Koronavirüs haberleri halkın moralini olumsuz etkiliyor
Halka, Koronavirüs haberleri ile ilgili düşüncelerini sorduk
Haber Üsküdar – Meryem Bektaş
Yaklaşık beş aydır COVID-19 salgınına ilişkin haberler tüm dünyanın gündemini işgal ediyor. Türkiye'de vatandaşlar artık Koronavirüs ile ilgili haberlerden ve programlardan bunaldıklarını dile getiriyor. Özellikle Koronavirüs hakkında uzmanların net bilgilere sahip olmaması, halkın kafasının daha da karışmasına neden oluyor. Haber Üsküdar olarak insanlara salgın ile ilgili yapılan haberlere ilişkin ne düşündüklerini sorduk.
Ayşe Aktay: “Uzmanlar virüsle ilgili net bir bilgiye sahip değiller”
İlk olarak İzmir'de yaşayan Ayşe Aktay’a (67) haberlere ilişkin düşüncelerini soruyoruz. Ayşe Aktay şu yanıtı veriyor: “Koronavirüs ile ilgili haberleri eskisi kadar izlemiyorum. Televizyon kanallarına her gün aynı uzmanlar çıkıyor. Aslında onlar da bu virüs türünü tam olarak bilmiyor. Uzmanlar, her gün virüsle ilgili birbiriyle alakasız yeni bir şey söylüyor. Bu da insanın kafasını karıştırıyor. Nasıl bulaştığını tam anlamadığımız için aklımız karışıyor. Dışarıdan gelen alışveriş poşetlerinden korkuyoruz. Konuyla ilgili net bir bilgi yok. Bir gün ‘eldiven kullanın’ diyorlar, diğer gün ‘kullanmayın, faydası yok’ diyorlar. Virüs ile ilgili bilinmeyen birçok şey olduğu için tedirgin oluyorum."
Normalleşme süreci ile ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda ise Aktay şunları söylüyor: “İnsanların sosyal mesafeye dikkat edeceğini zannetmiyorum. Türk insanı biraz rahat bir millet. Haberlerde Taksim İstiklal Caddesi'ni görüyorum, insanlar dip dibe geziyorlar.”
Elveda Bektaş: “Koronavirüs ile ilgili kötü haberleri dinlemeye tahammülüm kalmadı”
Elveda Bektaş da (59) Koronavirüs haberlerini artık izlemediğini belirtiyor ve ekliyor: “Haberleri izlediğim zaman moralim bozuluyor. Korona kelimesini duymak bile beni bunalıma sokuyor. Koronavirüsü düşünmek istemiyorum. Artık daha güzel şeyler düşünmek istiyorum. Daha ne olduğunu bile bilmedikleri bir virüs hakkında saatlerce haber ve program yaparak günümü ve kafamı işgal ediyorlar. İlk başta ‘sadece yaşlıları öldürüyor’ dediler ancak gençlerin de öldüğünü gördük. Bu süreçte psikolojimiz çok bozuldu. Sokağa adım atmaktan korkar olduk, herkese şüphe ile bakar olduk, yeter artık. Daha fazla Koronavirüs ile ilgili kötü haberleri dinlemeye tahammülüm kalmadı.”
Gülsüm Ünlükara: “Artık ne olacaksa olsun”
Son olarak sorularımızı Gülsüm Ünlükara’ya (37) yöneltiyoruz. Ünlükara sorularımızı şöyle yanıtlıyor: “İlk başta Koronavirüs haberlerini çok yoğun bir şekilde takip ediyordum. Şu an ise ara ara bakıyorum. Ben ülseratif kolit hastasıyım. Kronik bir hastalığa sahip olduğum için haberleri izlediğimde, ‘bu virüs bana ne zaman bulaşacak?’, ‘virüs ne kadar yakınımda?’ gibi obsesif düşüncelere kapılıyorum. Bu hastalık yüzünden haberler psikolojimi olumsuz yönde etkiliyor. Sürekli olarak ‘virüse yakalandığımda ya kurtulamazsam!’ korkusuyla mücadele ediyorum. Şu an ise Koronavirüsü eskisi kadar kafama takmıyorum ve artık ‘ne olacaksa olsun’ diyorum. Sosyal mesafeye dikkat etmek dışında artık eskisi kadar önlem almıyorum.”
İçinde bulunduğumuz normalleşme süreci ile ilgili olarak ise Ünlükara düşüncelerini şöyle aktarıyor: “Bence normalleşme kararı için çok erken. Daha yeni yeni toparlanıyoruz. Alışveriş merkezlerinin açılmasının sebebi insanların psikolojisini düşünmeleri değil de sanki daha çok ekonominin çökmemesi için. Ben açıldığında alışveriş merkezlerine de gitmem. Çok şey yaşadık, bir anda normalleşemem, pat diye dışarı çıkamam. Şimdiye dek binlerce insan öldü, tedbirimizi almazsak bu sayı daha da artabilir. Hiçbir şey olmamış gibi dışarı çıkıp gezersem, bizler için çok zor şartlar altında çalışan doktor ve hemşirelerin hakkına girdiğimi düşünürüm."