Röportajın özü soru sormaktır
Haber: Emre Sertdemir ve Onur Hamzaoğlu
Fotoğraf: Ömer Karaoğlu,
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik bölümü tarafından düzenlenen Haber Atölyesi kapsamında verilen eğitimlerin ikincisinde röportaj konusu ele alındı. Eğiticiliğini Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan’ın yaptığı atölyede, röportaj türü ve röportaj teknikleri üzerinde duruldu. Fakültenin tüm öğrencilerine açık olan atölyeye çeşitli bölümlerden öğrenciler katılım gösterdi.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde eğitim gören genç iletişimleri uygulama alanında geliştirmek amacıyla her hafta çeşitli eğitimlerin verildiği Haber Atölyesi’nde bu hafta röportaj konusu ele alındı. Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Arş. Gör. Selin Maden tarafından organize edilen atölyenin eğiticiliğini Prof. Dr. Süleyman İrvan üstlendi. Dr. Öğr. Üyesi Yıldıray Kesgin’in de katıldığı atölyede röportaj türleri, röportajın amaçları, röportaja hazırlanma süreçleri gibi çeşitli konularda öğrenciler bilgilendirildi.
"Röportaj diyen de var söyleşi diyen de"
Röportaj ve söyleşi kavramlarının çok karıştırıldığını ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Röportaj ile söyleşi arasında kafa karışıklıkları bulunuyor. Aslında ikisi de gazetecilik yazı türü olarak geçiyor. İkisi arasındaki farkı kısaca açıklamakta fayda var. Röportaj, bir gazetecinin ünlüler, tanınmış kişiler, sıradan insanlar, yerler ve olaylarla ilgili incelemeleri ve araştırmaları sonucunda kendi görüşlerini de ekleyerek oluşturduğu yazı türüdür. Söyleşi ise toplumda merak ve ilgi uyandıran konular hakkında aydınlatıcı bilgi almak için belirlenen kişi ya da kişilerle soru-cevap tekniği ile yapılan görüşmenin yine soru-cevap şeklinde yazıya dökülmesidir” dedi. İrvan, kendisinin röportaj demeyi tercih ettiğini, bir gazetecilik yazı türü olarak röportajın daha doğru bir tanımlama olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Röportaj türleri üzerinde duruldu
Röportajın farklı türleri olduğunu söyleyen Prof. Süleyman İrvan, röportaj türlerini açıklayıcı röportaj, portre röportajı, tanık röportajı ve sokak röportajı şeklinde sıraları ve her biri için örnekler verdi. Röportaj türünün röportajı yapma amacına göre değiştiğini vurgulayan İrvan, röportaja hazırlanma sürecinden de ayrıntılı olarak söz etti. "Gazeteci röportaj yapacağı konu ve kişi hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmalı" diyen Prof. İrvan, günümüzde internet sayesinde birçok bilgiye çok kolay ulaşıldığını, sadece araştırmayı doğru yapmak gerektiğini ifade etti. Röportaj yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir kuralın altını çizen İrvan, “Röportaj asla konuk ile tartışmaya girilecek bir diyalog değildir. Kaynaktan kendi görüşlerimiz doğrultusunda yanıtlar alabilmek ve onu yönlendirerek istediğimiz sözcükleri duymaya çalışmak yanlış bir davranış biçimidir. Bizim gazeteci olarak görevimiz, kaynağın bilgi ve görüşlerini açıklamasına aracılık etmektir” dedi.
"Kaynağı ikna etmelisiniz"
İnsanların çoğu zaman gazetecilerle konuşmaktan kaçındıklarını belirten İrvan, "Eğer haberiniz için mutlaka konuşmanız gereken bir kaynak söz konusuysa, yılmadan konuşmayı denemelisiniz. İkna sürecinde kaynağın kaygılarını giderecek bir üslup kullanmak gerekir. Kaynakla konuşmaya bilgi vererek başlanması kaynağı rahatlatır. 'Sizin bu konuda uzman olduğunuzu biliyorum. Çalışmalarınızdan haberdarım' gibi bir giriş kaynağı ikna edebilir" dedi.
“Röportajın nasıl ve ne zaman yapılacağı önemli”
Röportaja hazırlık sürecinin çok önemli olduğunu ve röportajın seyrini değiştirdiğini vurgulayan Prof. İrvan, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Röportaj için yer, gün ve saat önceden belirlenmelidir. Röportaja gitmeden önce kaynakla ilgili detaylı bilgi edinilmeli ve sorulacak sorular yazılı olarak hazırlanmalıdır. Röportaj sırasında cep telefonu gibi ses çıkaran cihazlar sessize alınmalıdır. Röportaj yapılan kişiden ses kaydı almak ve fotoğrafını çekmek için izin istenmelidir. Tüm bunlar önceden planlanmalı ve eksiksiz olarak yerine getirilmelidir.” Yüz yüze röportaj yapılamayacağı durumlarda röportajın internet üzerinden de gerçekleştirilebileceğini hatırlatan İrvan, bu tür durumlarda kaynaktan konuya ilişkin fotoğraf istenmesi gerektiğini de söyledi.
"Soru sormak röportajın özüdür"
Soru sormanın röportajın özü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Süleyman İrvan, "İyi gazeteci, iyi soru sormayı bilen gazetecidir. Uzun ve karmaşık sorular, kaynakta isteksizlik yaratır. Kısa, öz ve nokta atışı sorular sormalıyız. Soracağımız sorular aynı zamanda o konudaki bilgi düzeyimizi de açığa çıkarır. Her şeyi bilen edasıyla soracağımız sorular tepki çeker. Madem her şeyi biliyorsun, o halde neden soruyorsun tepkisiyle karşılaşabilirsiniz" dedi. Ayak üstü röportaj yapmanın tehlikelerine de değinen İrvan, "hiçbir yere gitmeyen, hiçbir şey söylemeyen bir röportaj ortaya çıkabilir" diyerek öğrencileri uyardı.
Haber Atölyesi eğitimleri devam ediyor
Her hafta haberciliğe ilişkin pratik ağırlıklı eğitimlerin verileceği Haber Atölyesi, İletişim Fakültesi’nin tüm öğrencilerine açık. Bir sonraki atölye 14 Kasım Perşembe günü Prof. Dr. Süleyman İrvan’ın “Gazetecilikte Türkçe” konusunda vereceği eğitim ile devam edecek.