Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı tarafından geliştirilen proje törenle başladı.
Haber Üsküdar
Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen Okuyan Üniversite-Okuyan Lise projesinin açılış töreni 22 Mart’ta yapıldı. Gençlerin okuma alışkanlıklarının artırılmasını ve kişisel, kültürel ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesini amaçlayan proje bir yılda tamamlanacak.
Gençlerin kendi potansiyellerini keşfetmeleri ve daha ileriye taşımaları için bir model olarak geliştirilen “Okuyan Üniversite-Okuyan Lise” projesinin açılış töreni, pandemi koşulları çerçevesinde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Haydi Tut Elimi Derneği’nin yürütücülüğünde, proje ortakları Üsküdar Üniversitesi ve Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’yle birlikte gerçekleştirilecek olan proje “Dünyayı Keşfetmek İçin Oku, Gelişmek İçin Kendini Tanı” sloganıyla yola çıktı. Ahmet Yüksel Özemre Bilim ve Sanat Merkezi'nin (Üsküdar Bilsem) öncülüğünde çeşitli liselerde eğitim gören 40 genç ve Üsküdar Üniversitesi’nin çeşitli fakülte ve bölümlerinde eğitim gören 40 genç olmak üzere toplam 80 genç ile gerçekleştirilecek olan “Okuyan Üniversite-Okuyan Lise” projesinde kişisel gelişim için okuma etkinliğinin yanı sıra, çeşitli seminer, eğitim ve gönüllük çalışmaları da yer alıyor.
Dr. Öğr. Üyesi Nebiye Yaşar: "Kitap okumaya sadece bir dakika ayırıyoruz"
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Haydi Tut Elimi Rehabilitasyon Eğitim ve Yardım Derneği Başkan Yardımcısı, Üsküdar Üniversitesi Genç Beyinler Akademisi Direktörü ve Proje Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Nebiye Yaşar, "bilginin hızlı bir şekilde güncellendiği ve bilgi akışının süreklilik arz ettiği günümüzde, bu projeyle gençlerin potansiyellerini daha iyiye taşıyarak değişimin hızına ayak uydurmalarına, yeni bilgi ve düşünceleri takip ederek kendilerini tanımalarına ve kişisel gelişmelerine katkı sağlamak istiyoruz" dedi. Teknolojinin gelişmesi ile beraber bilginin kolayca elde edilebilir hale geldiğine, ancak araştırmaya ve kendini geliştirmeye ayrılan zamanın ise tamamen televizyon ve internet gibi çok vakit isteyen alanlara kanalize edildiğine dikkat çeken Yaşar, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in yayımladığı kitap okuma alışkanlıklarını konu alan araştırmanın güncel verilerini paylaştı: “Okuma, Türk insanının ihtiyaç listesinde 235’inci sırada yer alırken, 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor. Günde 3 saat televizyon izleyen, 7 saat internet kullanan ülkemiz insanının kitap okumaya ayırdığı vakit sadece bir dakika!”
Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı: "Liseli öğrenciler sosyal sertifika, üniversiteli öğrenciler sosyal diploma alacak"
Törende, projenin sunumunu gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi ve proje koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı 22 Mart’ta başlayan ve Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen projenin bir yılda tamamlanacağını ifade ederek, projenin kapsamı ve yürütülecek etkinliklerle ilgili bilgi verdi. “Okuyan Üniversite-Okuyan Lise” projesinin uzun dönemli, sürdürülebilir bir model olarak geliştirildiğini kaydeden Yaylalı, proje kapsamında kişisel gelişim için “Kitap Okuma” etkinliği ve “Mentorluk” eğitiminin yanı sıra, “Pozitif Psikoloji”, “Kişisel Gelişim ve İletişim” ve “Yaratıcı Drama” alanlarında çevrimiçi seminer ile eğitimlerin verileceğini ve bunları yanı sıra çeşitli gönüllülük etkinliklerinin gerçekleştirileceğini aktardı. Projeye katılan ve tamamlayan öğrencilerin eğitim düzeyine göre; lisede eğitim görenlerin sosyal sertifika, üniversitede eğitim görenlerin ise sosyal diploma alacaklarını ifade eden proje koordinatörü, uygulayıcı eğitim kurumlarının ise “Okuyan Eğitim Kurumu”; “Okuyan Lise” ya da “Okuyan Üniversite” unvanı kazanacaklarını söyledi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: "Yazı temelinde entelektüel ilerleme açısından da çok önemli bir proje"
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör açılış töreni konuşmasında "Okuyan Üniversite-Okuyan Lise Projesi"nin İletişim Fakültesi’nin resmi anlamda koordinatörlük yaptığı ilk proje olması nedeniyle kendileri açısından ayrı bir önemi olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu açıdan gururluyuz. İkinci bir boyut da, üniversiteler bilim üreten kurumlardır, ama bu bilim üretimi sadece eğitim-öğretimi pekiştirmek, güçlendirmek ya da sadece bilim için bilim değil, bu bilim üretimi, aynı zamanda ne kadar çok sosyal sorumluluk ve kamu hizmeti ekseninde yapılırsa o kadar değerli olur. Bu açıdan bu projeye önemli bir değer atfetmek gerekiyor, çünkü projenin bir ayağı tamamen toplum. Burada çok önemli bir sorunsal da var. Proje bu sorunsala vurgu yapılarak başlanmış ve hedef de çok doğru konulmuş. Üçüncü bir boyutu, Nebiye hocamızın vurguladığı verilerden hareketle konuşmak gerekirse, biz toplum olarak Doğu toplumları içerisinde konuşlanan bir toplumuz. Bu nedenle biz henüz yazılı kültürün tam da içerisinde yer almış değiliz. Yazılı kültüre gitmenin yolu da okumaktan geçer. Ne kadar okursak o kadar yazıyla tanışırız ve yazıyla düşünmeye başlarız. Yazıyla düşünme alışkanlığı kazanırız. Bu nedenle bu proje, toplumumuzda yazılı kültürün gelişmesi, oturması ve yazı temelinde entelektüel ilerleme açısından da çok önemli."
