Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık: Manevi yönden güçlü ancak maddi yönden zorluklar çeken bir mesleğin mensubuyuz
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık ile konuştuk.
Haber Üsküdar – Alp Tezel
Üsküdar İletişim'de verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık ile konuştuk ve kendisine Zonguldak basınıyla ilgili sorular yönelttik.
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunsunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi ortamlarda ve hangi görevle başladınız?
Ben Derya Akbıyık, 1964 Zonguldak doğumluyum. Gazeteciliğe 1999 yılında başladım. Önce köşe yazarlığı ile sonra yazı işlerinde görev aldım. 5 yıl yazı işlerinde bulunduktan sonra gazete sahibi oldum. Şu anda 3 tane gazetenin faal olarak yazı işleri müdürlüğü görevini yürütüyorum. Ayrıca Zonguldak merkezde ve ilçelerimizde aylık ve haftalık olarak gazetelerde köşe yazısı yazıyorum, dört gazetede köşe yazısı yazıyorum, haftalıklarla birlikte ayda yaklaşık 150 adet köşe yazısı yazıyorum,
Bunun yanında Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti başkanlığını yapıyorum, 2005 yılından bu yana Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı yapmaktayım. Ayrıca Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun mali saymanlığı görevini yapıyorum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Vakfının başkan yardımcılığı görevim de var, gene hem Türkiye hem yurt dışı Türk Dünyası ve Balkanlardan sorumlu başkan yardımcılığı görevim, Basın Konseyi üyeliğim bulunmaktadır. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Edebiyat bölümü mezunuyum. Gazeteciliği faal olarak yapıyorum, bu arada Zonguldak’ta kablolu TV yayını yapan yerli televizyonda haftalık canlı yayın yapıyorum, haftada 2 saat süren siyaseti ve güncel konuları işlediğim canlı yayın programım var. Yine bir radyoda da radyo programım var.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Türkiye’nin en eski cemiyetlerindendir.1949 yılında kurulmuştur. Kurucusu, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'nin ilk başkanı olan Turhan Tınay’dır ve aralıksız 23 yıl başkanlık görevini yerine getirmiştir. 1907 Selanik doğumlu olan Turhan Tınay Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı yaptığı sırada, Yeni Haber gazetesinin de sahibiydi. Türkiye'de ‘Şeyhülmuharririn’ payesi verilen ilk gazeteciler arasında yer alan Turhan Tınay, dürüst, kişilikli, karakterli ve hatırlı bir kişiydi. Cemiyet Başkanlığı yaptığı dönemde her zaman gazetecilerin birlik ve beraberlik içerisinde olmasını istiyor, ilerlemiş yaşına rağmen etkinlikler düzenlemeyi de ihmal etmiyordu.
Bizim büyük şehirlerimizle yarış eder bir durumumuz var, çok köklü bir örgütüz. Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Mayıs 2009’da yapılan 30. Olağan Genel Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda tüzük tadilatı yaptı ve “Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Genel Merkezi” adını almıştır.
Sivil Toplum Örgütlenmesine önem veren ZGC, son yapılanmasıyla il genelinde şube, yurt içinde ve yurt dışında temsilcilik açma yetkisine sahip olmuştur. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nda yer alıyoruz, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu’nda yer alıyoruz, Basın Konseyi’nde de üyeliğimiz bulunmakta. 100‘e yakın üyemiz var, 100‘e yakın da basın kartı sahibi arkadaşımız var, 15-20 civarında sürekli basın kartına sahip arkadaşımız var. Sürekli basın kartı biliyorsunuz meslekte 20 yılını dolduran gazetecilere veriliyor.