"Veliler sakin olsunlar ve öğretmenlere güvensinler"
İlkokul öğretmeni Selvihan Ayırtır ile uzaktan eğitimi konuştuk
Haber Üsküdar - Neslihan Ayırtır
Koronavirüs salgını süreciyle birlikte pek çok uygulama beraberinde soru işaretlerini de getirdi. İnsanların hazırlıksız yakalandığı pandemi, hayatın düzeni ve işleyişini oldukça değiştirdi ve insanların kafasında sayısız soru işareti belirmesine neden oldu. Kafaların karıştığı bu dönemde en çok merak konusu olan ise eğitimin nasıl işleyeceği idi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamaları doğrultusunda, öğretim süreci çevrim içi ortama taşındı ve öğrenciler evlerinden eğitim almaya başladılar. Bu süreç elbette ki başta öğrenciler olmak üzere hem velileri hem de öğretmenleri etkiledi. Bu süreci Cemile Besler İlkokulu öğretmenlerinden Selvihan Ayırtır Haber Üsküdar'a değerlendirdi.
Pandemiyle beraber zorunlu olarak uzaktan eğitime hızlıca geçilmesi gerekti. Sizce eğitim sistemimiz bu dijitalleşmeye hazır mıydı?
Çok ani bir süreç gelişti. Bazı şeylerin hızlıca yapılması gerekiyordu ve bu anlamda kararlar oldukça hızlı alındı. Eğitim anlamında velileri, öğrencileri ve biz öğretmenleri rahatlatan nokta şuydu; halihazırda bir EBA (Eğitim Bilişim Ağı) Programı vardı. Zaten öğrenci ve öğretmenlerin birçoğu bu uygulamayı kullanıyordu. Bu süreçle birlikte artık eğitimcilerin ve öğrencilerin tamamına yakını bu uygulamayı kullanmaya başladı. Sürecin başlarında, belirlenen televizyon kanallarında sınıf bazlı ders çekimleri yayımlandı ve bu çalışma halen ara verilmeden devam ederken bir yandan da EBA’ nın teknik altyapısı zenginleştirilip canlı sınıf ortamına geçildi. Özetle çeşitli platformlardan ara verilmeden öğrencilerin öğretim süreci devam ettirilmeye çalışılıyor. Tüm dünya için alışılmadık bir süreç. Aksaklıklar yaşanmadı diyemem ama olabildiğince hızlı bir şekilde adapte olmaya çalıştık.
Uzaktan eğitim öğrencilerinizin başarı oranını etkiledi mi?
Bunu belli ölçekler kullanmadan belirlemek pek mümkün değil. Ama tabi ki uzaktan eğitim bire bir eğitim kadar etkilidir diyemem. Çünkü öğrencilerin alışmış olduğu bir sınıf ortamı vardı ve hevesle bekledikleri teneffüs araları vardı. Bunlar çocukların motivasyonlarını bence olumlu yönde etkileyen faktörler. Bunları bir anda bırakmak zorunda kalmaları çocukları ve özellikle ilkokul öğrencilerini olumsuz yönde etkilemiştir. Önemli olan imkânlar el verdiğince çocukların buna uyum sağlayabilmeleriydi. Bu uyumu sağladıktan sonra da onların başarılarını sürdürmeleri ve yükseltmeleri adına biz öğretmenler de elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz.
Peki, siz bu sürece uyum sağladığınızı düşünüyor musunuz, sizi zorlayan tarafları var mıydı?
Bu süreçte velilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Okul eve taşındığı için velilerimiz çocukları sürekli ders çalışırken görmek istiyorlar. Öncelikli olarak onların birer çocuk olduğunu unutmamak lazım. Ders çalışmalılar evet ama unutmamalıyız ki insan sosyal bir varlık. Sonuç olarak bu süreçte arkadaşlarıyla görüşemiyorlar, sokağa çıkıp enerjilerini atamıyorlar. Bu durum onlar için yeterince zor iken onları sadece derslerle ilgilenmek zorunda bırakmak bana doğru gelmiyor. Her şeyi mümkün olduğunca ölçülü yapmakta fayda var diye düşünüyorum. Veliler çocuklarıyla beraber evde eğlenceli ve faydalı aktiviteler yapmalı ve bir nebze olsun çocukların enerjilerini doğru bir şekilde atmalarını sağlamalılar. Böylece bu süreci daha sağlıklı atlatabilirler. Ayrıca öğretim konusunda endişelenmesinler. Biz öğretmenler olarak öğrencilerimizi her zaman öncelikli olarak düşünüyoruz. Sakin olsunlar ve öğretmenlere güvensinler.