Sinan Aydın: "Öğretmenler kitap okuma konusunda öğrencilerine rol model olmalı"
Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, törende yaptığı konuşmada projede yer almaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, kitap okuma alışkanlıklarına ilişkin yapılan araştırmanın sonuçlarından örnekler verdi: “Konuyla ilgili yapılan araştırmalara ve elde edilen verilere dayanarak öğrencilerde kitap okuma alışkanlıklarının oluşmasında etkili olan bazı faktörler tespit edilmiş. Evlerde kütüphane bulunmaması ve evlerde yeterince kitap okunmaması, okullarda gerektiği gibi kitap okunmaması, okullarda kütüphanelerin işlevsel olmaması, öğretmenlerin kitap okuma konusunda öğrencilere rol model olmamaları, teknolojik araç gereçlerin çocukların ilgisini daha çok çekmesi, öğrencilerin okumanın önemine ilişkin yeterli farkındalık düzeyine sahip olmamaları bu nedenlerden bazıları.” Öğretmenlerin kitap okuma konusunda rol model olmaları için yaptıkları çalışmalara da değinen Sinan Aydın, “2015 yılında ‘Üsküdar Eğitim Okumaları’ adı altında başlattığımız bir proje var. Bu vakte kadar okul müdürlerimiz ile toplam 49 kitap okuduk ve kendilerine teslim ettik. Okul müdürlerimiz ile her ay bir kitap okuyoruz ve onları kitabın yazarı hayatta ise kitabın yazarıyla buluşturuyoruz. Bu proje kapsamında Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile okul müdürlerimizi bir araya getirmiştik. Nihayetinde bütün bu gayretler, güzel projeler, okuma oranımızı artırıyor. Böylece bakışımız, değerlendirmemiz elbette ki değişiyor” dedi ve bu anlamlı proje için de teşekkür etti.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Kişinin okuduğundan ne anladığı önemli"
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, törende yaptığı konuşmada projenin çok faydalı olacağına inandığını belirterek, “Neden okumak lazım? ve Okuma alışkanlığı nasıl kazanılır? soruları çok önemli. Bununla ilgili muhakkak bir kök neden analizi yapılması gerekiyor. Türk toplumu kitap okuma ile ilgili neden istatistiklerde aşağılarda kalıyor? İnternette ve sosyal medyada konuşmayı çok seviyoruz ama okumuyoruz. Halbuki biz medeniyet kurmuşuz, medeniyeti tarihimize yerleştirmişiz. Tarihimizde müthiş eserler çıkarmışız. Neden böyleyiz şu anda? Gerçek Türk milleti bu değil. Yolunda gitmeyen ve düzeltilmesi gerekenler var” dedi. Kültürümüzün temelinde okuma alışkanlıkları olduğunu ancak bazı kırılmalar yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizde aslında kıraathane, okuma evi demek. Eskiden öyleymiş ama bir şekilde kültürümüzde kırılmalar yaşanmış ve kıraathaneler kahvehane olmuş. Şimdilerde bilim evleri yapılıyor, araştırmaya teşvik ediliyor ama bir an tembelleşmişiz. Kültürümüzde kırılmalar var. Muhakkak gerekçeleri ile birlikte bu okuma konusuna önem vermemiz gerekiyor. Bir insan için duyduğunu anlamak ve okuduğunu anlamak ayrı ayrı zihinsel becerilerdir. Anadolu’da ‘Duyduğuna inanma, gördüğünün de yarısına inan’ diye bir söz vardır. İnsana en çok hata yaptıran şey, yanlış yorumlar ve yanlış algılardır. Mevlana'nın ‘Bir insana ne söylediğin değil onun ne anladığı önemlidir’ diye bir sözü var. Okuduğu zaman ve dinlediği zaman ne anladığı önemli." Konuşmasında, ezberle-anlat yönteminin insanı analitik düşünceye yöneltmediğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, anlama, uzun metin okuma, derin düşünme ve yorum yapma becerisini kullanan gençler yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti.,