Röportaj: Zeynep Atasoy

Konuşmayı ve anlatmayı çok sevdiği için hep öğretmen olmak istedi, aklında ekran önünde olmak yoktu. Mezun olduktan sonra mesleğini yapamasa da amacına ulaşmak için çok çalıştı. Setlerde çalışmanın ona göre olmadığına karar verdi, yaptığı stajlarla kendini keşfetti. Sabah TV'de ‘Yasemince İtiraflar’ programının sunucusu Yasemin Döngel, kariyer yolculuğunu ve mesleğinin tüm detaylarını anlattı.

Seni tanıyabilir miyiz?

Kasım 1994'te Beyoğlu’nda dünyaya geldim. Güzel bir çocukluk geçirdim. Sunucu olmak gibi bir hayalim yoktu, anlatmayı ve öğretmeyi çok sevdiğim için hep öğretmen olmak istiyordum. Üniversite sınavına hazırlanırken yaşadığım sıkıntılardan dolayı istediğim puanı yapamadım, akrabalarımın yönlendirilmesiyle Radyo-Televizyon bölümüne yöneldim. Nişantaşı Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı bölümünden mezun oldum. Stajımı Kanal D’de, setlerde yaptım. Set ortamında çalışmak çok zevkliydi fakat zorlu şartlar altında uzun saatler çalışıyorduk. Setlerde çalışmanın bana göre olmadığına karar verdim.

Yasemin’in serüveni nasıl başladı?

Okuldan mezun olduktan sonra gönüllü stajlar yaptım. HaberTürk’te muhabirlerle habere gidiyordum, sonra haberi yazıyorduk. Staj zamanında en sevdiğim aşama yazma kısmı oluyordu. Bir gün baş editör bana, 'Muhabirlerin haberlerini bir kelime de olsa mutlaka düzeltirim, senin haberinde düzeltilecek bir şey bulamadım' dedi. O gün anladım ki ben bu işi yapabiliyorum. Sonra editör olmak istedim. Üniversiteden mezun olduktan sonra iki sene iş bulamadım, iki sene kendi bölümümle ilgisi olmayan başka işlerde çalıştım. O zamanlarda hep kendime, 'Bir gün gelecek kendi işimi yapacağım' diyordum. Boş durmayı hiç sevmediğim için çalışırken grafikerlik kursuna gittim ve kendimi geliştirdim. Sektöre ilk girişim “Gecce” internet sitesinde editör olarak çalışmaya başlayarak oldu. Kurumsal iş hayatına Akşam gazetesinin dijital yayınlarında magazin editörü olarak başladım. Başarılı ve keyifli iki sene geçirdikten sonra değişiklik zamanının geldiğini düşündüm. Oradan Turkuvaz Medya’ya geçiş yaptım. Şimdi de kariyerime Sabah gazetesinin YouTube kanalı Sabah TV’de sunuculuk ve sabah.com.tr’de magazin editörlüğü yaparak devam ediyorum.

Editörlükten sunuculuğa geçişinizden bahsedebilir miyiz?

Sabah gazetesine geldikten dört ay sonra genel yayın yönetmenimiz videolu çekimlere başlamamı istedi. Çok heyecanlı bir insan olduğum için asla yapamam diye düşündüm ilk etapta. Ancak çevremdekilerin desteğiyle denemeye karar verdim. İlk çekim bittikten sonra işin her alanını görmenin, yeni birini tanımanın çok keyifli olduğuna karar verdim, çok mutlu olduğumu anladım. 'Ben bu işi yaparım' dedim. İki yıl oldu, daha çok sunuculuk yapıyorum. Geri kalan zamanlarda da editörlük ve muhabirlik yapıyorum. Mesleğimi çok severek icra ediyorum. Ağırladığım her konuğu misafirim olarak görüyorum. Röportajların her aşamasıyla severek ilgileniyorum.

Unutamadığın, çok duygulandığın anlar oluyor mu?

Ölüm ve hastalık konuşmak beni çok zorluyor. Böyle durumlarda insanların duygularını sormak bana ağır geliyor. Empati duygusu yoğun bir insanım. Gazeteci empati duygusunu kontrol edebilmeli çünkü soruyu sorabilmen gerekiyor. Mesela Gülçin Ergül röportajında kendisine soru sorarken çok zorlandım. İşin en zor kısmı duygularını ve empatiyi kontrol etmek oluyor.

Bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsun?

Bu sene yeniden üniversite sınavına gireceğim. Hayat boyu öğrenmenin devam ettiğini düşünüyorum. Şimdilerde de kendimi geliştirmek için Başkent İletişim Akademisi’nde spikerlik ve sunuculuk eğitimi alıyorum. Dijitalde yaptığım röportajlarımın daha büyük kitlelere ulaşmasını diliyor, bir gün bu keyifli sohbetleri televizyona da taşımayı hedefliyorum.

Ulusal Medya Ödülleri 2022’de “Yılın En Başarılı Kadın Gazetecisi” ödülünü aldın, neler hissettin?

Sahneye çıktığımda adeta kalbimin sesini duydum. Çok heyecanlı, çok gururlu bir andı. İyi ki yanımdalar dediğim, beni yetiştiren anneme ve en büyük destekçim eşime sevgiler yolladım.

Sence bir insan mutlu olduğu alanı nasıl bulabilir? Ne önerirsin?

Hayatta her zaman insanın bir hayali, hedefi olmalı. Sektörde kırk yıl da geçirsem her zaman öğrenecek çok şeyim vardır, insan hiçbir zaman ben oldum dememeli. Herkesin birbirinden mutlaka öğreneceği bir şey olduğuna inanıyorum. Bu sektörde bir şeyler yapmak isteyenler önce istediği alanı deneyimleyerek karar vermeli, her zaman çok çalışmalı, kendini geliştirmeli. Sabretmek ve vazgeçmemek ise en önemlisi. Evrene pozitif mesajlar yollamayı da unutmayalım.