Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül: 29. maddeden hakkında soruşturma başlatılan ve tutuklanan ilk gazeteci benim
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül ile konuştuk.
Haber Üsküdar – Oğuzhan Ateş
Üsküdar İletişim’de Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
Bitlis’in Tatvan ilçesinde 1987 yılında doğdum. İlköğretim ve liseyi Tatvan’da bitirdim. Gazeteciliğe öğrenciyken 2007 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Ajansı’nda başladım. Sonrasında İstanbul’da birçok ulusal ve uluslararası kuruluşta stajyer olarak ya da kısa süreli periyotlarla çalıştım. 2008-2009 yıllarında Taraf gazetesi merkezinde muhabir olarak çalıştım. 2007 yılında yayına başlayan ve Bitlis’in ve bölgenin ilk haber sitelerinden olan Bitlis News haber sitesini kurdum, 15 yıldır aktif olarak yönetiyorum. Muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine kadar her aşamasında bulunduğum gazetecilik hayatımda hem kendime ait yayınlarım oldu hem farklı birçok mecraya haber, fotoğraf, video ve köşe yazısı gibi farklı içerikler ürettim. Halihazırda Gazete Duvar ve Artı Gerçek başta olmak üzere birkaç ulusal ve uluslararası mecraya haber yapıyorum ve Bitlis News haber sitesinde genel yayın yönetmeniyim. Aynı zamanda aktif gazeteciliğe paralel basın meslek örgütlerinde aktif olarak çalışmalar yürüttüm. Daha önce yönetim kurulunda bulunduğum Bitlis Gazeteciler Cemiyeti’nin 2020 yılındaki seçiminde cemiyet başkanlığına seçildim ve halen aktif olarak bu görevi yürütüyorum.
Halen başkanlığını yaptığınız Gazeteciler Cemiyeti’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti 2010 yılında kurulmuş, Bitlis’in ilk ve halihazırda en büyük basın meslek örgütüdür. Aktif gazeteci, iletişim bölümlerinde öğrenci ve akademisyenlerden oluşan 101 aktif üyemiz var. Aktif bir meslek örgütüyüz. Hem üyelerimize hem yaşadığımız kente dair birçok proje hayata geçirdik ve yeni projeler geliştiriyoruz. Faaliyetlerimiz konusunda ayrıntılı bilgi için Bitlis Gazeteciler Cemiyeti (BİGACEM) web sayfasına bakılabilir.
Cemiyet Başkanlığını yaptığınız şehrinizde gazetecilik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç basılı gazete var, kaç bağımsız haber sitesi var? Şehrinizdeki gazeteciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bitlis genelinde 13 basılı gazete, 1 televizyon kanalı, 1 radyo ve 20’den fazla internet haber sitesi var. Kentteki gazetecilik ne yazık ki ülkedeki durumdan bağımsız değil. Resmi ilan ve reklam alan yayınlarda ne yazık ki istenilen anlamda gazetecilik yapılamıyor zira ilan kesme tehdidi Demokles’in kılıcı gibi sallandırılıyor ve başarılı da oluyor. Kamu yararına habercilik kısmen de olsa bağımsız internet haber siteleri ve sosyal medya mecralarında yapılmaya çalışıyor. Bu yönüyle bir zorluk var yaşadığımız kentte. Ancak öteki tarafta da yani resmi ilanlarla ayakta kalabilen kuruluşların da başka bir dizi sorunları var. Kağıt fiyatları, enerji giderleri, personel giderleri vb. giderlerin artması ama buna paralel gelirin artmaması ciddi bir sorun. Resmi ilan dışında da ilgili yayınların ne yazık başka geliri yok, yeni gelir oluşturmak da oldukça zor. Özellikle basılı gazeteler ekonomik sorunlardan dolayı kapanmakla yüz yüze.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
En temeldeki sorun ekonomik sorunlar. Yine ülkedeki basın ve ifade özgürlüğü konusunda yaşanan sorunlar bire bir bizleri de etkilemektedir. Ne yapılabilir sorusunun birden fazla cevabı var. Biz cemiyet olarak üyelerimize yönelik elbette ki bir dizi girişimde bulunuyoruz ancak bu tür sorunların çözümü çok daha genel önlemler gerektirir. Her şeyden önce gazetecilerin sosyal güvenlik sorunu çözülmeli. Güvencesiz çalışmanın önüne geçilmeli. Hem 212 hem devamındaki değişikliklerle gelen ilgili yasalar ne yazık ki çözüm olmak yerine sorunu çetrefilleştiriyor. Bu tip sorunlarda çözüm aranırken tabandan gelen talepler dikkate alınmalı.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Halk kendi sorunlarıyla ilgilenen, kendi sesi olan medyaya olumlu bakar. Tabii yaşadığımız coğrafya birçok yönden çelişkilerin olduğu, siyasi, sosyal, ideolojik farklılıkların olduğu bir yer. Haliyle halkın yaklaşımı da bu temelde oluyor. Bir haber, halkın bir kesimince takdir edilirken, başka bir kesimden tepki görebilmektedir.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Değişikliklerin bir kısmı olumlu ve talep ettiğimiz şeylerdi ancak önemli bir kısmının gazetecilik lehine olduğu söylenemez. Özellikle 29. maddede düzenlenen ve TCK 217/a’da yer alan “Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu” şeklinde düzenlenen muğlak bir madde var. Bu çok sıkıntılı. Nitekim bu maddeden Türkiye’de hakkında soruşturma başlatılan ve tutuklanan ilk ve tek gazeteci benim. Bu gerçekten ciddi bir sorun. Bir savcı ve bir sulh ceza hakimi tek başına ülkenin bütün haber mecralarını kapatabilir, bütünü gazetecilerini tutuklayabilir. Olay bu kadar ciddi aslında. Haliyle olumlu yönler de gölgede kalıyor.
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Bence yerel biraz daha sıkıntılı. Çünkü yerel medya mensupları lehte ya da aleyhte karşı karşıya geldikleri kitleyle biraz daha yakın. Biraz daha girift ilişkiler var. Biraz daha fazla risk altında ve ilgili otoritelerce biraz daha fazla kolay sindirilebiliyor. Bu yönüyle yerel medya bence daha büyük risklerle karşı karşıya.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mıdır?
Ülkede ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğü çok zor günler geçiriyor. Onlarca meslektaşımız tutuklu. Dışardaki meslektaşlarımız da ya ceza ya işsizlik korkusuyla yaşıyor. Bu haliyle beraberinde bir otosansür de getiriyor. Tüm bunların son bulmasını diliyorum.