Şeyma Dönmez Demirdaş: Bir kadın gazetecinin haber yaparken tacize uğrama ihtimali bir erkek gazeteciden çok daha fazla
Haber Üsküdar: İlknur Karasu
Prof. Dr. Süleyman İrvan’ın verdiği Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Kütahya’da yayımlanan Gazete Kırküç'te aktif olarak çalışan kadın gazeteci Şeyma Dönmez Demirdaş ile bir röportaj gerçekleştirdim.
Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız? Şu anki konumunuz nedir?
Ben Şeyma Dönmez Demirdaş, 29 yaşındayım. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunuyum. Gazeteciliğe 2013 yılında okulumuzun haber sitesi ve aylık gazetesi Anadolu Haber’de muhabirlik yaparak başladım. Mezun olduktan sonra sadece medya sektöründe çalıştım. Kısa bir ulusal TV kanalı deneyimim oldu. Son 3 buçuk yıldır memleketim Kütahya’da günlük yayın yapan Gazete Kırküç’te gazetecilik yapıyorum.
Yaşadığınız şehirde kadın gazeteci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Avantajlarla başlayalım. İnsanları şaşırtabilmek. Şehirde bizden önceki gazeteciler genelde usta çırak ilişkisi ile yetişmiş erkekler. O yüzden insanlar gazeteci olduğunuzu söylediğinizde tatlı bir şaşkınlık yaşıyorlar. Bir diğer avantaj sokak röportajlarında yaşanıyor. Sorularınızın cevapsız kalma ihtimali düşüyor. Kütahya’da kadın gazeteci olmanın dezavantajlarının bazıları şehirden bağımsız, bazıları şehirle ilgili. Öncelikle insanların benim erkek işi bir işe kalkıştığımı düşündüğünü hissediyorum. Örneğin ilk kez bir köşe yazısı yazdığımda meslektaşlarım yazıyı okuyup destek oldular. Övgüler aldım. Bunlardan biri de yaşı daha büyük ve bu mesleği sadece bu şehirde yapmış bir büyüğümüzdü. Köşe yazısı yazmaya devam etmemi, kadınların köşe yazısı için daha çok konusu olduğunu, makyaj, mutfak, ev dekorasyonu tüyoları gibi şeyler yazabileceğimi söyledi. Çünkü muhtemelen kadınların erkek işi olduğunu düşündüğü daha ciddi, daha gerçek konularda fikir belirtmesine alışık değildi. Bu tavrı bu kadar keskin olmasa da daha sonra da birkaç kez farklı olayda hissettim. Şehrin muhafazakâr yapısının kadınların üretimde, sosyal hayatta aktif olmasının üzerinden uzun zaman geçmemesinin bunda etkisi olabileceğini düşünüyorum. Onun dışında yaşadığım dezavantajlar ise yurdun herhangi bir yerinde gazetecilik yapan bir kadından farklı değil. Mesleğe başladığımdan beri en az deneyim kazandığım haberler asayiş haberleri. Çünkü sektörün ataerkilliği ve bundan da ziyade hayatın bir kadın için sunduğu gerçekler buna engel oluyor. Ve ben mesleki anlamda erkek bir gazeteciden geride kalmak zorunda oluyorum. Yaptığınız bir haberden hoşlanmayan biri çıktığında ise haberin bir kadın imzası ile çıkması karşıdakini daha da öfkelendirebiliyor ya da daha kolay tepki gösterebilirim hissiyle cesaretlendirebiliyor.
Yerel haber kaynaklarıyla ilişkileriniz nasıl? İletişim kurmak kolay mı zor mu sizin için?
Yerel basında en büyük haber kaynaklarımızdan biri kamu kurumları. Kamu kurumları ile haber yapmak istediğimde atılacak protokol adımlarını doğru şekilde kurarak habere ulaşmakta hiçbir sorun yaşamıyorum. Aynı durum sivil toplum kuruşları için de geçerli. Kütahya’da birden çok aktif STK’nın başında kadınlar var. Hepsiyle çok rahat iletişim kurabiliyorum. Aynı zamanda Kütahya’da kadın istihdamına önem veren dünya çapında üretim yapan köklü firmaların olması da küçük bir şehir için büyük bir şans. Geçtiğimiz aylarda da Türkiye’nin ilk kadın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kütahya’dan seçildi. O yüzden birçok haber türünde kaynağa erişimde sorun yaşamıyorum. Ancak ataerkilliğin hala şiddetle hüküm sürdüğü esnaf odaları, siyasi partilerin il teşkilatları arasında aynı rahatlığa sahip olduğum söylenemez. Benimle aynı tarihlerde mesleğe başlamış bir erkek gazetecinin bir esnaf odası başkanı ile samimiyeti hızlı bir şekilde kurmuş olması sebebiyle kendisinden çok daha kolay görüş alabiliyor örneğin.
