Fakülte seminerinde interaktif sinema ve değişen seyir pratikleri konuşuldu
Haber Üsküdar - Sefa Mert Kahraman
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Seminerleri kapsamında, Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural "İnteraktif Sinema ve Değişen Seyir Pratikleri" başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
İnteraktif sinemanın yeni bir şey olmadığını belirterek sözlerine başlayan Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural, "Genel olarak baktığımızda interaktif sinema yeni çıkan bir kavram mıdır? Hayır değil. Etkileşimli sinema örneklerini biz çok daha önceki yıllarda görebiliyoruz. 1960’larla beraber başlayan Kinoautomat filmiyle birlikte, sinema salonlarının koltuk kolçaklarına yerleştirilen bir butonla bir sonraki sahnenin seçimi üzerinden ilerleyen bir interaktif sinema gösterimi gerçekleştiriyorlar. Dönemi itibariyle çok tercih edilmiyor, çok başarılı bulunmuyor. Bir süre sonra da bundan vazgeçerek normal klasik anlatının olduğu filmleri yapmayı tercih ediyorlar" şeklinde konuştu.
"2000’lerle beraber bu alana ilgi artmaya başladı"
İnteraktif sinemaya olan ilginin 2000’lerle birlikte arttığını söyleyen Birincioğlu Vural, "Özellikle 2000’lerle beraber bu alana ilgi artmaya başlıyor. Nedenlerine baktığımızda özellikle Z kuşağı ile beraber dijitalleşmenin yoğun olması, insanların internette çok daha yoğun zaman geçiriyor olması ve biraz da oyun kültürünün etkileşimli olmasıyla beraber interaktif filmlere yönelik ilgi de artmaya başlıyor. Burada şu da etkili aslında, görme biçimleri değişmeye başlıyor. Sinema mecrasını değiştirmeye başlayınca da haliyle bütün yapısı tamamıyla değişecek bir alan oluşturmaya başlıyor. Pandemi bunun için çok kritik bir dönem. ABD ve Kanada’nın ortak projelendirdiği Abbey Production’un 'Magic Screen' isimli bütün sinema salonlarını interaktif hale getirebilecek bir projesi vardı, pandemi nedeniyle bu projeyi biraz daha rafa kaldırmayı tercih ettiler ve platformlar bundan çok fazla etkilendi.’’ ifadelerini kullandı.
"Film izleme deneyimi bireysel bir forma dönüşüyor"
İnsanların değişen görme modlarını ve sinemanın değişen seyir pratiklerini anlamlandırmak noktasında yapılan araştırmaların görme modu ve görme kültürünün değişimi üzerine odaklandığını belirten Yıldız Derya Birincioğlu Vural, "Biz artık bilgisayardan, telefondan, tabletten ya da daha küçük yani televizyon ve sinema salonu dışında var olan ekranlardan filmleri izlemeyi tercih ediyoruz. Bu da ister istemez şunu yaratmaya başlıyor; normalde yatay formatta çekilen 16:9 gibi düşünelim, yatay formatlarda çekilen filmler ve buna göre oluşturulan kadrajlar da dikey format özelliği kazanmaya başlıyor ve ister istemez sinema görme modunuzu, bakışınızı aynı zamanda görme kültürünüzü bireyselleşen bir forma dönüştürüyor" dedi.
"Sinemanın baskın alan modu ortadan kalktı"
Sinemanın baskın alan modunun ortadan kalktığını ifade eden Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural şu ifadeleri kullandı: "Artık sinemanın baskın alan modunun ortadan kalktığını söylemekte fayda var. Çünkü bugün artık sinemanın göçü diye tabir edilen yeni karakteristik özellikler ile birlikte sinemanın kendini var etmeye devam ettiğini görüyoruz. Bununla beraber kolektifleşen yapısının yavaş yavaş bireyselleşmeye, kişiye özel filmler, kişiye özel anlatılar şekline dönüştüğünü görmeye başlıyoruz."