Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Südemen: Masa başı habercilik ön plana çıkmaya başladı
Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Südemen ile bir röportj yaptık.
Haber Üsküdar – Hande Deniz Uluğ
Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Südemen ile bir röportaj gerçekleştirdim. Kendisine, cemiyet ve Aksaray’da gazetecilik hakkında sorular yönelttim.
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
1958 Aksaray doğumluyum. Aksaray Lisesi mezunuyum. İkinci kuşak temsilcisi olarak öğrencilik yıllarımızda tatillerde baba mesleğini devam ettirebilmek adına gazete ve matbaada çıraklıktan başladım ve bugün gazete sahibi olarak görev yapmaktayım.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
68 Aksaray Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında kuruldu. Daha önce farklı cemiyetlerde bulunmuştum. 2007 yılında cemiyetin başkanı oldum. Cemiyetlerin temel amacı, meslek mensuplarının birlik ve beraberliğinin yanı sıra, mesleki sorunlara çözüm üretmek ve ilgili kurum ve kuruluşlarla olan diyaloglar neticesinde bir takım sosyal faaliyetlerde bulunmaktır. Cemiyetin halen 30 civarında üyesi vardır. Üye yaparken önemli bir kriter olan mesleğini gazetecilikle devam ettirme şartından dolayı üye sayısı sınırlı bırakılmıştır. Yoksa bazı bölgelerde görüldüğü gibi her gelen derneğe üye yapılmamıştır. Cemiyet olarak yılda iki defa gazetecilerle ilgili önemli günlerde bir araya gelmenin yanı sıra, ziyaretler, çeşitli kurumlara kapılarımızı açıp basın toplantılarına ev sahipliği yapmak ve son dönemlerde basın buluşmaları adı altında şehrin idarecileri başta olmak üzere, siyasiler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri konuk edilerek hizmetleri ve basın mensuplarının soruları ile gündem oluşturmak gibi faaliyetler içerisindeyiz.
Cemiyet Başkanlığını yaptığınız şehrinizde gazetecilik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç basılı gazete var, kaç bağımsız haber sitesi var? Şehrinizdeki gazeteciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Halen Basın İlan Kurumu kapsamında merkezde 7 gazete, bir ilçemizde de 1 gazete vasıflı gazete unvanını taşıyarak resmi ilan alıyor. Bunun dışında bir gazete ilan almadan yayınını devam ettirirken, bir gazete de bekleme süresine tabi olarak yayın hayatını sürdürüyor. Aylık çıkan şimdilik bir gazetemiz de var. Devletin AA'sının dışında IHA, DHA ve ANKA gibi özel ajansların temsilcileri ilimizde faaliyet gösteriyorlar. Şehir gazeteciliği elbette gelişen teknolojiye göre yazılı basının dışında sanal alemde de güç kazanmaya başladı. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, sahada ajans muhabirlerinin dışında medya kuruluşlarının çok fazla bir etkinlikleri kalmadı. Daha çok masa başı habercilik ön plana çıkmaya başladı. Zira sivil tolum kuruluşlarının hemen hemen hepsinde kurum içerisinde basın masası oluşturulup, haber ve fotoğrafları bizzat kendileri atmaya başladılar. Bu da gazetecileri tembelleştirdi. Özel haber çok az olduğu gibi, geçmişte röportaj olan gazetelerde günümüzde hemen hemen hiç rastlanmaz hale geldi.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
Gazeteciler kendi aralarında birlik ve beraberliği sağlayamaz hale geldiler. En önemli sebebi, alt yapısı olmayan, farklı meslek dallarından gazetecilik alanına geçerek kimileri toplumda itibar görmek, kimileri intikam hırsı ile meslekte yürümek, kimileri de parasal bir getirisi kalmayan sektörde tetikçilik yaparak gücünü gösterip mesleği icra etmek gibi olumsuzlukların yaşanması, mesleki sorunlar yumağının da büyümesine neden oldu. Cemiyet olarak birlikte hareket etme ve asgari müştereklerde bir ve beraber olma gibi girişimlerimiz olsa da boşta kaldığını gördük. Medya birimleri olarak geçmişte sadece gazete ve televizyonlar vardı. Ama şimdi internet gazeteciliği ve sosyal medya, haber portalları adında resmiyeti bile olmayan birimler medya içerisinde faaliyet gösterince, disiplin altına almak da zorlaştı, mesleki birliktelik oluşturmak da neredeyse imkânsız hale geldi.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Halkın gazetecilere bakış açısında seviye oldukça düşük. Bunun en büyük nedeni, birkaç cümle ile bahsettiğim nitelikte gazeteciliğe soyunanların toplum içerisindeki hal ve gidişleri bir yana, sürekli birilerini karalama ya da iftira atma gibi alışkanlıklarının devam ettirilmesi ile gerek toplum içerisinde gerekse bürokraside negatif bir bakış açısı hakim. Çok nadir olmakla birlikte toplum menfaati doğrultusunda yapılan bir haber, bu konuda gönülleri hoş tutacak bir yazının ya da makalenin yayınının, zaman zaman az sayıda insan tarafından takdir edilmesi, meslek aşkını yeniden tetikleyen anlar olarak kabul edebiliriz.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Yeni basın yasasını destekleyenlerdeniz. Zira şahsım ve cemiyetimizi oluşturan gazetecilerin ilkeli duruşları, iftira ve yalan haberden uzak, sadece toplumsal konularda görüş bildirmenin yanı sıra, şehrin güzellikleri etrafında oluşan sevgi yumağını büyütme azmi, yeni yasayı desteklemede en büyük etken diyebiliriz. Bilgisayar karşısına geçip bugün kime iftira atalım, ya da falancaya bir haber yapıp şantaj niyetine kullanarak, üç beş kuruş para sızdıralım diyenler, yeni yasa ile inşallah ortadan kalkacaklar.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Yerel medya yaygın medyadan daha az özgür. Zira küçük yerlerde insanlar cadde ve sokaklarda karşılaşıp sürekli birbirleri ile selamlaşıp muhabbet etme imkânı bulması, yüz aşinalığı özgür haber yapmada bir set görünür. Yaygın medyada kişiler ve kurumlar aleyhine çıkacak bir yazı ve resim, hem insanları kimi kime şikâyet edeyim düşüncesini hakim kılarken, daha geniş bir yelpazede çalışma imkânı sunması özgürlükleri de bir adım daha yukarı çekmiş oluyor. Oysa yerelde yarın nasıl yüz yüze bakarız gibisinden bir sorumluluk taşımanın getirdiği ikilem, yerel medyanın dar alanda özgürlüklerinin kısıtlandığı izlenimini doğuruyor. Yaygın medyanın imkânlarının daha geniş olması özgürce ifadelerin yanı sıra özgürlükleri de beyinlerde bir üst sekmente taşımasına neden oluyor diyebiliriz.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mıdır?
Evet ne kadar güzelliklerden ve iyiliklerden yana bir tavır sergilesek de negatif insanların sayılarını düşüremiyoruz. Bunun da en büyük nedeni işini bilen, sorumluluk sahibi insanların daha cesur olmamasından kaynaklanıyor. Elini taşın altına koymaya hazır insan sayısının artması gerekirken, kişisel menfaatlerin hem ülke menfaatleri, hem de mesleki menfaatlerin önüne geçmesi ile bu karmaşanın devam etmesi sürecinde, sorunların da katlanarak büyüyeceğini tahmin ediyoruz.