Haber- Fotoğraf: Suden Gülsüm Işık

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğr. Gör. İhsan Yılmaz'ın ‘Gazetecilik Atölyesi’ dersine konuk olarak Milliyet gazetesinin yazı işleri müdürü Pınar Aktaş katıldı. Aktaş öğrencilerle mesleki deneyimlerini paylaştı.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nün “Gazetecilik Atölyesi” dersi, bu hafta önemli bir konuğu ağırladı. Milliyet gazetesi Yazı İşleri Müdürü Pınar Aktaş, Öğr. Gör. İhsan Yılmaz’ın dersine katılarak, gazetecilik mesleği ve sektördeki deneyimleri hakkında öğrencilerle samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Ders boyunca Aktaş, gazetecilik mesleğinde karşılaşılan zorluklardan, haber üretim sürecine kadar birçok konuda tecrübelerini paylaşarak, genç gazeteci adaylarına ilham veren bir konuşma yaptı.

"Gazetenin okur kitlesine uygun haberleri seçiyoruz"

Öğrencilere yazı işleri müdürünün görev ve sorumluluklarını anlatan Pınar Aktaş, daha sonra Milliyet gazetesinin haber seçiminde dikkat ettiği noktalara değindi. Aktaş, “Şu an yazı işleri müdürüyüm. Yazı işleri müdürü olarak, gazetenin birinci sayfasına girilecek haberleri seçiyorum ve onların içeriğini yazıyorum. Yani siz Milliyet gazetesini elinize aldığınız zaman orada okuduğunuz haberlerin içerideki uzun hallerinin kısa halini yazıyorum. Ne olması gerekiyor dediğimizde, tabii ki çekici bir başlık olmalı. Çünkü haberin kendisini okuyucuya okutması gerekiyor. Bir de doğru haber seçimi. Çünkü Milliyet gazetesinin bir okur kitlesi var. Her şeyi okumaz. O okur kitlesine hitap edecek, çok sınırları zorlamayacak haberler seçip gazeteye aktarıyoruz” ifadelerini kullandı.

"Her muhabirin bir uzmanlık alanı vardır"

Konuşmasının devamında muhabirliğin inceliklerine değinen Pınar Aktaş, “Muhabiri iyi tanımak gerekiyor. Mesela 10 muhabir var ama bu on muhabir her işi yapamaz. İşte burada yöneticilik devreye giriyor. Muhabirin ne yaptığını, neyi yapabileceğini kavrayıp ona göre yönlendirme yapmak gerekiyor. Mesela bazı muhabirler çok iyi toplantı izlerler. Toplantıdan kastım seminer, zirve vs. oradan çok iyi haber çıkarabilirler. Bu yüzden onu orada devam ettirmeli. Bir başka muhabir acılı insanlarla iletişimi çok iyi seviyede yapar. Acılı insanın gözü hiçbir şey görmez, çok büyük acısı vardır. Muhabirler arasında halkla daha yakınlaşabilen, ablacığım, ağabeyciğim diye konuşabilen, o insanların acılarını anlattırabilen kişiler vardır. Niye anlattırıyorsunuz diyeceksiniz. Çünkü bunlara ihtiyacımız oluyor. Olayı daha iyi öğrenebilmek için ya da o anki acıyı bire bir muhatabından duymak ve okuyucuya yansıtmak için buna ihtiyacımız var. Dolayısıyla dediğim gibi en hızlı şekilde ve doğru kişiyi alana sevk etmek önemli. Sonrasında çok hızlı bir şekilde haberin toparlanma süreci geliyor. Daha sonra editörlük devreye giriyor. O haberi nasıl vereceksiniz? Ne kadar uzun vereceksiniz? Ne kadar ayrıntıya yer vereceksiniz? Bu sorulara yanıt aramanız gerekiyor” şeklinde konuştu.

"Neşeli ve disiplinli olmalısınız"

Konuşmasını, öğrencilerinin sorularını yanıtlayarak bitiren Aktaş, “Çok çalışmaya çok inanırım. Ben 28 yıldır sabah 6'da kalkarım. Her sabah bütün gazeteleri okurum. Bu şekilde yaptığım disiplinli davranışlarım vardır. Aynı zamanda sosyal olmak ve genel olarak neşeli olmak çok önemlidir. Neşe çok önemli arkadaşlar. Neşeli olmazsanız hayatın içinde çok mutsuz olursunuz. Benim böyle mizah çıkardığım durumlar da olabiliyor. Çünkü artık o kadar çok acı görmüşsündür ki bir süre sonra bünye kaldıramaz. Ama neşe çok önemli, neşeli olursanız bence birçok güzel şeyi de çekersiniz” ifadelerini kullandı.