Haber Üsküdar – Hazal Göksun

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü tarafından gerçekleştirilen “Dijital Tasarım Prensipleri” başlıklı etkinliğe Minus99 Görsel Tasarım Direktörü Kaan Yurtbaşı konuk oldu.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümünün gerçekleştirdiği ve moderatörlüğünü Bölüm Başkanı Prof. Dr. And Algül’ün üstlendiği “Dijital Tasarım Prensipleri” başlıklı etkinlikte konuşan Minus99 Görsel Tasarım Direktörü Kaan Yurtbaşı, tasarım sürecindeki temel dinamikleri değerlendirdi.

“Hedefsiz çalışmak sıkıntı yaşayacağımız anlamına geliyor”

Tasarım Direktörü Kaan Yurtbaşı, tasarım estetiğinde ilk adımdan itibaren bir hedef olması gerektiğini belirtti. Yurtbaşı, “Stephen Covey’in bir sözüyle giriş yapalım, ‘Begin with the end in mind’, yani ‘Sonunu düşünerek başlayın’ olarak çevirebiliriz. Bir tasarım estetiği önceden belirlenebiliyor. İşe başlanmadan önce belli bir tepkiyi ortaya çıkaracak şekilde oluşturabiliyoruz. Ancak tasarım dünyasında işler biraz değişken. Bizim ortamımız dijital olduğu için somut bir nesnede veya alanda bulunan karmaşık, üç boyutlu nitelikten yoksun oluyor. Bu nedenle tasarımları üç boyutlu düşünmek zor oluyor diyebiliriz. Bu noktada kullanıcı davranışlarına odaklanıyoruz; inşaa et, ölç ve öğren yaklaşımını benimsiyoruz. Ardından da hızlı ve aşamalı olarak çalışarak sonuçları yansıtıyoruz. Daha hedef odaklı ve müşteri merkezli olmak, niyet ile tasarlamanın temelidir. Bu da hedefleri oluşturmak anlamına gelir. Hedefsiz çalışmak ya da odak noktası yoksa sıkıntı yaşayacağımız anlamına geliyor. Hedefle birlikte artık bir kutup yıldızımız var" dedi.

“Hedef ve bağlamın net olması konsepti doğru kurgulamayı sağlar”

Bill Gates’in 1996’da söylediği “Context is king” sözünü hatırlatarak konuşmasına devam eden Yurtbaşı, “Mobil ve akıllı teknolojilerin gelişimiyle markalar ve müşteriler arasındaki yeni ilişki başladıktan sonra büyük bir devrim yaşandı. Herhangi bir tasarımın amacında başarılı olması için, tasarımın alındığı bağlam, doğru anlaşılması veya doğru yorumlanması kritik öneme sahiptir. Bu yüzden buradaki hedef ve bağlamın net olması konsepti de doğru kurgulamadaki en önemli noktalardan biri haline geliyor diyebiliriz. Örneğin, yol kenarındaki bir reklam panosunda 10 punto metin kullanmak geçen arabaların içeriğinizi okuma umudu olmadığından bağlamı tamamen kötüye kullanmaktır.  Bu bağlam, öncelikle dijital cihazın en uygun kullanımı etrafında toplanır, ardından tasarımın tüketildiği ortam gelir. Bu ortamın sürdürülebilirliği ve uygunluğu tartışılır. Bunlarla birlikte, bir tasarım parçası yayınlandıktan sonra bağlam her zaman kontrol edilemez ve geriye dönük olarak kaldırılması zordur. Tasarımımızı basit, net ve doğru hale getirmemiz gerekiyor. Karmaşadan uzak durun ve kullanıcının kafasını karıştırmayın” ifadelerini kullandı.

“Alanı yönetmemek ‘kötü tasarım’ ile sonuçlanacaktır”

Netlik, pozitif ve negatif alan, beyaz alan başlıklarına değinen Minus99 Görsel Tasarım Direktörü Kaan Yurtbaşı, ‘Boşluğu bulun, denge yaratın’ ifadesini kullandı. Yurtbaşı sözlerini şöyle sürdürdü: “Netlik önemliyse bu ancak alan kullanımının doğru anlaşılmasıyla elde edilebilir. Beyaz alanın doğru kullanımı ve içeriklerin doğru yerleşimi tasarımın iyi ya da kötü olmasını belirleyecektir. Alanı yönetmemek, kaçınılmaz olarak dağınık ve odaktan yoksun ‘kötü tasarım’ ile sonuçlanacaktır. Doğru kullanmak biraz tecrübeye dayalı. Büyük resmi pozitif ve negatif alanın bir kombinasyonu olarak görmek önemlidir. Öğelerin ‘nefes alması’ için yeterli alan bırakın, böylece negatif boş alan, gözün pozitif ögelere odaklanmasını sağlar. Boşluk, nesnelerin kendileri kadar önemlidir çünkü pozitifin öne çıkmasını sağlayan tarafsızlığı sağlar. Beyaz alanın, kontrastın, nötr alanın nasıl iyi kullanıldığını özellikle sanat galerisi ve müze gibi yerlerde net bir şekilde görebiliriz. Sanatçılar da bunun üzerinde oldukça yoğun şekilde duruyorlar. Alan doğru kullanılmadığında ortaya çıkan tasarım parçası, tasarımcı olmayanlara bile dengesiz görünecektir. Çünkü küçük yaşlardan beri insan beyni dengesiz olanı görmede ustalaşır. O yüzden bir şeyi ilk gördüğünüzde onun dengeli olup olmadığını, iyi veya kötü göründüğünü bilinç altımızda hissedebiliyoruz.”

“Tasarımcı tek düzelik yaratarak kullanılabilirliğin yolunu arar”

Tasarım Direktörü Yurtbaşı kontrastı etkili bir şekilde kullanmanın önemini ise sözlerle anlattı: “Uyumun yarattığı yapıyı kullanarak kendini ifade etmek, vurgu oluşturmak için kontrast kullanılıyor. Kontrast kullanmak aslında belli başlı öğeleri ön plana çıkartmak için çok faydalı bir yöntem. Örneğin Piet Mondrian kontrast anlamında ustalaşmış ressamlardan biridir. Odak oluşturmak ve amacını yerine getirmek için kompozisyonlarında kontrast kullanımına önem vermiştir. Tasarımda tutarlılık, elementlerin aynı şekilde görünmesini ve aynı şekilde davranmasını sağlamakla ilgilidir. Her durumda tasarımcı aslında tek düzelik yaratarak kullanılabilirliğin yolunu arar. Aynı zamanda aynı ya da benzer elementlerin farklı amaçlara hizmet etmemesi için tutarlılık sağlanması gerekiyor. Örnek vermek gerekirse, karmaşıklığa karşı savaşırken, cephaneliğinizdeki en güçlü araç genellikle ‘marka yönergeleri’ biçiminde gelir. Markaların burada genellikle bir kurumsal kimlik dökümanları olur. ‘Brand Guidelines’ dediğimiz şey kurumun DNA’sı hakkında bizleri bilgilendirir. Bunlar tasarımı yönlendirecek elementleri bulundurur. Tasarım bu rehberler sayesinde tutarlı ve profesyonel görünür.”