Medya Avusturya'da hükümetin sonunu getirdi

Cüneyt Kılıç - Haber Üsküdar

Geçtiğimiz Mayıs ayında Avusturya siyasi bir skandalla çalkalandı. İlk önce Avusturya medyası yerine Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi ile Der Spiegel dergisinin internet sayfasında yayımlanan bir videoda, Avusturya'da sene başında kurulan aşırı sağ koalisyonun taraflarından Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) lideri Heinz Christian Strache ile partinin Meclis Grup Başkanı Johan Gudenus'un 2017’deki genel seçimler öncesinde seçimleri kazanabilmek için zengin bir Rus kadınla görüşmesi yer alıyordu.

Medyaya sızan görüntülerde Strache’nin kimliği belirsiz Rus kadına seçim öncesi partilerine 500 bin ile 2 milyon Euro arasında yardım yapılması durumunda bazı devlet ihalelerinin Rus iş insanlarına verilmesi hususunda yardımcı olabileceği yönünde ifadeler kullandığı belirtiliyordu. Video yayımlandığı gün Avusturya'da siyasi bir depreme neden oldu. Olay sadece Avusturya medyasında değil, Türkiye de dahil olmak üzere dünya medyasında flaş haber olarak duyuruldu. Ortaya çıkan siyasi krize 10 gün dayanabilen Avusturya hükümeti 27 Mayıs 2019 tarihinde yapılan Meclis toplantısında güvenoyu alamayınca düştü. Eylül ayında yapılacak seçimlere kadar ülkeyi Anayasa Mahkemesi başkanı Brigitte Bierlein'in geçici başbakanlığındaki hükümetin yönetmesi kararlaştırıldı.

Medyayı ele geçirme planı

Yayımlanan videoda FPÖ lideri Strache’nin Avusturya medyasını kontrol altına almak için meşru olmayan yöntemler kullanmaktan çekinmediği görülüyor. 250 milyon Avroluk bir kara paraya hükmettiğini belirten ve bu parayı Avusturya’da değerlendirmek istediğini ifade eden Rus kadın Strache’ye birlikte çalışma teklifi getiriyor. Strache de 15 Ekim 2017’deki seçimler öncesinde Avusturya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Kronen Zeitung’un çoğunluk hissesinin satın alınarak FPÖ lehine propaganda yapılmasını ve partinin hazzetmediği bazı gazetecilerin kovularak yerlerine kendileriyle uyumlu çalışacak gazetecilerin istihdam edilmesini talep ediyor.

Kamu yararı varsa gizli kamera görüntüleri yayımlanabilir

İbiza skandalı olarak adlandırılan skandalla ilgili önemli tartışmalardan biri de yayımlanan görüntülerin gizli kamera görüntüleri olmasıydı. Gizli kayıtlara dayandığı için görüntüleri yayımlamanın etik olup olmadığı tartışma konusu oldu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, İbiza skandalının kamu yararını tartışmak açısından önemli bir örnek olduğunu söyledi. İrvan, kamu yararının muğlak bir kavram olmadığını, bir suçun ifşa edilmesinde ya da ortaya çıkarılmasında üstün kamu yararı bulunduğunu belirtti. Siyasetçilerin görüntülerde Rus iş kadınıyla pazarlık yaparken yakalandıklarını vurgulayan İrvan, gizlice görüntü almak suç olsa bile, görüntüleri yayımlamanın kamu yararı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.