Şehrinizde sizin dışınızda kaç kadın gazeteci var? Oransal olarak gazetecilerin yüzde kaçı kadın gazetecidir?
Şehir merkezinde benim dışımda sahada çalışan 5 kadın gazeteci var. Muhtemelen gazetecilerin 6’da biri kadın.
Şehrinizdeki gazeteci meslek örgütlerine, örneğin gazeteciler cemiyetine üye misiniz? Bu meslek örgütlerinde kadın gazeteciler yeterince temsil ediliyor mu? Bu örgütler kadın gazetecilerin yaşadıkları sorunlarla ilgili çalışma yapıyorlar mı? Bir sorun yaşadığınızda size destek oluyorlar mı?
Evet, Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim. Evet, yönetim kurulunda bir kadın gazeteci Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Kadın gazeteciler için bir çalışma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Evet bir sorun yaşadığımda destek görüyorum. Mesleki değil sosyal anlamda da bir dayanışma yaşanıyor.
Çalıştığınız medya kuruluşunda kadın gazetecilerle erkek gazeteciler arasında ücret farklılığı var mı? Yoksa eşit işe eşit ücret ilkesi mi geçerli?
Eşit işe eşit ücret uygulanıyor.
Genel olarak bir değerlendirme yaparsanız, Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor mu kolay mı?
Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor ama bu durum meslekten de bağımsız çünkü Türkiye’de kadın olmak zor. Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor çünkü hiç deneyiminiz olmamasına rağmen dış görünüşünüz sayesinde kamera önü için yeterli görülüyorsunuz ama mesleki deneyiminiz ve eğitiminiz yeterli olmasına rağmen kadın olduğunuz için o programın içeriğini siz oluşturamıyorsunuz. Ya da kalabalık bir alanda fotoğraf çekmek için eğildiğinizde karşı cinsten meslektaşlarınız hiç böyle bir ihtiyaç hissetmemesine rağmen sizin gözünüzü vizörden ayırıp bir de arkanızı kontrol etmeniz gerekiyor. Ya da eşinden şiddet gören bir kadının haberini yaparken oğlunun saçma sebeplerle sizi olur olmaz saatlerde araması ile başa çıkmanız gerekiyor. Yine bir kadın gazetecinin haber yaparken sözlü ya da fiziksel tacize uğrama ihtimali erkek bir gazeteciden çok daha fazla. Mesleki zorlukların yanında sosyal anlamda gazeteciliğin “kadın işi” görülmemesi ise bambaşka bir husus. Erkek meslektaşlarımız yoğun mesai saatleri sonunda çalışkan olarak nitelendiriliyor. Ama bizim önce hayatımızdaki diğer sosyal rolleri ihmal edip etmediğimiz sorgulanıyor. Ancak bu sadece sektörümüzün sorunu değil benim yaşadığım korkuyu, endişeye bambaşka sektörlerde başka kadınlar da yaşıyor. O yüzden kadın olmanın zorluğu sebebiyle kadın gazeteci olmak zor diyebilirim.
Son olarak, eklemek istediğiniz başka bir husus var mıdır?
Tüm dünyada haberler daha çok erkekler tarafından takip ediliyor. Türkiye’de en çok izlenen haber kanallarının izleyici kitlesi çoğunlukla erkek. O yüzden kadın gazetecilerin varlığının cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına “erkeklere bir şeyler anlatabilme şansı olan kadınlar” oldukları için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma Kütahya’da daha çok kadını bir haberin öznesi haline getirmeye çalışıyorum. Çalıştığım gazetede benim işe girdiğim dönemde kadın haberlerinin manşette daha çok yer aldığını görmekten mutluluk duyuyorum. 25 Kasımlarda ve 8 Martlarda mutlaka kadın mücadelesine dikkat çeken haberler yapıyorum.