Haber Üsküdar - Gözde Güven

Koronavirüs salgını döneminde gazeteciler de aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Haber akışının sağlanması için sokağa çıkma yasağında da çalışıyorlar. Haber Üsküdar olarak gazetecilerin hangi şartlarda çalıştıklarını ve ne gibi önlemler aldıklarını TRT Haber muhabiri Cem Şükrü Yıldız'a sorduk.

Koronavirüsün ülkemizde etkisinin artmasından haber muhabiri olarak nasıl etkilendiniz? Habere giderken ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Sosyal mesafe kavramı var artık hayatımızda. Biz de habere giderken yaptığımız röportajlarda o mesafeyi koruyoruz.Telefon üzerinden veya çeşitli mecralar aracılığıyla da gerçekleştirdiğimiz oluyor. Herhangi bir röportaj kısıtlama uyarısı gelmedi. Ekrana da maskesiz çıkmak zaten yasak. Haber çekimlerinden sonra ekipmanlarımızı güzelce dezenfekte ediyoruz.

Habere nasıl gidiyorsunuz? Virüsün etkili olduğu dönemde haber toplama süreci nasıl ilerliyor?

Çalıştığım kurum her şeyden önce insan sağlığına önem verdiği için bize özel olarak ayrılan dezenfekte edilmiş araçlar ile ulaşım sağlıyoruz. Hem araçla habere giderken hem de haberi yaptığımız bölgede mümkün olduğunca sosyal mesafeyi korumaya ekip olarak özen gösteriyoruz. Sokağa çıkma yasağının olduğu günler yapacağımız çalışmalar nispeten diğer günlere nazaran daha rahat ilerliyor çünkü yoğunluk ve kalabalık az oluyor.

Çalışma biçiminizde neler değişti?

Haber muhabiri olduğum için ister istemez bu süreç beni olumsuz etkiledi. Bunun başlıca sebebi ise insanlarla her koşulda temas kurmam gerekiyor. Her ne kadar maske takıp kendimizi dezenfekte etsek bile, haber topladığımız yerlerde insan kalabalığı olduğu için doğal olarak risk altındayız. Daha uzak çekimler yapmayı tercih ediyoruz çoğu zaman. Halkımıza en doğru ve güvenilir haberleri ulaştırmak durumunda olduğumuzu bildiğimiz için şikayet etmeden görevimizi zor şartlar altında da olsa yerine getirmeye özen gösteriyoruz.

Çalıştığınız kurumda süreç için alınan ek önlemler neler? Gerekli tedbirlerin alındığını düşünüyor musunuz?

Kurumun aldığı önlemlere gelince, öncelikle sahada çalışanları sabit ekipler halinde ayırdılar. Yani bir ekip muhabir, kameraman ve şoförden oluşuyor ve bunlar değişmiyor. Araç şoförde kalıyor. Ekipmanlar ise kameramanda kalıyor. Sahada aktif çalışan tüm ekiplerin kuruma girişi yasak. Teması azaltmak amacıyla böyle bir karar alınmıştı. Özel bazı kanallarda konteynırlar kuruldu, bizim şu an öyle bir durumumuz söz konusu değil, itiraz edildi diye duyum aldım. Maske, eldiven ve dezenfektanı ise kurum karşılıyor ve onları da şoförümüz bize getiriyor, arabayı ilaçlıyor. Yemekhanede de oturma düzenleri sosyal mesafeye uygun olarak değiştirildi.

Gün içinde ve haber yaparken risk altındasınız, evinize gittiğinizde ailenizle olan iletişiminiz nasıl oluyor?

Yalnız yaşadığım için ailemi riske atmıyorum, fakat haberci olduğumdan mecburen insanlarla etkileşim halinde oluyorum. Bu durumda taşıyıcı olma riskini de barındırdığım için mümkün olduğunca temastan kaçınmaya özen gösteriyorum. Örnek verecek olursam, Taksim bölgesinde yaptığım haberin hemen ardından Fatih bölgesinde de habere gitme durumunda kaldığım için ne kadar az insanla temas edersem o kadar az insanı tehlikeye atmış oluyorum.

Haberlerde kullanılan mikrofon, kamera gibi ekipmanlar nasıl dezenfekte ediliyor?

Mikrofon, kamera gibi ekipmanları kendi imkânlarımızla temizliyoruz. Özel bir yöntemi yok, bizler de kolonya ve dezenfektan ile hijyenini sağlıyoruz. Aracımız ise çalıştığım kurumda ilaçlanıyor. Bunlara ek olarak, mikrofona çok fazla insan açıklama yaptığı için her konuşan kişinin ardından yapıştırdığımız bantları değiştiriyoruz.