Haber: Umut Şimşek - Fotoğraf: Meryem Aydın-Fatma Kaya

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü’nün düzenlediği “Bir Film Yolculuğu” etkinliği gerçekleşti. Dr. Öğr. Üyesi Sercan Kule’nin moderatörlük yaptığı etkinlikte, senarist ve festival direktörü Suat Köçer, festivallerin nasıl gerçekleştiği ve dizi-sinema sektörü ile ilgili bilgiler verdi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü tarafından düzenlenen “Bir Film Yolculuğu” etkinliği, sinema ve televizyon dünyasına ilgi duyan öğrencileri bir araya getirdi. Dr. Öğr. Üyesi Sercan Kule’nin moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, senarist ve festival direktörü Suat Köçer, festival süreçlerinden dizi-sinema sektörüne kadar birçok konuda değerli bilgiler paylaştı. Katılımcılar, Köçer’in sektör deneyimlerinden faydalanarak bu alanda kariyer hedefleyenler için önemli ipuçları edindi.

Suat Köçer: “Sinema, insanın hayatından beslenen bir alan”

Konuşmasına sinemanın dikkat çeken özelliklerinden ve içeriklerin nasıl üretildiğinden bahsederek başlayan Suat Köçer, şunları söyledi: “Sinema, çok fazla insandan, sosyolojiden, tarihten; aslında hayatın her yerinden beslenen bir alan. Biz sinemadan bahsederken üç tarafına dikkat ederiz: Bir, teknolojik tarafı; neredeyse her şey teknolojiyle oluyor. İki, ticari tarafı; sinema sermaye gerektiren bir iş. Üç, sosyolojik diyoruz; çünkü hayatın her alanı çok önemli, her alandan film yapılabilir. Zaten film içerikleri sokaktaki hikayelerden esinlenerek üretiliyor. Festivaller de buna dahil. Festivalleri en genel tanımıyla açıklamak gerekirse, vizyona girmemiş filmlerin gösterime girip tanıtıldığı ve film yapım aşamasındaki insanları halkla bir araya getirdiği etkinliklerdir. Galalarda bu pek mümkün değil, çünkü galalara sınırlı sayıda insan geliyor. Genellikle de filmin oyuncu kadrosu ve yönetmeni gibi ön planda olan isimler katılıyor. Festivallerde ise sesçi, kurgucu, ışıkçı gibi film içinde emeği olan herkes yer alıyor ve halkla buluşuyor. Orada sorular sorabiliyorsunuz, beğenmediyseniz bunu dile getirebiliyorsunuz, yorumlarınızı iletiyorsunuz. Sonrasında fotoğraf çekilip onlarla bir araya geliyorsunuz."

"Festivaller çok önemli ve gerçekten yararlı" 

Suat Köçer konuşmasını şöyle sürdürdü: "Festivaller sadece halkı film için çalışanlarla buluşturmuyor, film yapanları da birbiriyle birleştiriyor. Film yapanların görüşmek için çok fırsatı olmuyor. Senaryo yazan sette oluyor, projeye yeni başlayan yoğun oluyor. Bu festivaller sayesinde birbirleriyle denk gelebiliyorlar. Hatta, ‘Bir festival olsa da şu arkadaşımı görsek’ bile diyorlar. Bunun dışında, festivallerin düzenlendiği kentlere ve kurumlara da olumlu katkıları oluyor. Dünyada bunun birçok örneği var: Venedik, Cannes ve Berlin Uluslararası Film Festivali gibi. Bu festivaller hem düzenlendiği kenti hem de ülkesini büyük ölçüde tanıtıyor. Bu yüzden kurum ve kuruluşlar kendilerini tanıtmak için festival düzenlemeyi tercih ediyor. Türkiye’de de böyle. Bir sürü organizasyon ve festival yapılıyor, çünkü medya ve kamuoyu ilgisini çeken etkinlikler bunlar. Ancak festival yapmak kolay bir iş değil. Arkada büyük krizler, problemler, zorluklar ve çok fazla sorumluluk gerektiren bir iş var. Ayrıca maalesef Türkiye’de film festivallerini genelde belediyeler düzenlediği için, belediyede olan her şey festivale yansıyor. Belediye başkanı değişince festival direktörleri de değişiyor. Bu çok kötü bir şey. Belediye başkanının değişmesi her şeyin değişmesi demek. Yeni gelen başkana göre festival yapısı değişiyor. Bizde belediye başkanları sık değiştiği için uzun süreli festivallerimiz çok az. Dünyada böyle değil arkadaşlar. O belediye ne kadar değişirse değişsin, festivaller kalıyor, yapısı bozulmuyor çünkü festivalin bir duruşu, bir yapısı var.”

Etkinlikte senaristliğinden ve festival direktörlüğündeki deneyimlerinden bahseden Suat Köçer, etkinliğin moderatörü Dr. Öğr. Üyesi Sercan Kule’nin eşliğinde öğrencilerin sorularını cevapladı. Toplu fotoğraf çekiminin ardından etkinlik sona erdi.