Haber Üsküdar – Doğa Kaçmaz

15 Mayıs 2020 itibariyle başlayan ve dört gün sürecek olan sokağa çıkma yasağı öncesinde vatandaşlar, taze sebze ve meyve stoğunu yaptı. Biz de Haber Üsküdar olarak, yaşanan yoğunluk ve alınan önlemleri öğrenmek için İstanbul Beykoz’da ikamet eden Manav Ali Bülbül ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Sokağa çıkma yasağı öncesinde, müşteri yoğunluğunda gözle görülür bir artış oluyor mu?

Kesinlikle evet. Bu süreçte işi son dakikaya bırakmayı seven bir millet olduğumuzu bir kere daha anladım. Bütün hafta içi gayet verimsiz geçerken, son günde inanılmaz bir yığılma yaşıyoruz.

Bu yığılma, sosyal mesafe ve hijyen kurallarını tehdit ediyor mu? Ediyorsa ne gibi önlemlere başvuruyorsunuz?

Bir kere biz hiçbir zaman maskesiz ve eldivensiz şekilde ürünlere dokunmuyoruz. Vatandaşa da dokundurmamaya çalışıyoruz. Yani kendin seç dönemi rafa kalktı. Eliyle işaret ediyor, biz seçiyoruz ve poşete doldurup veriyoruz. Kendimiz açısından teması sıfıra indiriyoruz ancak sizin de fotoğraflarını çektiğiniz üzere, müşteriler birbirleriyle sosyal mesafe namına hiçbir şey bırakmıyorlar. Herkes dip dibe.

Para alışverişini gerçekleştirirken müşterilerden aldığınız paraları ve para üstlerini de aynı cebinizde tuttuğunuzu gözlemledim. Sizce bu tehlikeli değil mi?

(Gülüyor) Valla bak, bu şimdi aklıma geldi benim. Bundan sonra müşterilerden gelen parayı bir cebe, para üstü için kullanacağımız kendi paramızı başka bir cebe koyacağım.

Sebze ve meyve fiyatlarında durum nasıl? Salgın fiyatları yükseltti mi? Vatandaşın tepkisi ne oluyor bu duruma?

İç açıcı değil, geçen seneye nazaran neredeyse her üründe en az yüzde 40 zam var ama zammın sebebi biz değiliz ki. Vatandaş tepkiyi bize gösteriyor, sanki biz belirliyoruz fiyatı. Aldığımız fiyatlar belli. Gitsinler halden alsınlar o zaman, ne kadar fark edecek ki sanki.

Sebze ve meyvelerdeki bu yüksek fiyatlar ne kadar daha devam eder? Öngörünüz nedir?

En az altı ay daha böyle gider. Bu sadece mevsimsel değil. A’dan Z’ye her şeye zam gelmiş, ister istemez fiyatlara yansımak zorunda. Bu dükkânın kirası geçen sene 4.000 lira idi. Şu an 4.600 lira. Bu 600 TL nereye yansıyacak? Bu en basit örnekti. Her şeye zam gelmişken biz de o zamları yansıtmak zorundayız.

Son olarak, bu süreçte devletten beklentileriniz nelerdir? Yapılması gerekenler yapılıyor mu?

Ne diyeyim ki, ‘gölge etme başka ihsan eylemem’ diyor ya (gülüyor) aynı öyle işte. Allah’tan dileğim, yakın zamanda bu musibetin bitmesi ve hayatın normale dönmesi. Çok fazla insan mağdur oldu, işsiz kaldı. Uzun bir süre bu şekilde idare edemez bu insanlar. Kötü durumda olan vatandaşlara yardım edilmesi gerekiyor. Size de teşekkür ederim, problemlerimizi sorduğunuz için.