Girişimci kadın gazeteciler sponsor bulmakta zorlanıyor
Haber ve Fotoğraf: Ezgi Aliye KUROĞLU-Umutcan AYGÜN
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü tarafından “Girişimci Gazetecilik ve Kadın” paneli düzenlendi. Etkinliğe katılan Doç. Dr. Seçil Özay ve Dr. Sevim Ergün, girişimci kadın gazeteciler ve kadın gazetecilerin sorunlarını aktardı.
Doç. Dr. Seçil Özay: "Gazetecilikte kadının yerini anlamak ve tahlil etme çalışmaları yetersiz"
Doç. Dr. Seçil Özay yaptığı konuşmada gazeteciliğin temelleri ve toplumdaki yerine değindi. Özay, “Gazeteciliği konuşmak için 4 alana ihtiyaç vardır. Gazeteciliğin bugünkü haline gelmesinde bize kılavuz olan belgeler var. Bunlar, Fransız İnsan Hakları Bildirgesi ve Amerikan anayasasının ilk maddesi. Gazeteciliğin fikri temellerin 18. yüzyılda başladığını söyleyebiliriz ama benim şöyle bir iddiam var: Bunların hepsinin temeli Magna Carta’dır. Bu dönemde toplum bilgi almayı talep eder hale gelmemişti. Toplum bu hale gelmesinin sebebi coğrafi keşifler ve sanayi devrimi, bu gelişmelerin yeni yollar açması, ulaşımın kolaylaşması bilgiyi yaymada bize yardımcı oldu. Bu gelişmelerle yeni toplum yapısı oluştu, eğitim sistemleri gelişti ve okur yazarlık oranları arttı. Yönetim anlayışları değişmeye başladı ve demokratik bir yapı oluşmaya başladı. Bu gazeteciliğin özü ile örtüşür ve gazetecilik için bize zemin hazırlar. 1831 yılında Osmanlı Devleti’nde ilk gazete yayımlandı. Bu gazete yönetimin talebi ile hazırlandı ancak batılı anlamdaki gazetecilik mantığına çok uzaktır ve 17. yüzyılda yayımlanan haber mektuplarına benzemektedir. Osmanlı Devleti topraklarında ciddi devlet krizleri söz konusudur. İmparatorluklar çağının son temsilci olan Osmanlı Devleti bir kriz içerisinde ve Osmanlı’daki aydınların girişimi ile çıkan gazeteler söz konusu. Bu gazetelerde devletin yönetim biçiminin de tartışıldığını görüyoruz. Bunun toplumda karşılık bulması çok uzun sürüyor. Belki çok büyük bir iddia ama 1950’lere kadar çağdaş medyanın -gazeteciliğin- oturduğunu söylemek söz konusu değil” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Seçil Özay konuşmasının devamında basın tarihi ve kadınların gazetecilikteki yerinin değerlendirmesini yaptı. Özay, “Küçük bir eleştiri de basın tarihi araştırmalarına yapmalıyız. Bu araştırmalar yetersiz; gazetecilikte kadının yerini anlamak ve tahlil etme çalışmaları yetersiz. Kadınlar arasında isminin anılmasını önemle vurguluyorum ki Suat Derviş gibi bir isim var. Bence çok iyi bir kalem erbabı, romanları da var. Kalemi ile hayatını kazanıyordu. O dönemin basınına baktığımızda daha erkek egemen bir oluşum var” ifadelerini kullandı.
Dr. Sevim Ergün: “Kadınlar sosyal medyada da geri planda kalıyor”
Dr. Sevim Ergün girişimci gazetecilik ve sosyal medyadaki kadın gazetecilerin sorunlarına değindi. Ergün “Girişimci gazetecilik kavramı bir gazetecinin ürün ve yayıncılık mecrası oluşturmasıdır. Bunun birden fazla boyutu var. Psikolojik ve politik boyutları var. En büyük sebebi 2008 ekonomik krizinde ortaya çıkıyor. Gazeteciler kendilerine yeni bir iş alanı arıyor ve bu alana yöneliyorlar. Bunu üç şekilde ele alabiliriz. Bir yazı zamanlı girişimci gazetecilerden oluşuyor. Hem ulusal kanalda hem de Youtube gibi sosyal medya platformlarında çalışıyorlar. İkincisi tam zamanlı, tamamen sosyal medya platformlarına yönelmiş gazeteciler. Üçüncü grup ise işletme sahibi olan gazeteciler yani bu işten gelir elde eden istihdam sağlar hale gelmiş gazetecilerdir. İçerik temelli gazetecilere Nevşin Mengü, Fatih Altaylı, Özlem Gürses, Cüneyt Özdemir örnek verilebilir. Hizmet temelli gazeteciliğe Coşkun Aral ve 32. Gün Arşivi örnek gösterilebilir. Girişimci gazetecilik bir ekonomik kriz etrafında çıktı. Bunların gelir modelleri ise abonelik sistemleri, iş birlikleri, Youtube katıl butonudur. Bunların gelişme alanları sosyal medya platformlarıdır. Bu platformlar gazeteciliği değiştirdi. Her nesil kendi gazetecilik anlayışını değiştirir ve kendi anlayışını ortaya koyar” şeklinde konuştu. Ergün konuşmasının devamında medya alanındaki kadın problemleri hakkında konuşurken şu ifadeleri kullandı: “Kadınlar sosyal medya platformlarında da geri planda kalıyor. Nevşin Mengü, Özlem Gürses gibi isimler var ama sayıları çok az. Bununla birlikte onların da sponsorlukları çok az. Bu durumda aklımıza erkek yayıncılar sponsorlukta da mı daha avantajlılar sorusu geliyor. Kadın gazeteciler sponsor alamıyor. Tek gelir kaynakları Youtube katıl butonu ama erkek yayıncılar çok avantajlı. Büyük firmalardan güzel teklifler alıyorlar”.
Etkinlik katılımcıların öğrencilerin sorularını cevaplanması ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.