10. Uluslararası İletişim Günleri açılış konuşmalarıyla başladı
Haber: Hazal Göksun; Fotoğraf: Sefa Mert Kahraman, Ayça Aracıçam
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından bu sene 10.su düzenlenen Uluslararası İletişim Günleri / Dijital Kapitalizm ve İletişim Sempozyumu açılış konuşmalarıyla başladı. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan birer konuşması yaptı.
Prof. Dr. Süleyman İrvan: "Hayatımızın büyük bölümünü dijital mecralarda geçiriyoruz"
Açılış konuşmasına teşekkürlerle başlayan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, Uluslararası İletişim Günleri'nin tarihçesi hakkında bilgiler verdi. "Ben fakülteye 2017 yılında katıldığımda tema Dijital Bağımlılık idi. Ben bağımlılık değil bağlılık olsun dedim. Bağımlılık hastalığı, bağlılık sadakati çağrıştırıyor dedim. Hala da aynı fikirdeyim bu arada. Kendimi hiçbir zaman dijital bağımlı olarak görmedim. Bizler hayatımızın büyük bölümünü dijital mecralarda geçiriyoruz, derslerimizi dijital mecralardan yapıyoruz. Hatta bu sempozyumun bir kısmını da dijital platformlardan çevrim içi olarak gerçekleştireceğiz. Bu sempozyum 2019 yılına kadar davetli konuşmacılarla devam etti. 2019 yılına geldiğimizde çağrılı yapalım, bildiriler sunulsun dedik. 2019 yılındaki ilk çağrılı ve Dijital Dönüşüm başlıklı sempozyumumuzda davetli konuşmacılar dışında 23 oturumda 119 bildiri sunulmuştu. 2020 yılı pandemi yılıydı ve biz sempozyumu her zaman yaptığımız Mayıs ayında yapamadık. Ekim'de çevrim içi yaptık. Dijital Çağda İletişim Eğitimi temalı o sempozyumdaki 30 oturumda 156 bildiri sunuldu. 2021 yılında da sempozyumu çevrim içi yapmak zorunda kaldık, pandemiye uygun bir tema olan Dijital Çağda Kriz İletişimi başlıklı bu sempozyumda da 30 oturumda 173 bildiri sunuldu. 2022 yılında, Dijital Çağda İletişim Çalışmaları temasını seçmiştik. Geçen yıl tam 55 oturumda 299 bildiri sunuldu. Bu yıl, Dijital Kapitalizm ve İletişim temalı sempozyumumuzda 56 oturumda 253 bildiri sunulacak. Ayrıca, davetli konuşmacılarımız dışında son gün bir de yuvarlak masa oturumu yapacağız ve medyanın geleceğini konuşacağız" dedi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: “Kapitalist sistemde ne yazık ki insan ürettikçe köleleştiriliyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, açılış konuşmasında insanlık ve teknoloji ilişkisini şu sözleriyle anlattı: “Bu yıl ‘Dijital Kapitalizm’ vurgusunu özellikle yaptık. Çünkü insanlık teknoloji olarak gelişiyor ve çok büyük ataklar yapıyoruz. Ama bu gerçek anlamda bir gelişme mi? Yoksa bir yerlerde bir şeyleri eksik mi yapıyoruz? İnsanlık teknolojik olarak gelişiyor ama acaba biz teknolojiyi hangi anlamda entegre ediyoruz. İnsanlar teknolojiyi belli ölçüde araçsallaştırıyor ama bu araçsallaştırmayı, kendi hayatlarına entegre etmeyi kolaylaştırmak üzerinden değil de galiba başka birilerine kendilerinden daha büyük bir anlam atfettiklerinde yapıyorlar. İnsanlık ilerlemeli. İnsanı diğer hayvanlardan ayıran zekâsı var. Aklı varsa bunu bir şekilde pratiğe döker. Bu pratik de hayata anlam katmaktır. Bütün bu süreçlerin öznesi olurken kendisini nesneleştirmemesi gerekiyor. Kapitalist sistemde ne yazık ki insan ürettikçe köleleştiriliyor. Ürettikçe özgürlüğünü kaybediyor ve başkalarının yönlendirdiği bir ortam içerisinde yer alıyor. Bunu sorgulamalıyız.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Nasıl bir dijitalleşme yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekir"
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da konuşmasında dijital kapitalizm üzerinde durdu: "Dünyanın gidişi biraz tartışmaya açık. Hocamız köle-efendi ilişkisinden bahsetti. Toplumlarda gerçekten klasik çağdan orta çağa korku kültürü hakimdi. Buna feodal kültür eklendi. Feodal çağda köle-efendi ilişkisi oluştu. Kapitalist sistemde özgürleşme ve rekabet oldu. Fakat insanın içerisindeki hakimiyet duygusu devam ediyor. Kapitalist dönem başladıktan sonra feodal dönem değişti fakat sömürgecilik ortaya çıktı. Bu sefer domine etme başka türlü ortaya çıktı. 20.yy’da insanlık tarihi en büyük iki savaşını yaşadı. Bu savaşlara baktığımızda etnik narsizm vardı. Mücadele tarihte hep vardı. Adalet için yapılan mücadeleler de adaletin hep kötüye kullanıldığı mücadeleler olmuştur. Bu devam edecektir. İyi-kötü mücadelesi gibi emperyalizm devam edecektir. Kapitalizmin yeni türü dijitalleşmedir. Bu nedenle dijitalleşme isminin olması güzel olmuş. Bu ismi analiz etmek büyük fotoğrafı görmektir. Nasıl bir dijitalleşme yapmamız gerektiğini bilmemiz gerekir."