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti olarak biz Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na ait, şehir merkezinde bir binada kiracı olarak oturuyoruz ancak binamızı restore ederek yeniledik. Binamız 2 katlı, alt katta lokalimiz bulunmakta. Her zaman şunu söylerim, bilgi ve belgelere dayanmadan gazetecilik yapmayacaksın, bilgi kirliliği çok fazla görülüyor, internet sitelerinin çıkmasıyla daha çok okunma, tıklanma adına sahte birçok haber görüyoruz, biz buna karşıyız. Az olsun doğru olsun biz bunun yanındayız, Basın Yasası’na uyma zorunluluğumuz var, biz yereldeyiz, ancak toplumu doğrular ışığında bilgilendiren aydınlatan bir görevimiz var, ifade özgürlüğüne evet, hukuk iradesine biz her zaman varız, sonuna kadar ama belli kriterler çerçevesinde bizim bir kalemimiz var, ancak bu kalemi bir silah gibi değil de her zaman toplumu aydınlatma adına kullanmalıyız. Böyle de bir görev sorumluluğumuz bulunuyor. Hem siyasilere hem kurum ve kuruluşlara, yetkililere karşı, bürokrasiye, özel sektör kuruluşlarına ve halkımıza karşı görev ve sorumluluğumuz olup, her zaman topluma örnek olacak şekilde mesleğimizin gereklerini yerine getirmeliyiz. Bu konuda bütün arkadaşlarımızın da bu bilinçle görevlerini yerine getirmesi gerektiğini devamlı hatırlatıyoruz. Bu konuda yalan haberin, altını çiziyorum kuvvetle karşısındayız. Cemiyet olarak biz ülkenin önde gelen cemiyetlerinden biriyiz, gazetecilik güzel bir görev, 4. kuvvetiz ancak çok da büyük bir gelire sahip değiliz, manevi yönden güçlü ancak maddi yönden zorluklar çeken bir mesleğin mensubuyuz. Gazetelerde çalışanların maddi açıdan refah düzeyini arttırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki, radyo, televizyon ve gazetelerin geliri ne kadar yüksek olursa çalışanların gelirleri de o kadar yüksek olur, biz çalışanların şartlarının daha iyi olması açısından Zonguldak’ta birtakım çalışmalar yapmaktayız, aynı zamanda Zonguldak’ta örnek bir proje yaparak ilimizin en güzel yerinde basın sitesini oluşturarak 110 konutlu 6 blok yaşam alanı olan basın sitesini hayata geçirdik, bunu tabii ki Toplu Konut Dairesi Başkanlığı ile yaptık, meslektaşlarımızın ev sahibi olmasını sağladık, şartları ne kadar iyi olursa mesleki şartlar da o kadar iyiye gider.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Her meslekte olduğu gibi bizde de iyiler ve kötüler olabiliyor, maalesef şantajvari durumlar oluyor tabii. Reklamlar ile gazeteleri yaşatmaya çalışıyoruz. Gazete her zaman halkın gözünde önemli bir yerde, halk gazeteye ve gazetecilere daha rahat ulaşabiliyor. Şehrimizin daha iyi olmasını, üniversitelerimizin gelişmesini istiyoruz.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Son yapılan yasa konusunda biz de çok uğraştık, daha önce de söylediğim gibi, internet siteleri mantar gibi büyüdü, bizle alakası olmayan bir site bizim haberlerimizi çalarak paylaşıyordu, burada gazetecilik yapanlar zarar görüyor. Gazeteler ve gazeteciler zarar gördüğü için şimdi çalışma yapılıyor bir yazı geçti biz de şoka uğradık. 29. madde ile ilgili sıkıntımız var, bir haber yapıldığı zaman en ufak bir suiistimalde ya da şikayette hapis cezası ile cezalandırılma durumu var. Gerçek gazeteci ile gerçek olmayanların ayrılması gerektiğine inanıyoruz, gerçek gazeteciler zaten mesleğini yapıyor ama biz de yanılabiliriz, onun için daha şeffaf olmalı. Eksik konular da var, düzeltilmesi gereken bazı maddeler var, bunun için biz de uğraşıyoruz.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Yaygın medya var, bir de yerel medya var, aslında ulusal medya yok, bence yaygın medya ulusalı kullanıyor, ulusalı seviyorlar aslında ama iki tane (y) var, yaygın basın yerel basın. TV ve radyolar ulusal ismini kullanıyorlar, ulusal ismi kalktı aslında kendilerini biraz daha avantajlı ve güçlü hissetme peşinde olabilirler. Türkiye genelinde ve dünya genelinde yayın yapıyorlar, yerel basının daha güçlü olduğunu, şeffaf olduğunu düşünüyorum. Yaygında ve yerelde objektif yayın yapmak ön planında olmalı, biz haberimizi gitmeye karar verecek halk verecek, insanları yanıltma gibi bir durumumuz olmamalıdır. Kararı her zaman halk vermeli, biz bilgilendirmelerimizi gördüğümüz, haberlerimizi konuştuğumuz, son kararları onlar. Taraflı yayınlanmamalıdır.