Beşiktaş ilçesindeki Yıldız Korusu'nda rahatlatıcı bir gezintiye çıktık.
Haber Üsküdar - İrem Gül
Betonların arasında sıkışıp kalmış İstanbullular için nefeslenilebilecek ideal ormanlardan biridir Yıldız Korusu ya da diğer adıyla Yıldız Parkı. Koru'ya ayak bastığınız andan itibaren âdeta bir cennetin ortasına düşmüş gibi hissediyorsunuz. Yani en azından yeşilliklere hasret kalmış İstanbullular için durum böyle. Çeşit çeşit ağaçları, bitkileri, farklı türlerdeki kuşları, sincapları, kedileri, köpekleri, ördekleri, şelaleri, gölleri, asma köprüleri açısından da oldukça zengin bir koru. 400 yıllık Sekoya ağaçlarının da bulunduğu Yıldız Korusu'nda Ardıç, Çin Şemsiyesi, Oya Ağacı, Yalancı Akasya, Porsuk, Acem Dutu, Çam, Köknar, Sedir, Dişbudak, Ladin, Sabun Ağacı, Kaymak Ağacı, Amerikan Lale Ağacı gibi birçok ağaç türü de bulunuyor. Bu rengarenk ağaçları ve çeşitli bitkileri her mevsim ayrı bir görsel şölen sunuyor bizlere.
Ben sonbahar mevsiminde gittim, göllerin ve yerlerin üzerine düşen o renk renk yaprakların sunduğu eşsiz şölene şahit oldum. Kuşların havadaki dansı, ördeklerin gölde yüzerken çıkardığı su sesleri, yaprakların havada süzülüşü, sincapların ağaçtan ağaca kaçışı, ağaçların tepesinde duran papağanların sesi insana huzur veriyor doğrusu.
İstanbul'un en büyük korusu olan Yıldız Korosu'nun içerisinde; Malta Köşkü ve Çadır Köşkü olmak üzere iki tane tarihi köşk bulunuyor. Bu köşklerin içerisinde restoran ve kafeterya hizmetleri de veriliyor. Köşklerin içerisinde yemeğinizi yerken manzaranın keyfini de doyasıya sürebilirsiniz. Bu iki ihtişamlı köşkün bulunduğu Yıldız Korusu'nun tarihi Osmanlı'ya dayanıyor. Osmanlı döneminde Yıldız Parkı "Kazancıoğlu Bahçesi" adıyla bir aileye ait iken 4. Murat mülk sahibi aileden koruyu satın alarak kızı Maya Sultan'a hediye etmiş. Günümüzde ise Koru'yu İstanbul Büyükşehir Belediyesi işletiyor. Öncesinde Çırağan Sarayı'nın arka bahçesinde olan bu park, Yıldız Sarayı da dahil edilerek "Yıldız Parkı" adını almış. Günümüzde Yıldız Parkı ve Yıldız Korusu olarak biliniyor. Bakımını ve işletmesini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı Yıldız Korusu, Beşiktaş ilçesinde Yıldız Mahallesi'nde bulunuyor. Bu korunun, hem Yıldız Teknik Üniversitesi'nin bulunduğu Palanga Caddesi'nden, hem de Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü ve onun karşısındaki Küçük Mecidiye Camisi'nin bulunduğu Çırağan Caddesi üzerinden olmak üzere iki girişi mevcut. İkisi de ağaçlarla döşenmiş güzel yollar.
Ben Beşiktaş İskelesi'nden Yıldız Korusu'na uzanan yapraklı yolu tercih ettim, yol boyunca müzik eşliğinde yürüdüm. Yürüyüşümün sonunda dev kapıdan içeriye adımımı attığımda beni sokak köpekleri, küçük kız heykeli ve güvenlik görevlileri karşıladı. Biraz ilerlediğimde sevecen bir kediyle karşılaştım, ben doğayı fotoğraflarken sevimli kedi de resmen poz verirmişcesine kadrajıma dahil oldu. Bu sevimli turuncu renkli kediye geçen haftaki gezintimde de yine girişe yakın yerlerde rastlamıştım, sanırım o kedi Çırağan girişinin müdavimi. Koru'da biraz daha yürüdüğümde, dili ağzının kenarına gelmiş, şaşkınlıkla arkasına bakan altın renginde boynuzları olan bir geyik heykelini gördüm ama bir ayağı sanırım sonradan kopartılmış. Onun yanında kabuğunun içinde oyuk oyularak yeşillikler yerleştirilen bir kaplumbağa heykeli gözüme çarptı fakat dikkatli bakmazsanız göremiyorsunuz, çünkü onun da kafası sonradan kopartılmış.
Koru'nun hemen hemen her yerinde üstü açık ve kapalı olmak olmak üzere iki çeşit bank mevcut, banklara oturup doğanın size sunduğu kompazisyonu seyre dalabiliyorsunuz. Burada; taşların arasından göllere süzülen sular eşliğinde piknik yapabilirsiniz, çocuklarınızı çocuk parklarında eğlendirebilirsiniz, bisiklet sürebilirsiniz, doğa yürüyüşü yapabilirsiniz ve bunlar gibi birçok etkinlik gerçekleştirebilirsiniz. Aynı zamanda eserlerinize ilham kaynağı bulabilirsiniz. Sizinde bildiğiniz üzere doğa insanlara her zaman ilham kaynağı olmuştur, burada da şarkı sözlerinize, makalelerinize, kitaplarınıza ve bunlar gibi birçok eserinize kaynaklık edebilecek detaylar gözünüze çarpabilir. Örneğin ağaçların gövdesinden yukarıya doğru, ağaçlara sarılarak büyüyen yaprakların göllere yansımasını izleyerek ya da çok daha ufak detayları inceleyerek de esin kaynağı bulabilirsiniz. Beni göle dökülen yaprakların oluşturduğu kalp simgesi etkiledi diyebilirim.
Bu Koru, düğün fotoğrafı çektirmek için çiftlerin de çok tercih ettiği yerlerden biridir ama bunun için belirli bir ücret talep edilmektedir. Ayrıca gezintinizde geyik, kanguru, kaplumbağa ve küçük kız heykeli gibi bir çok heykele de rastlayacaksınız. Bu heykellerin birkaçının içine ekilmiş ufak yeşillikleri göreceksiniz. Bütün bunları deneyimlemek için ücret ödemeyeceksiniz ama otopark için belirli bir ücrete tabisiniz. Ben sonbahar mevsiminde gittiğim için doğa yürüyüşü yapmayı ve doğal güzelliklerini fotoğraflayarak anı ölümsüzleştirmeyi tercih ettim. Asmalı köprüde yürürken sallanmasının etkisiyle biraz tedirgin olduğumu söyleyebilirim ama köprüde yürürken girdiğim ağaçlarla çevrili yollar beni çok mutlu etti. Köprünün sabit olan ve büyük gölü gören bir alanı mevcut, burada da bir dala toplanmış sevimli kuşları gördüm birbirlerine bakarak iletişim kuruyor gibiydiler. Özetle; Yıldız Koru'sunu ziyaret ederek tarihi dokusunu inceleyebilir ve yeşilliklerin iyileştirici gücünden faydalanabilirsiniz.