Haber-Fotoğraf: Ömer Karaoğlu
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirilen 'Sosyal Sorumluluk ve Afiş' etkinliğinde afiş tasarımının önemi ve dijitalleşen dünyadaki geleceği konuşuldu
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ile Görsel İletişim Tasarım Bölümlerinin düzenlediği iletişim sohbetleri “Sosyal Sorumluluk ve Afiş” temasıyla gerçekleştirildi. Sektörden tecrübeli isimlerin katıldığı etkinlikte moderatörlüğü Çizgi Film ve Animasyon Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Hatice Öz Pektaş üstlendi. Etkinlikte Doç. Dr. Doğan Arslan, Dr. Öğr. Üyesi Ertan Toy ve Öğr. Görevlisi Onur Aşkın sosyal sorumluluk çalışmaları için afiş hazırlamanın önemi üzerinde durdular. Dijitalleşen dünyada afişin geleceğinin de tartışıldığı etkinliğe iletişim öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.
Açılış konuşmasında etkinliğinin ana temasının afiş tasarımı olduğunu belirten Prof. Dr. Hatice Öz Pektaş, “Afiş tasarımı grafik tasarımın en önemli uygulama alanlarından biri. Grafik tasarım tarihinin başlangıcından itibaren var olan ve teknolojik gelişmelere, değişikliklere, yeniliklere ayak uydurarak halen de geçerliliğini sürdürmekte olan bir tasarım alanı” dedi.
"Afişler ifade özgürlüğü için önemli"
Etkinlikte söz alan ilk konuşmacı olan Doç. Dr. Doğan Arslan konuşmasında afiş tasarımının ifade özgürlüğünün önemli bir parçası olduğunun altını çizdi. Afişle tasarımcının kendi düşüncelerini ifade edebileceğini belirten Doç. Dr. Doğan Arslan, “Bir politik fikri sosyal bir alanda ifade etmeyi çok önemli buluyorum. Özellikle bu alanlarda düşündüğüm için tasarım bölümünü okumayı istedim çünkü tasarımın böyle bir özelliği var. Mezun olduğunuzda, nitelikli bir portfolyo oluşturduğunuzda ekmek paranızı kazandığınız gibi çeşitli konumlarda da fikir beyan edebilirsiniz. Tasarımcı bir kurum veya şirket için düşüncesini, fikrini sunuyor ve bunun karşılığında maddi ve manevi dönüşler alıyor fakat özellikle sosyal sorumluluk çerçevesinde yapılan çalışmalarda insani tarafınızı gösteriyorsunuz. Diğer mesleklerin dışında biraz da sesinizi ortaya koyuyorsunuz. Ülkede politik olaylar olduğunda bunu demokratik biçimde ifade etmek bir tasarımcının sorumluluğudur. Sosyal sorumluluk dediğimizde çevre kirliliği, hayvan hakları, şiddet gibi pek çok alanda arka planda kalmamış oluyorsunuz. Eğer fikriniz varsa ve bir şeyleri ifade etmek istiyorsanız, afiş, tasarımcı için çok uygun bir platform” dedi.
"Görseller metinlerden daha güçlü"
İnsanların görsel içeriklere metinlerden daha fazla dikkat ettiğini iade eden Dr. Öğretim Üyesi Ertan Toy ise afişlerin güçlü bir ifade aracı olduğunu vurguladı. Ertan Toy, “İnsanlar görsel olarak algılayan varlıklar olduğu için kelimelerden daha çok görseller bizim dikkatimizi çekiyor. Afişler de bu bağlamda derdinizi anlatma noktasında gerçekten çok faydalı araçlar. Bir imajla bazen yazı bile yazmadan 1000 kelimenin karşı tarafa verdiği etkiyi verebiliyorsunuz. Afişin önemli olmasının sebebi eskiden dünya savaşları döneminde çok yaygın kullanılan bir araç olmasından kaynaklanıyor. İnsanları savaşta daha etkin hale getirmek için destek verme, yardım etme açısından yaygın kullanılan bir araçtı. Günümüzde de ben bunun tekrar yaşandığını düşünüyorum. Bunun da sebebi sosyal medyada yazıdan daha çok görsel paylaşımının ön plana çıkmaya başlaması. Örneğin Twitter yazı bazlı bir sosyal medya iken günümüzde yazıyla birlikte fotoğraf paylaşımı sadece yazı paylaşımından daha fazla paylaşılır hale geldi. Bunun nedeni insanların genel olarak görselliğe daha çok önem vermeleri. Afişler de bu yönden çok kolaylık sağlıyor, insanlar sosyal medyalarında kolaylıkla paylaşıyor ve daha çok insana ulaşabiliyorsunuz. Sosyal afişlerde yapılmak istenen empati duygusunu canlandırmak, bir konu hakkında bilinirliğin artmasına yardımcı olmaktır. Tasarımcı bütün bilgileri afişte veremez, yapacağı tek şey bir kıvılcım yaratmak, insanların o alana ilgisini arttırmaktır. Afişin günümüzde popüler olmasının nedeni de kolay paylaşılır olmasından dolayıdır. Afiş günümüzde bir sanat alanı olarak da ilerlemeye başladı. Afiş resim gibi heykel gibi geçmişi de arkasına alarak ilerleyişte ve popülerliğini de her geçen gün arttırmakta. Bu sonucu da afiş ile yapılan bienallerin ve trienallerin sayısında görünen artıştan çıkarıyorum” şeklinde konuştu.
“Beni etkileyen şey tasarım fikri”
Etkinlikte söz alan Öğr. Gör. Onur Aşkın da dijitalleşen dünyada afişin kendine ait yeri bulmakta güçlük çekebileceğini söyleyerek sosyal medyanın standartlarının değişkenliğine dikkat çekti. Onur Aşkın, “Afiş tasarımının geleceğine dair teknolojinin gelişmesiyle birlikte benim umudum azalıyor. Belki çok karamsar konuşuyorum ama tasarımın mecra değiştirmesiyle ilgili olarak böyle düşünüyorum. Sosyal medya mecraları sürekli güncelleniyor, boyutlar değişiyor. Örneğin Facebook’un ilk çıktığı zaman sahip olduğu format ile günümüzün hiç alakası yok. Ara yüzler sürekli değişiyor, post paylaşım boyutları değişiyor, standart bir boyut yok. Belli bir süre sonra artık işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Adobe de aslında standart bir boyut geliştirmemiş. Boyutlar farklılaştıkça okunabilirlik de değişiyor. Gelecekte afiş tasarımı alanında, afiş ismi altında farklı terminolojiler farklı isimler geliştirilecek. Afiş tasarımında beni etkileyen şey tasarım fikri. Tasarım yaparken boyutsal mecralara göre içerik oluşturmak yerine bir tasarım fikrine göre afiş oluşturmak beni çok etkiliyor. Biz teknoloji anlamında mecrayı değiştiriyoruz ama o sadece araç fakat ürettiğimiz tasarım fikri her yerde aynı. Afiş algısı yarışmalarda çok farklı yönlere doğru evriliyor, örneğin hareketli afiş yarışmaları çıktı. Afişler teknoloji ile gelişmeye ve değişmeye de devam ediyor” dedi.