Haber Üsküdar – Fatma Nur Köse

Üsküdar İletişim’de verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ercihan Çakmak ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Kendinizi tanıtır mısınız, hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?

1969 yılında Sivas'ın Gürün ilçesinde doğdum. Fahri ve Nejla çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Bugünkü adı Işıtan olan Çakşur Mahallesi’nin tanınmış simalarından İsmail (Zilkifli İsmail) ve Fatma Çakmak’ın torunuyum. Kurultay İlkokulu’nu, Gürün Ortaokulu’nu ve ardından Gürün Lisesi’ni bitirdim. Yüksek eğitimimi 1989-1993 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünde tamamladım. Üniversite yıllarında Erzurum'da Genç Dadaş gazetesinde makale yazmaya başladım. 1994 yılında Kırıkkale'de İl Gazetesi'nde Yazı İşleri Müdürü olarak 17 yıl görev yaptım. 2002 yılında sarı basın kartı aldım. 2010 yılında Kırıkkale'de Kale Haber gazetesini kurdum. Medya sektöründe birçok sosyal projeye imza attım. Kırıkkale'de bünyesinde gazete, radyo, sosyal medya ve TV stüdyosu olan Kale Medya Grubu’nu hayata geçirdim. Bunlar Kale Medya Plaza çatısı altında toplandı. Kırıkkale'ye medya müzesi kurma çalışmalarına başladım. Bir fotoğraf tutkunu olarak, gazetecilik hayatında arşive, yazılarında insani dokunuşlara ağırlık verdim. Anadolu medyasının önemini her fırsatta dile getirdim. 1996 yılında Aygen Hanımla evlendim. Zeynep Gökçen ve Mehmet Alperen Çakmak isminde iki çocuğum var ve Kırıkkale’de yaşıyorum.

Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, kaç üyeniz var, Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?

Kırıkkale’de üç gazeteciler cemiyeti bulunmaktadır. Dört günlük mahalli gazete, bir aylık mahalli gazete, altı radyo, Basın İlan Kurumu’na bağlı on beş kadar haber sitesi bulunmaktadır. Kırıkkale’de mahalli televizyon yoktur.  Başkanlığını yaptığım Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Federasyonu üyesidir. Türkiye’de son dört yıl içerisinde ülke genelinde iki bin olan mahalli gazete sayısı dokuz yüz otuza düşmüştür. Mahalli televizyonlar sürekli kapanırken radyolar artan elektrik maliyetini bile karşılamakta zorlanmaktadırlar.

Yerel medyanın temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu sorunları çözmek için neler öneriyorsunuz?

Türkiye’de Anadolu medyasının haklarını savunduklarını ifade eden federasyonlar, konfederasyonlar, küresel cemiyetler kurulsa da genelde bu cemiyetler iktidar yanlısı bir tablo çizdikleri için gazeteciliğin ruhundan uzaklaşmaktadırlar. Bu nedenle eleştiriden uzak ve gazeteciliğin haklarını savunmakta aciz kalmaktadırlar. Türkiye Gazeteciler Federasyonu dışında sahada Anadolu medyasının sorunlarına siyasi ortamda çözüm arayan maalesef yoktur. Olanlar da soruna teğet geçerek kendi varlıklarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Gazeteciler bulundukları yerlerde mağdur kesimin sesi olurken kendi mesleki sorunlarını dile getirecek örgütsel platformu kuramamışlardır.

Yerel medya neden önemli?

Yerel medya yayın yaptığı şehrin lobisi ve arşividir. Yerel medyayı sadece haber, olay yazan bir alan olarak görmek yanlıştır. Örnek olarak bulunduğu şehrin takımının en ateşli taraftarıdır. Şehrin gelişimine yönelik projeler ve öneriler sunar. Şehrin aksayan yönlerini sayfalarına taşıyarak gündem oluşturur. Gerekirse şehrin siyasetçileri, bürokratlarına haberleri ile yön verir. Şehrin haber, fotoğraf, belgesel gibi yayınları ile o şehrin arşiv görevini yapar. Örneğin herhangi bir belediyenin elli yılını araştırdığınız zaman bu süreci sadece gazete arşivlerinden bulabilirsiniz. Anadolu medyasında görev yapan gazeteciler mesleklerine paralel olarak da yerel yayıncılık alanında birçok kitap, ansiklopedik araştırma, röportaj yaparak bölgenin yazılı arşivlerini kütüphanelere taşımışlardır. Bugün hâlâ dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Amerika'da, Almanya'da yerel medya devam etmektedir. Amerikan hükümeti ülkesine bir sanal saldırı yapıldığı zaman vatandaşlarına ulaşmak için yerel medya ağının canlı tutulmasına büyük önem verir. Buna benzer durum Almanya'da görülür. Avrupa ülkelerinde toplu ulaşım yaygın olduğu için trenlerde sürekli olarak gazete okuyan insanlar görürsünüz. Tabldot boyu dediğimiz yandaki oturan insanı rahatsız etmemek üzere gazete ebatları hazırlanmıştır. Bu bakımdan Avrupa’da gazetelerin ebatı Anadolu'ya göre daha küçüktür.

Gazetecilik yapmak isteyen gençlere ne tavsiye edersiniz?

Geleneksel medyadan gelen bir kardeşiniz olarak geleneksel medyaya paralel olarak çağımızın vazgeçilmesi olan sosyal medya alanında kendilerini yetiştirmelerini tavsiye ederim. Değişmeyen tek şey değişimdir. Her meslekte olduğu gibi medyada da değişim kaçınılmazdır. Önemli olarak mesleğin ilkelerini koruyarak gelişen çağdaş platformlara mesleğimizi taşımamızdır. Diğer bir konu ise, siz sosyal medya alanında gazetecilik yapsanız dahi bir bakıyorsunuz o alanda hiç eğitim almamış ancak kendini yetiştirmiş ve bu işin de inceliklerini bilen bir kişi bir anda sayılı gazeteci olabiliyor. Bu da mesleğin risklerinden sadece bir tanesidir.