. Öte yandan, çeşitli gerekçelerle aşı yaptırmak istemeyen ailelerin sayısı da günden güne artıyor.
Aşı ile dünyada her yıl yaklaşık 3 milyon çocuğun ölümü engelleniyor. Buna rağmen aşı yaptırmak istemeyenlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. Aşı yaptırmak istemeyenlerin söyledikleri gerekçelerin başında, aşının içinde zararlı maddelerin olduğunu düşünmeleri ve insan doğasına aykırı olduğundan kaygı duymaları geliyor. Öte yandan, aşının bazı hastalıkları tamamen önleyebilme ihtimali söz konusu, örneğin çiçek hastalığının dünya üzerinde 1977 yılından beri hiç görülmemesi gibi. Biz de aşının yararlarını, varsa zararlarını bir uzmana soralım istedik. İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Doktoru Çağlanur Bozacı ile söyleşi yapmaya karar verdik.
Aşı nedir? Aşı yapılma amaçlarından bahseder misiniz?
Aşı aslında en genel tabiriyle bağışıklık sistemini uyararak hastalığa karşı koruma sağlayan biyolojik ürünlerdir. Aşılamada asıl bizim istediğimiz, kişinin etkenle en başta karşılaşarak vücudunun ona karşı bağışıklık oluşturması ama bu sırada da hastalığa yakalanmaması bizim temel amacımız. Böylece kişi hastalık etkeniyle karşılaştığında bağışıklık sistemi bu etkeni hatırlayacak ve hızlıca yanıt geliştirecek. Böylece hastalık ya ortaya hiç çıkmadan ya da hafif şekilde yaşanıp geçebilecek.
Aşı toplum sağlığına ne yönde etki ediyor?
Aşılama özellikle çocuk sağlığında oldukça öne çıkan koruyucu bir sağlık hizmeti. Tarih boyunca bizim kendi coğrafyamızda ve hâlâ farklı coğrafyalarda da ölümlere neden olan pek çok hastalığın önlenerek sağlığın korunması ve bu sağlıklı olma halinin devamının insan ve toplum sağlığı açısından faydasını bence tartışmaya bile gerek yok.
Aşının yan etkileri oluyor mu?
Aşının elbette pek çok yan etkisi oluyor. Biz genel olarak aşının yan etkilerini üç başlık olarak inceliyoruz. En sık gördüğümüz lokal yan etkiler, yani aşının yapıldığı yerde ağrı, şişlik, kızarıklık olması gibi durumlar. İkinci başlığımız sistemik yan etkiler. Bu, aşının tipine özgü olmayan ama genel olarak ateş, halsizlik, baş ağrısı, iştah kaybı, kas ağrıları, küçük bir enfeksiyon geçiriyormuş gibi yan etkiler. Ve son olarak bizim en korktuğumuz, en ciddiye aldığımız alerjik yan etkiler. Aşı tabii pek çok bileşenden oluşuyor. Sadece mikroorganizma değil, koruyucular gibi maddeler de var içinde. O maddelerden birine karşı kişide bir yan etki gelişebiliyor.
Aşının içindeki civa, thiomersal, alüminyum gibi maddelerin sağlığa zararlı olduğu söyleniyor. Bilgi verebilir misiniz?
Bu konu tabii bizim aşılarla ilgili en çok maruz kaldığımız kısım. Aileler en çok bunu soruyorlar bize. Geçen yıl sizin de biraz önce saydığınız bu maddelerle otizm arasında bağlantı kuran bir çalışma yayımlanmıştı. Çalışmada kaynak olarak 12 vaka gösterilmişti. Türk Tabipler Birliği (TTB), bu konuyu araştırdıktan sonra, çalışmada etik dışı uygulamalar olduğu ve sonuçların çarpıtıldığı ortaya kondu ve makale dergi tarafından yayından kaldırıldı. TTB de bunu duyurdu. Yani bilimsel olarak aşı ile otizm arasında bağlantı kuran bir çalışma yok. Ayrıca kullandığımız pek çok kozmetik üründe aynı maddeler var. Aşılamada kullanılan miktar onlara göre daha az olmasına karşın, tartışmalar kozmetikte değil aşıda oluyor.
Aşı ne zaman yapılmamalı?
Bu da çok önemli aslında. Enfeksiyon durumlarında aşılamayı çok önermiyoruz. Tabii küçük bir üst solunum yolu enfeksiyonu, küçük bir ishal durumu olduğunda aşı yapıyoruz, ama ateşi 38 derecenin üstüne çıkan çocuk için aşıyı ertelemeyi öneriyoruz. Gebelere özellikle canlı aşıları yapmak istemiyoruz. Tüm aşılar demiyorum, sadece canlı aşılar. Ve yine doğuştan bağışıklığı baskılanmış çocuklar ya da kanser tedavisi görüp yine bağışıklığını bizim baskıladığımız kişilere canlı aşı önermiyoruz. Ve yine en önemli yapılmaması gereken işlemlerden biri de, bir önceki aşı dozunda alerji gibi bir durum gelişen çocuklara aynı aşının ikinci dozunu yapmıyoruz.
Çocuğuna aşı yaptırmak istemeyen ebeveynler oluyor mu? Gerekçeleri neler?
Tabii oluyor, oldukça da çok oluyor aslında. Genellikle biraz önce bu konuştuğumuz koruyucu maddelerin yan etkilerini bahane olarak sunuyorlar bize. Ama benim kişisel fikrim, bu yaptıkları kendi çocuklarını riske atmaktan kesinlikle daha fazlası.
Ailelerin çocuklarına aşı yaptırmama özgürlükleri var mı?
Ailelerin bu taleplerine karşı yasal bir yaptırımımız yok maalesef. Çocuğuna aşı yaptırmayan aileler oluyor. Bu sayı Türkiye’de 20 bini geçmiş artık. Hatta 2-3 yıl önce bir Cumhuriyet Savcısı çocuklarına aşı yaptırmak istemediğini söylemişti, Sağlık Bakanlığı da bu savcıya dava açmıştı. Ve Cumhuriyet Savcısı davayı kazanan taraf olmuştu.
Yeni doğan ve çocukluk dönemi aşıları nelerdir?
Hepatit A ve B aşılarını yapıyoruz. Tüberküloz için verem aşısı, çocuk felci aşısı, 5’li aşı dediğimiz difteri, tetanoz, boğmaca, inaktif polio, hemofilus influenza Tip B’ye karşın aşımız var. Su çiçeği, kızamık, kızamıkçık. Bu aşıların tamamı isimlerini aldıkları hastalıklara koruyuculuk sağlıyor.
Peki sizce aşı neden yapılmalı?
Aşının iki temel amacı var. İlk amaç hastalığa karşı aşı yapılan kişiyi korumak. İkinci amaç ise toplumu korumak. Yani biz aslında grup halinde aşıladıkça insanları, toplumda hastalığı da kontrol etmiş oluyoruz.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Bence toplumun bu bilgilere gerçekten ihtiyacı var. Siz bu bilgileri ne kadar çok bizlerden alır topluma sunarsanız, aşının yaygınlaşacağını ve aşıya karşı olan tepkilerin de o kadar azalacağını düşünüyorum.