Haluk Sicimoğlu Üsküdar İletişim öğrencileriyle buluştu
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi “Kalpten Kalbe” Etkinliğinde Konuk Haluk Sicimoğlu’ydu
Haber: Umut Şimşek / Fotoğraf: Ezgi Aliye Kuroğlu
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü'nün düzenlediği "Kalpten Kalbe Reklam" etkinliğinin konuğu olan Haluk Sicimoğlu, İletişim Fakültesi öğrencilerine insan davranış ve düşünceleri ile reklamcılık ilişkisini anlattı.
İnsan davranışı ve reklamcılık ilişkisini anlattı
Davranışlarımızı yönlendiren yedi temel dürtüyü açıklayan Haluk Sicimoğlu, aynı zamanda bu dürtüleri vurgulayan reklamlardan örnekler de verdi. Sicimoğlu, “Emniyet, kendimizi güvende hissetmemiz için yaptığımız aldığımız kararlarıdır aslında. Örneğin eskiden yaşadığımız şehrin etrafına can ve mal güvenliğimiz için surlar örüyorduk. Günümüzde ise kişisel bilgilerimizi emniyet altına almak istiyoruz. Son zamanlarda şirketler bunu görmüş ve dikkat çekmek için güzel reklamlar yapmıştır. Sağlık dürtümüzde ise aslında gençliğimizi korumak istiyoruz. Bu yüzden daha fazla makyaj yapıyoruz, daha fazla botoks yapıyoruz, saç boyuyoruz, kendimizi daha diri, daha enerjisi yüksek göstermek istiyoruz. Neden? Çünkü biz ilk çağlarda ne kadar gençsek ne kadar enerjisi yükseksek o kadar uzaklara gitmişiz o kadar iyi ailemizi koruyabilmişiz. Aidiyet, ait hissetmek birlikte olmak buna en iyi örnek olarak Vikings dizisi verilebilir. Dizide beraber zorluklara göğüs germeleri, beraber ayin yapmaları, aynı amaçlar için savaşmaları aslında hepsinin ortak noktası. Kendilerini aynı şeylere ait hissetmeleri. Bugün de bizim gibi olan bizim gibi düşünen insanlarla bir araya gelmek ve kendimizi korumak istiyoruz. Hamilik yol göstermek, korumaktır. Bizim çocuklarımız bizimle çok uzun süre kalıyorlar ve dış etkilere çok açıklar. Bu etkilere en açık, en narin bebekler insanlardır. Bu yüzden bebeklerimizin üstüne çok düşmüşüz. Örneğin kedi yavrularını 5 haftalıkken annesi babası bırakabiliyor. Bizler 17-18 yaşında anca bırakabiliyoruz. Bebeklerimizle daha uzun süre beraber olduğumuzdan dolayı bizde koruma iç güdüsü gelişmiştir. Merak etmekte ise dikkat çeken şeyler var. Ne kadar meraklıysak o kadar uzağa gitmişiz, kendimizi geliştirmişiz, üretmişiz, düşünmüşüz. Merakımız sayesinde dünyayı bu hale getirmişiz. İyi mi yapmışız? Kötü mü yapmışız? Bilmiyorum ama merak sayesinde bu günlere gelmişiz. Mesela çocukların hayal gücünü geliştirmek, merak duygusunu ateşlemek için yapılan üretilen en iyi reklam markası Legodur. İtibar, takdir edilmek, güç sahibi olmak; Aslında itibar doğrudan beyindeki kimyasal reaksiyonlarla ilgi. Örneğin ben birinizin yaptığı işi beğenip çok iyi iş çıkardın dediğim zaman, beyin serotonin salgılıyor ve mutlu oluyoruz. Yani itibar sadece para ya da sosyal statümüzle ilgili bir şey değil. Her türlü beğenilme bizim için önemli. Sosyal medya uygulamalarının bu kadar çabuk büyümesinin asıl sebebi damla damla serotonin hormonu vermesi. Her postumuz beğenildiğinde, yorum aldığında egomuz tatmin oluyor ve insanlar üzerindeki itibarımız büyüyor. Buna en iyi reklam örneği Mercedes'in patronlarla ilgili yaptığı reklam olabilir. Son olarak cinsellik ve üremek; Biz kaliteli genlerle soyumuzu devam ettirmek, çoğalmak istiyoruz. Bu da bizim cinsellik dürtümüzü tetikliyor. Cinsellik dürtüsünü reklamlarda kullanırken tabi ki de çok açık bir şekilde kullanalım demiyorum. Çok zarif bir şekilde de kullanılabilir. Benim bu konuda en çok beğendiğim Japonya’da yapılan bir reklamdı" şeklinde konuştu.
Haluk Sicimoğlu konuşmasının sonunda reklamcılık deneyimiyle ve yazdığı kitapla ilgili bilgiler vererek öğrencilerin sorularını yanıtladı. Etkinlik plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.