Lezzet dolu resimler arasında tatlı bir yolculuk
Yaşama kültürünün çekici bir görsellikle işlenerek sanatseverleri büyüleyen Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler sergisi.
Haber - Fotoğraf: Zeynep Atasoy
"Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler" sergisi doğanın ahengiyle dizilmiş meyve tabakları içerisinde kıpkırmızı narlar, olgunluktan çatlamış incirler, salkım salkım üzümlerle iştah açıcı görünümlerinin yanı sıra sanatseverleri düşüncelerinde derin bir yolculuğa çıkarıyor.
Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi Boudouy Apartmanı'nda hizmet veren Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi bünyesinde düzenlenen “Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler” sergisi, hayatın içinden bir temayı ele alarak sanatseverlerin iştahını kabartıyor. Yaşama kültürünü çekici bir görsellikle işleyerek sanatseverleri büyüleyen, tablo ve heykelin izleyiciyle buluştuğu sergi, tematik altı bölüme ayrılıyor.
Hayatın içindeki lezzetlere odaklanılan sergide özellikle meyveler göz alıcı bir görsellikle işleniyor. Cömert Doğa temasıyla kapılarını açan sergi, tat ile lezzeti edebiyat metinleri ve dizeleriyle ilk bölümde hayran bırakıyor.
Doğa Tadında Renklerle bölümüyle devam ettiğimizde toprak ananın rengârenk ürünlerinin sanatla buluşmasına tanıklık ediyoruz. 19. yüzyıldan günümüze kadar resimlerden oluşan sergide, Ürünler Sunulurken bölümüyle devam ettiğimizde tabloların yerini pazar yerleri, dükkânlar ve sokak satıcılarına bırakıyor.
Çeşit çeşit balıklar ve balıkçıların yer aldığı Denizden Çıkan Nimet bölümünde tabloların derinliğinde izleyiciyi düşünmeye davet ediyor. Yemek için Emek başlığındaysa yiyeceğin hazırlanma yolculuğunda insanlığın varoluşundan beri yeme içme kültürünü kayıt altına alan insanlar, leziz yiyecekleri tuvallerine yansıtıyor.
Son bölüm olan ve ilhamını Orhan Veli’nin bir dizesinden alan “Cânân ki Degüstasyon’a gelmez” başlığında ise sofra, lokanta ve kahve konulu resimler yer almaktadır. Yiyecek ve ikram evreninin görsel belleğimizde ufuk açarak nasıl şekillendiğini düşünmeye davet eden bu leziz sergi, tüm sanatseverleri bekliyor.