Gazeteci Kübra Karaburç: Mezun olmadan sahanın tozunu yutmak gerekiyor
Konya'da gazetecilik yapan Kübra Karaburç ile konuştuk.
Haber Üsküdar – İrem Bayram
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Konya Postası gazetesinde muhabirlik yapan Kübra Karaburç ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız? Şu anki konumunuz nedir?
Yaşadığınız şehirde kadın gazeteci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Avantajları, sektörde kadın gazeteciler erkek gazetecilere oranla daha kolay haber yapabiliyor, en azından Konya’da. Çünkü beraber çalıştığımız erkek gazeteciler bize yardımcı oluyor. Önümüzü açıyorlar diyebilirim. Dezavantajları, örneğin hizmetlisi olmayan bir ofiste çayı koymak sizden bekleniyor. Toplumda kadına yüklenen sıfatlar burada da kendini gösteriyor, sen kadınsın, alışkınsındır, elin yatkındır gibi şeylerle göreviniz olmayan işleri size yüklemeye çalışıyorlar. Evlenir, doğum izni alırlar diye kadın gazetecileri tercih etmemeleri dahi olabiliyor.
Yerel haber kaynaklarıyla ilişkileriniz nasıl? İletişim kurmak kolay mı zor mu sizin için?
Yerel basın olarak iletişimimiz kolay ve güzel. Haber atlatma olayı mutlaka var, rekabet oluyor, olmalı ama sınırları aşan bir durum söz konusu değil. Gidemediğim bir haber olduğunda başka gazetede çalışan arkadaşımdan rica edebiliyorum meselâ.
Şehrinizde sizin dışınızda kaç kadın gazeteci var? Oransal olarak gazetecilerin yüzde kaçı kadın gazetecidir?
Konya’da erkek ve kadın gazeteci oranı yarı yarıya, neredeyse bir eşitlik söz konusu. Yüzde 40’ı, yüzde 50’si kadın gazetecidir diyebilirim.
Sizin gazetecilik geçmişinizde yaptığınız en zor haber neydi? Neden zorlanmıştınız?
Ben Nurdağlıyım ve 6 Şubat depremini ailem orada yaşadığı için bire bir yaşamış gibiyim. Çekirdek ailemde bir sorun olmasa da mahallem yok olmuş durumda. Bu kadar zor bir süreçte bir videoya denk gelmiştim. Videodaki kişi Şırnak Valisi ve diyor ki, “Biz Nurdağı’nın tamamını yıkacağız ve burayı deprem müzesi yapacağız”. Ve ben de bu videonun haberini yapmıştım. “Şırnak valisi açıkladı: Nurdağı deprem müzesi olacak”. Deprem sürecinde yaptığım hiçbir haberi hatırlamıyorum bile ama bu haber beni çok etkilemişti. Yaşadığım yer ve zor bir süreç olması sebebiyle.
Şehrinizdeki gazeteci meslek örgütlerine, örneğin gazeteciler cemiyetine üye misiniz? Bu meslek örgütlerinde kadın gazeteciler yeterince temsil ediliyor mu? Bu örgütler kadın gazetecilerin yaşadıkları sorunlarla ilgili çalışma yapıyorlar mı? Bir sorun yaşadığınızda size destek oluyorlar mı?
Üye değilim. Konya’da 12 gazete var ve her gazeteden 1 temsilci cemiyete seçiliyor. Hiçbiri kadın değil. Kadın temsilciye yer vermeyen bir cemiyet kadınları ne kadar temsil edebilir? Benim sorunum olduğunda çözebileceklerini düşünmüyorum çünkü karşıma alıp derdimi anlatabileceğim bir ortam sağlanmıyor. Ben çalıştığım gazetede bir problem yaşasam zaten o gazetenin temsilcisi orada ve diğer temsilciler onun arkadaşları. Cemiyetin bu şekilde olmaması gerekiyor.
Çalıştığınız medya kuruluşunda kadın gazetecilerle erkek gazeteciler arasında ücret farklılığı var mı? Yoksa eşit işe eşit ücret ilkesi mi geçerli?
Herkes eşit ücret alıyor. Sadece reklamcılarda farklılık olabilir. İşe göre pirim aldıkları için.
Genel olarak bir değerlendirme yaparsanız, Türkiye’de kadın gazeteci olmak zor mu kolay mı?
Bence hem kolay hem değil. Türkiye genelinde azınlık olduğumuz için daha öne çıkabiliyoruz, özellikle spor muhabirliğinde. Erkek gazetecilerin arasında tek kadın olduğunuzda bu göz çarpıyor ve sen bunu kendi menfaatine çevirebiliyorsun. Fakat gazetedeki işleyişte aynı şeyi söyleyemeyeceğim. En basitinden gazete patronlarının genelde erkek olması. Kadınlara bu fırsatı vermek yerine yükselmesi durumunda önüne engel çıkarmaları.
Çalıştığınız şehre hususi olarak gazetecilik faaliyetlerinizi zorlaştıran bir durum yaşadınız mı?
Konya’da yaşamadım. Konya muhafazakâr bir şehir olduğu için iktidarla içli dışlı ve gazeteler de iktidarı çok karşısına alamıyor. Bunlara uyulduğu için sorunlar yaşanmıyor. Halk tarafından da böyle bir şey görmedim.
Son olarak, eklemek istediğiniz başka bir husus var mıdır?
Var. Sektörde eleman yetişmiyor. Arkadaşlarımla da konuşuyoruz herhalde son gazeteciler biziz diye. Patronlardan kaynaklı bir durum tabii ki de. Az elemanla çok iş istiyorlar. Parasal anlamda getirisi olmayan haberi bile almıyorlar. Sadece getiri ve tık odaklılar. Yeni gelen elamanları da çok az ücretle çalıştırıyorlar. Eleman da ne kadar istekli olursa olsun bir süre sonra kendini geçindiremiyor. Ama genç arkadaşların da mezun olmadan sektöre atılmaları gerekiyor. Çünkü artık stajyerden bile yetkinlik isteyen portfolyo bekleyen bir dünya oluşmuş durumda. Mezun olmadan sahanın tozunu yutmak gerekiyor.