Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir: Yerel gazetelerin şehirle bütünleşmesi gerekir
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Üsküdar – Damla Orak
Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisinden, Balıkesir medyasının durumu hakkında bilgi aldık ve medyanın sorunlarını dinledik.
Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
Merhaba ben Ramazan Demir. 1963 yılında Balıkesir’de doğdum. Gazeteciliğe çocuk yaşta başladım. Balıkesir’de Hizmet gazetesiyle başlayan medya yolculuğum, Birlik, Yeni Haber, Haberci, Gazete Balıkesir, Yeni Gazetem ile devam etti. Bu gazetelerde muhabirlik, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, tüzel kişi temsilciliği yaptım. 1993 yılında Anadolu Ajansı Balıkesir Temsilciliği görevlerini üstlendim. Bu görevi 2015 yılına kadar sürdürdüm, daha sonra sağlık sorunları nedeni ile mesleğime bir yıl ara verdim. Balıkesir’de internet gazeteciliğini başlatan ilk kişi oldum, Balıkesir İnternet Medyası Derneği’ni kurdum. 26 Aralık 2006 yılında Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti başkanlığına seçildim ve 2006’dan bu yana cemiyet başkanlığını sürdürüyorum.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti, 1961 yılının sonlarında, şehirde o dönem yayımlanan Türk Dili, Balıkesir Postası, Balıkesir Ekspres ve Ateş gazeteleri yöneticileriyle basın emekçilerinin girişimleri sonucu kuruldu. 27 Aralık 1961'de tüzel kişilik kazanarak faaliyetine başladı.
Türkiye'de İstanbul, İzmir ve Bursa'dan sonra Basın Müzesi'ni şehrin kültürel yaşamına kazandırdı. Bununla birlikte içerisinde kütüphane, eğitim salonu, dinlenme mekânlarının bulunduğu Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Medya Merkezi, ildeki gazetecilerin buluşma noktası oldu. Basın emekçilerinin haklarının korunması, çalışmalarının teşvik edilmesi amacıyla faaliyetler gerçekleştirdi. Yaklaşık 40 üyesini İngiltere, Belçika, Portekiz ve Almanya'ya göndererek o ülkelerdeki meslektaşlarıyla bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunmalarını sağladı. Meslek içi eğitim ve dayanışmayı ön planda tutan cemiyetimiz, basın emekçilerinin haklarının korunmasını kendine amaç edinmiştir. Şehrin 20 ilçesindeki gazetecileri çatısı altında bulunduran cemiyetimizin çoğunluğu Turuncu Basın Kartı sahibi olan 213 üyesi bulunmaktadır.
Cemiyet başkanlığını yaptığınız şehrinizdeki gazetecilik faaliyetleri nelerdir? Gazete sayısı ve haber sitesi sayısı ne kadar?
İlimizde resmi ilan yayımlama hakkına sahip 9'u merkezde 23 günlük, 14'ü haftalık toplamda 37 gazete bulunmaktadır. Ayrıca, vasıfsız olarak yayımlanan 30 gazete bulunuyor. Balıkesir merkeziyle ilçelerinde 11 haber sitesi mevcut. Kurumsallaşma noktasında henüz istenilen seviyelerde olmasalar da, yazılı basına göre daha çok kitleye ulaşabiliyorlar ve daha özgür yayıncılık yaptıklarını söyleyebiliriz. Yazılı basın sayılarıyla Balıkesir, Türkiye'nin ilk sırasında yer alıyor. Nüfus ve ilimizin ekonomik potansiyelini dikkate aldığımızda sayı çok fazla. İyiyle kötünün, güzelle çirkinin ayırt edilmemesi, sektörün kaybettiği güveni geri kazanamamasının önündeki ciddi engellerden biridir.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir?
Temel sorun, resmi ilana dayalı yayıncılık anlayışının terk edilememesidir. Bu sorun, bazı metropol iller harici Anadolu'da bugünün değil, 60 yıldır süregelen, ama sonu görünmekte olan bir sıkıntıdır. Yazılı basının dijital dönüşümü ve sağlam temellere dayalı altyapı oluşturulması noktasında yatırımlar yapılması sağlanmalı. Her gazete çıkarana, her haber sitesi kurana resmi ilan desteği vermek yerine basın meslek ilkeleri ışığında habercilik yapan ve kadrolarında gerçek gazetecileri istihdam eden yayıncılar teşvik edilmeli.
