Ankara Etnografya Müzesi'ni sanal ortamda gezdik
Ankara Etnografya Müzesi'ni sanal ortamda gezdik. Covid-19 nedeniyle dışarıya çıkamamak gezmeyi seven biri olarak canımı çok sıkıyor. Yine sıkıldı
Haber Üsküdar- Sefa Mert Kahraman
Covid-19 nedeniyle dışarıya çıkamamak gezmeyi seven biri olarak canımı çok sıkıyor. Yine sıkıldığım günlerden birinde kendi kendime ‘neden sanal tur yaparak bir yerleri gezmiyorum ki?’ dedim. Hemen sonra bilgisayarımı açtım ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı sanal turlardan Ankara Etnografya Müzesi’ni gezmeye başladım. Bu gezi için yaptığım hazırlıkları uzun uzun anlatmayı çok isterdim ama yaptığım tek şey bilgisayarımı açmak oldu. Ben sanal tur yaparak gezdim ama, tedbirini alarak gitmek isteyen olursa müze ziyarete açık durumda. Giriş ücreti 14 Türk Lirası. Gördüklerimi anlatmadan önce size müzeyle alakalı biraz bilgi vereyim. Müze binası Cumhuriyet döneminin önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından çizilmiş ve müteahhidi de Nafiz Bey. Müze Ankara Altındağ’da bulunuyor ve Kurtuluş Savaşı’nda Cuma namazlarının kılındığı eski adı ‘Namazgâh Tepesi’ olan yerde kurulmuş. Başlarda Arkeoloji Müzesi olarak kullanmayı düşünseler de sonra Resim Heykel Müzesi olarak kullanıma açmışlar. Müze hakkında genel bir bilgi sahibi olduğumuza göre içinde neler var haydi biraz da onlara bakalım.
Atatürk'ün naaşı 1938'den 1953 yılına kadar burada tutulmuştu
Burası müzede en çok beğendiğim yer diyebilirim. İçeri girdiğim gibi dikkatimi bu Atatürk Anıtı çekti. Ankara Etnografya Müzesi’nin belki de en önemli özelliği Atatürk’ün naaşının 1938’den 1953 yılına kadar burada tutulmuş olması. Naaşın burada tutulması için iç avlunun çatısı kapatılmış ve havuz bahçeye taşınmış. 1953 yılında Anıtkabir’in yapımının tamamlanmasıyla sembolik bir kabir haline gelen kabrin başına da ‘’Burası 10.11.1938 tarihinde sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21.11.1938 tarihinden 10.11.1953 tarihine kadar yattığı yerdir.’’ yazılı bir mermer yazıt yerleştirilmiş. Anıtın etrafı da çeşitli Atatürk fotoğraflarıyla donatılmış.
Kıyafet Salonu'nda geleneksel kıyafetler var
Dokuma Eserler Salonu'nda halı ve kilim örnekleri bulunuyor
Sünnet salonu Anadolu'nun sünnet geleneğini yaşatıyor
Çini ve Cam Eserler Salonu süsleme sanatını gözler önüne seriyor
Çini ve Cam Eserler Salonu’ndan itibaren müze başka bir havaya bürünüyor. Bu salonda Selçuklu’dan başlayarak Anadolu’daki süsleme sanatına ait eserlere görüyorsunuz. Ben görünce hayran kaldım ve bu odayı uzun bir süre inceledim.
Ahşap Eserler Salonu'nda tahtlar, sandukalar bulunuyor
Gezimizin burada sonuna geliyoruz. Size elimden geldiğince müzeyi ve içindeki eserleri anlatmaya çalıştım. Evimize kapanmak zorunda kalmadığımız ve özgürce gezebildiğimiz günlerde bu müzeyi fiziksel anlamda da gezebilmek dileğiyle.