Haber Üsküdar – Hazal Göksun

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından düzenlenen ‘Girişimcilik Sohbetleri: Reklamda Yaratıcılık ve Kariyer’ başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe Cheil Worldwide Turkey ajansından yaratıcı yönetmen İlker Dağlı konuk oldu.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü'nün düzenlediği ‘Girişimcilik Sohbetleri: Reklamda Yaratıcılık ve Kariyer’ konulu etkinlik gerçekleştirildi. Cheil Worldwide Turkey ajansından yaratıcı yönetmen İlker Dağl'nın konuk olduğu etkinliğin moderatörlüğünü ise Reklamcılık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Dinçer Atlı yaptı. 

‘‘Sektöre girdiğinizde her şeyi yapabilecek konumda olmanız gerekiyor’’

Konuşmasına kendini tanıtarak başlayan İlker Dağlı, "Anadolu Üniversitesi'nden mezun oldum. Sektöre Ankara’da başladım. O zamanlar baskılı malzemeden öteye gitmeyen bir reklam kültürü vardı. İstanbul’a gelerek ajanslarda iş aradım. Network ajanslarda iş yaptım, ödüller aldım. Kariyerim yükselince kreatif direktörlüğü yapmaya başladım ve altı yıldır devam ediyorum" şeklinde konuştu. Reklam sektörünün günümüzdeki durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dağlı şunları söyledi: "Şu an sektör dalgalanmalar yaşıyor. Pandemi ve sonrasındaki ekonomik dönemle birlikte sektör karmaşıklaştı. Önceden net bir şekilde dijital ve konvansiyonel ayrımı vardı: ‘Dijital ajansta mı çalışacaksın, konvansiyonel ajansta mı?’ Artık her şeyin bir arada olduğu ajans kültürüne geçildi. Sektöre girdiğinizde her şeyi yapabilecek konumda olmanız gerekiyor. Sürekli değişen bir sektör içerisindeyiz. Özellikle uzaktan çalışma yöntemleriyle birlikte gelişmeye devam ediyor."

"İleride ne yapmak istediğinizi bilirseniz daha hızlı ilerlersiniz"

Sektöre girerken amacın çok iyi belirlenmesi gerektiğini vurgulayan İlker Dağlı, "Sektöre adım attığınız yer çok önemli. İstediğinizden başka bir görevle girerseniz o sizi geri plana atar çünkü deneyiminiz o yöne gitmiyor. İlerideki başarılarınızdan yemiş oluyorsunuz. Reklam yazarlığı ilanı verdiğimde bana bir CV getirdiğinizi düşünün. Bakıyorum üç yıl boyunca başka alanda çalışmış. Reklam yazarlığına giden bir taraf olmadığında geriden başlamış oluyorsunuz. Ben sektöre girdiğimde bu kadar fazla alan yoktu. Dijitalin de olaya girmesiyle beraber çok fazla iş kolu çıktı. Gerçekten doğruyu seçmeniz gerekiyor. İleride ne yapmak istediğinizi bilirseniz daha hızlı ilerlersiniz. Başka bir alanı deneyimledikten sonra karar verirseniz hızlı hareket etmeniz gerekecektir" sözlerini kullandı.

"Yaratıcılık dediğimiz şey, herkesin baktığını siz nasıl farklı görüyorsunuz?"

"Dijital ile beraber medyaya özgü yaratıcı bir şey üretebiliyor musunuz?" sorusu ile yaratıcılığın öneminden bahseden Dağlı, "Sizi ön plana çıkaracak olan şey bu. Instagram’a video çekmek istiyorsun ama bu fikir değil, sadece medya kullanımı. ‘Medya kullanacaksın ama sen orada ne yapacaksın? Diğerlerinden farklı ne üreteceksin?’ Kendinizi bu konularda geliştirmeniz gerekiyor. İşin o tarafına takılı kalıp sadece medyayla iş götürmeye çalışan insanlar da var. Medya ajansları fikirleri bulup çoktan gerçekleştirmiş oluyor. Dolayısıyla yaratıcılık dediğimiz şey, herkesin baktığını siz nasıl farklı görüyorsunuz? Nasıl farklı göstereceksiniz?’ Bunları yaptığınız ölçüde başarılı olmaya başlıyorsunuz" dedi.

"Medyayı kullanmak değil, medyayı nasıl kullandığınız önemli"

Gerçekleştirdikleri uygulamalardan örnekler vererek farklı bakış açılarının ve yaratıcılığın sektördeki önemini anlatan İlker Dağlı, "Kırmızı ışık uygulaması işi yapmıştık. Kadınların herhangi bir tehlike anında telefondan basit bir şekilde yakınlarına veya güvenlik birimlerine ikaz gönderdiği bir uygulamaydı. Bu uygulamayı sadece Vodafone yapmadı. Benzer birçok uygulama vardı. Biz onun iletişimini farklılaştırdık. Kadınlarda bu uygulama yüklü olabilir ama sırf bunu kullandığı için şiddet görebilir. Biz de bütün iletişimi gizli yapmayı düşündük. Sadece uygulamayı kullananların bildiği, geride kalanların bilmediği bir iletişime gidelim dedik. Bütün kampanyamızı bunun üzerine kurduk. Normalde bir ürünü tanıtabilmek için her tarafa yayarken, biz tam tersi olabildiğince küçük alanlara girdik. Kadın kuaförlerine, makyaj videolarına, ağda bantlarına, kadın kıyafetlerine yani erkekleri içerisinden tamamen çıkartabileceğimiz alanlara girerek iletişimi bunun üzerine kurduk. Bunun üzerine o iş ödül aldı. Benzer uygulamayı yapan diğer kurumlar bunları hiç düşünmemişti. Yaratıcılık dediğimiz şey biraz böyledir. Medyayı biliyorsunuz ama siz oraya yaratıcı bir şeyler katıyorsunuz. Medyayı kullanmak değil, medyayı nasıl kullandığınız önemli olmaya başlıyor" ifadelerini kullandı.