Bizler bu konudaki görüş ve çözüm önerilerimizi ilgili makamlara gerek etkinliklerdeki söylemlerimiz, gerekse hazırladığımız dosyaları sunarak dillendirmeyi sürdürüyoruz.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Şehrin bazı sorunlarının gündeme getirilerek çözümüne öncülük etmesi yönüyle eksikliklerine rağmen kamusal görevini yerine getirdiği söylenebilir. Tıkandıkları hemen her konuda kapısını çaldıkları gazete ve gazeteciyi kullanmaya çalışanların, takdir noktasında çok cömert oldukları söylenemez. Gazetelerin şehirle bütünleşmesi, özdeşleşmesi gerektiğini hatırlatalım. Şehrinin yerel gazetesini eline aldığında, haber sitesini tıkladığında bir vatandaş, yaşadığı yerde olup bitenden haberdar olmuyorsa, "Sen bize niçin destek vermiyorsun?" deme hakkımız da olmaz.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Yıllardır dillendirdiğimiz ve yasalaşmasını hasretle beklediğimiz bir düzenlemeydi. Son değişiklikler yazılı basının can damarı olan Basın İlan Kurumu'nun varlığını sürdürmesine imkân sağladı. Ayrıca günümüzde insanımızın haber ihtiyacını karşılayan internet medyası "resmi" manada gazetecilik kimliği kazandı. Bu önemli bir gelişme. Bazı maddeleri Nisan 2023'te yürürlüğe girecek olan kanun, yazılı basının dijitale dönüşümünü hızlandıracak. Öngörüm, çok değil kısa sayılabilecek yıllar içerisinde yazılı basın artık günlük hayatımızdan çıkacak düşüncesindeyim.
Kimi çevreler bu kanuna "sansür yasası" yakıştırmaları yapsa da biz buna katılmıyoruz. Bölücü, kırıcı, hedef gösterici, insanı küçük düşürücü, dil, din, ırk ayrıştırmayan, hak ve hürriyetlere saldırmayan her görüş bizim için değerlidir. Kişi ve hak ve özgürlüklerine saygınız var ise, basın veya kişisel özgürlüklerin bir başkasının özgürlük alanına girildiğinde sonlandığına inanıyorsanız, kişisel hırslarınız memleket çıkarlarının önüne geçmemişse, trol değilseniz, kendinize inanıyor, bilginize güveniyorsanız, hakikati yazma, konuşma, yayma önünde hiçbir engel teşkil etmediğini görebilirsiniz yeni düzenlemenin.
Mesleğimiz adına önemli gördüğümüz yasal düzenlemeden gazeteciler değil, sosyal medya mecralarını lağım çukuruna dönüştüren tetikçiler ile onları kullanan ahlak yoksunu ağa babaları düşünsün. Türkiye'nin yeni yüzyılı, aynı zamanda algının yerini hakikate bırakacağı yüzyıl olmalı. Çünkü insaniyet, hiçbir dönemde olmadığı kadar hakikate muhtaç olduğu bir çağı yaşıyor.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Bize göre, Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır" sözünün vücut bulduğu yer, yine büyük önderin "Fazilet Adaları" olarak tanımladığı Anadolu basınıdır. Gerçek manada özgür, tarafsız gazeteciliği taşradaki meslektaşlarımızın yaptığı aşikârdır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mıdır?
Gazetecilik bugünün gazetecilerine bırakılamayacak kadar kıymetli ve kutsal bir meslektir. Bu işin bir standardı olmalı. Basın Meslek Yasası mutlaka çıkarılmalı. Dünün Türkiye’siyle günümüzün ülkesi bir değil.
Vasıfsız bir iş dalı gibi görünen çay ocağı açmak için çok sayıda şart aranıyor. Akşam yatıp, sabah kalktığınızda çay satmaya başlayamıyorsunuz, ama insanların davranışlarını ve olaylara bakışını etkileyebileceğiniz, en uç tabiriyle iki ülke arasında savaş çıkmasına yol açabilecek işi, tek bir mevkute beyannamesi vererek yapabiliyorsunuz. Sizce de bu işte bir garabet yok mu? Elbet basın tahakküme ve nüfuza tabi tutulmamalı, lakin kuralı olmayan işin desturu olmaz. Mesleki yeterlilik mutlaka aranmalı. En kötü kural, kuralsızlıktan iyidir. Ayrıca, meslek kuruluşlarının Barolar, Tabip Odaları Mimar ve Mühendisler Odaları gibi bir yapıya kavuşturulmasının sağlanması da özdenetimi beraberinde getirecektir düşüncesindeyiz.