Haber Üsküdar - Erdem Örs

Koronavirüs sürecinde evden çalışma düzenine geçilmesiyle çalışanlar işlerini evlerde yapmaya başladı. Özel bir motorsiklet şirketinde sistem ağları yöneticisi olarak çalışan Erdinç Örs, evden çalışmaya başladıktan sonra hayatında nelerin değiştiğini, sürecin nasıl ilerlediğini anlattı.

“Uzaktan çalışmak hem zor hem de kolay”

"Uzaktan çalışma hayatınız nasıl gidiyor?" şeklindeki sorumuzu Erdinç Örs şöyle cevaplıyor: “İşim gereği uzaktan çalışmam benim için pek sıkıntı olmuyor. İyi, sağlam ve uzaktan yönetilmeye uygun bir sistem oluşturdum şirket için. Üç aydır evdeyim ve bir kere sorun çıktı. Büyük sorunlar oluştuğunda, herhangi bir server altyapısı bozukluğunda mecburi olarak şirkete gitmem ve o hatayı yerinde çözmem gerekiyor. Fakat bunun için de bir altyapı oluşturdum ve sistem çökse dahi ikinci sistem devreye giriyor Kullanıcılar rahatlıkla siparişlerini verebiliyor ve sisteme erişebiliyor. Buna da “Failover Cluster” adını veriyoruz. Kısacası evden çalışmak benim için hem kolay hem de zor." 

"Evden çalışmanın en iyi yanı trafik sorununuzun olmaması"

Evden çalışmanın trafik sorununu ortadan kaldırdığını belirten Erdinç Örs, “Gerçekten bu zor günlerde beni en mutlu eden şey bu. Şirkete gitmek için iki veya üç taşıt değiştiriyorum. Gürültü, kalabalıktan bahsetmiyorum bile. Şirkete gidince başım ağrıyor, kahve içmesem de uykum açılmıyordu. İşyerine giderken gireceğiniz kötü bir trafik, yaşayacağınız gürültü sonucu işten de verim alamıyorsunuz, hiçbir şey anlamıyorsunuz” diyor.

"Uyku düzeniniz evden çalışınca bozuluyor"

"Şirketlerde belirli bir çalışma saati var, sizde bu durum nasıl?" şeklindeki sorumuzu Erdinç Örs, “Şirketlerde belirli bir çalışma saati var fakat benim işimde şöyle bir durum oluyor, şirketin tüm bilgilerinin olduğu bölümü koruyorsanız uyumak çok zor bir durum. Bir açık olsa, bir hata olsa şirket ciddi bir kayıp yaşayabilir. Haliyle evden çalışınca bunu korumak daha fazla özveri istiyor. Çalışma saatim yok diyebilirim. Günün neredeyse her saati kontrol etmek zorundayım. Uyku düzenim inanılmaz bozuldu. Ayrıca evde olmama rağmen aileme pek vakit ayıramıyorum desem yeridir. Ara sıra çocuğumu kapının önünde gezdiriyorum, benim için en iyi aktivite bu oluyor” diye cevaplıyor.

"Kendime evde ofis düzeni yaptım"

Ofiste olan her şeyi evde yapmaya çalıştığını belirten Erdinç Örs, “Aslında bu, herkese tavsiyem, gerçekten yararı oluyor. Ofiste sabit bir masa, sandalye, bilgisayar oluyor bildiğiniz gibi. Ben de evde bunu sağlamaya çalışıyorum. Bir odamı ofis gibi kullanıyorum. Masam, sandalyem, bilgisayarım bir de her ofiste olmayabilir ama ufak bir server kabinim var. Evde ofis ortamını oluşturunca daha rahat oluyor, işlerimi daha hızlı yapıyorum. Ayrıca iş takvimi gibi yeni bir iş düzeni yapmaya başladım. Sabah erken kalkılacak, şu saatte ara verilecek, bu saatte yemek yenilecek gibi. Eğer bunu başarabilirsem, gerçek bir ofis hayatını evde yaşayabilirim” diyor.

"Evden çalışmak insanı yalnızlaştırıyor"

"Şirketten uzaksınız ama bu süreçte sosyalleşmek de önemli. Hem şirket hem de uzaktaki aile bireylerinizle iletişimi nasıl kuruyorsunuz?" diye sorduğumuzda Erdinç Örs, "Aslında bu röportajımızdaki gibi en çok Whatsapp üzerinden yazışma şeklinde oluyor ama bunun sosyalleşme olmadığını düşünüyorum. İş arkadaşları ve ailemle daha çok Whatsapp’ın görüntülü konuşma özelliği ve Zoom ile iletişim halindeyim. Evden çalışmaya başlayınca dediğim gibi iş yüküm de artınca vakit bulamıyorum pek, fakat arada bu tür görüntülü sohbetler bir nebze yorgunluğunuzu, stresinizi üzerinden atmanızı sağlıyor. İş arkadaşımızla görüntülü konuşup bazen karşılıklı yemek yiyoruz. Şirkette nasıl yapıyorsak onu uyguluyoruz mesela. Tabi evden çalışma hayatı olunca giyimimizde de bir rahatlık söz konusu oluyor. Sokağa çıkma yasağı olmadığı günlerde önlem alıp kısa süreliğine dışarı çıkmak, insanları görmek bile şu günlerde rahatlatıcı bir duygu. İnsanlar evden çalışmaya başlayınca yalnızlaşmaya başladı. Ama bu tür görüntülü konuşmalar yapmaları onları biraz rahatlatacaktır kanaatindeyim” diye cevaplıyor.