Hatay’daki Suriyeli sığınmacı sayısı 400 bini geçmiş durumda
Hatay’daki Suriyeli sığınmacı sayısı 500 bini geçmiş durumda
Haber Üsküdar - Dijan Hatam
Suriye’den Türkiye'ye ilk toplu göç hareketi Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan 2011 yılında gerçekleşti. Suriye’nin sınır komşusu olan Hatay’a 29 Nisan 2011 tarihinde 234 Suriyeli geçiş yapmıştı. O günden bugüne Hatay'daki Suriyeli sığınmacı sayısı giderek arttı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün sayfasında yer verilen 23 Aralık 2020 tarihli verilere göre, Hatay'daki Suriyeli sayısı 433 bine ulaştı. Bu rakamlara göre Hatay, İstanbul ve Gaziantep'in ardından en fazla Suriyeli sığınmacı sayısına sahip üçüncü şehir konumunda.
Hatay’da her 4 kişiden biri Suriyeli
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Şubat 2020’de hazırlanan Hatay İli Özel Teşvik Talep Analiz Raporu’na göre, Hatay’daki Suriyeli nüfusunun il nüfusuna oranı 27.27’dir ve Kilis’in ardından nüfusa oranla en fazla Suriyeli barındıran ikinci şehirdir. İlçeler bazında bakıldığında, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Suriyeli nüfusunun yerel halkın nüfusundan daha fazla olduğu görülmektedir.
Türklerden daha ucuza ve sigortasız çalışıyorlar
Suriyeli erkekler genelde geçimlerini inşaatlarda çalışarak ya da atık toplayarak, kadınlar da ev temizliğine giderek sağlıyorlar. Suriyeliler Türklerden daha ucuza ve sigortasız çalıştıklarından dolayı hemen hemen her iş yerinde Suriyeli ile karşılaşmak mümkün. Durumları daha iyi olanlar ise ya seyyar satıcılık ya da manavlık yapıyor. Bazı Suriyeliler ise geçimlerini dilencilik yaparak sağlıyorlar. Küçük çocuklar da trafik ışıklarında mendil ve su satarak ailelerine katkı sağlamaya çalışıyorlar. Reyhanlı gibi bazı ilçelerde Suriyeli esnaf sayısı Türk esnaf sayısını geçmiş durumda. Suriyelilerin çoğu kentlerde yaşamasına karşın, bazı sığınmacılar çadırlarda kalıyor. Reyhanlı’ya bağlı Cilvegözü sınır kapısı yolu üzerindeki çadırlarda yaşayan Suriyelileri görmek mümkün.
“Araç bulamadığımız zamanlarda yürüyerek gelmek zorunda kaldık”
Ailesiyle beraber Suriye’nin İdlib şehrinden gelip Hatay’ın Reyhanlı ilçesine yerleşen A.E. ile bir görüşme ayarladık ve yaşadıkları sorunları kendisinden dinledik. Aile babası olan A.E. Türkiye’ye 2013 yılında eşi ve 3 çocuğuyla beraber kaçak olarak geldiklerini, daha sonra tekrar Suriye’ye dönüp eşi ve kendisine pasaport alarak Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan resmi olarak geçtiklerini anlatıyor. Türkiye’ye geliş sürecinden bahseden A.E. şunları söylüyor: “Buraya gelmeden önce Suriye’deki yaşamım buradaki yaşamım gibiydi. Devlete bağlı bir işletmede buğday ve un işleriyle uğraşıyordum, boş zamanlarımda da inşaatlarda çalışıyordum. Savaş başlayınca işimiz de güvenliğimiz de kalmadı. Devamlı etrafımıza düşen bombalardan çocuklarımıza zarar gelmesinden korktuğumuzdan, ailemle beraber iki abimin ailesiyle oradan kaçtık ve Türkiye’ye sığındık. Diğer abim ise ailesiyle beraber Lübnan’a gitti.”
Gelirken yolda çok zorlandıklarını ifade eden A.E., araç bulunca araçlara bindiklerini, bulamayınca yürüyerek geldiklerini söyleyerek çok zor zamanlar geçirdiklerinin altını çizdi. Hatay’ı tercih etme sebeplerinin ise yakın olduğundan, Suriye’den gelen tanıdıkları olduğundan ve daha uzağa gitmeyi mali yönden karşılayamadığından dolayı olduğunu söyledi. Ailede çalışan tek kişinin kendisi olduğunu belirten A.E., Hatay’da Suriye’deki gibi hem çiftçilik yaparak hem de inşaatlarda çalışarak günlük kazancını çıkarmaya çalıştığını ekledi.
“Barınmamız için ev verdiler, elektrik ve su faturalarımızı ödediler”
Türkiye’deki ilk zamanlarında Türklerden çok yardım gördüklerini anlatan A.E., Türklerin barınmaları için ev verdiklerini, elektrik ve su faturalarını da ödeyerek geçimlerine katkıda bulunduklarını söyledi. Suriye’den gelirken sadece çamaşır makinesi ve buzdolabı getirdiklerini ifade eden A.E., geri kalan ev eşyası ihtiyaçlarını Türk vatandaşlarının verdiğini ya da satın alarak karşıladıklarını söyledi. Hatay’daki yaşamlarının hemen hemen Suriye’deki yaşamları gibi olduğunu ve Arapça yoğun konuşulduğu için dil sorunu da yaşamadıklarını belirtti. Şu an Türklerle aile gibi olduklarını ekleyerek, “Eğer sen iyi olursan onlar da iyi olur” dedi. Suriye’deki akrabalarıyla önceleri bayramlarda görüşebildiklerini ama şu an pandemi sebebiyle sadece telefonla iletişime geçebildiklerini belirtti.
“Çocuklar hemen uyum sağladı”
Çocuklarının eğitim durumundan da bahseden A.E., ilk geldiklerinde çocukların okula gidemediğini fakat iki yıl sonra Suriyeli ve Türk çocukların okuduğu okula gittiklerini söyledi. Çocukların Türkiye’deki düzene uyum sağlamakta sorun yaşamadıklarını, hatta hemen uyum sağladığını belirten A.E., çocuklarının Türk arkadaşlar da edindiğini anlattı.
Kızılay'dan kişi başına aylık 120 lira yardım alıyorlar
Geçimini işçilik yaparak sağlayan A.E., devletten yardım almadıklarını sadece Kızılay’dan kişi başına 120 TL aylık yardım aldıklarını söyledi. Bu konuyu araştırdığımızda, kısa adı SUY olan Sosyal Uyum Yardımı kapsamında Kızılay'ın bu ödemeleleri yaptığını öğreniyoruz. Finansmanı Avrupa Birliği bütçesinden karşılanan bu yardımdan 2019 yılında bir milyon 695 bin 555 sığınmacının yararlandığı ifade ediliyor.