Üsküdar İletişim'de sürdürülebilir gazetecilik konuşuldu
Üsküdar iletişimde sürdürülebilir habercilik konuşuldu
Haber Üsküdar – Sefa Mert Kahraman
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen Akademik Konuşmalar etkinliğinin üçüncüsü gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan'ın yaptığı söyleşiye katılan Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Baştürk "Sürdürülebilir Gazetecilik: BBC ve Birleşik Krallık Deneyimi" başlıklı bir konuşma yaptı.
Konuşmasına "sürdürülebilir habercilik" kavramını açıklayarak başlayan Prof. Dr. Emel Baştürk, “Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda çok gündeme gelen, popüler olan bir kavram. 2012 yılında Rio de Jenario’da gerçekleşen ‘Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde bir tanımının yapıldığını biliyoruz. Sürdürülebilirliğin habercilik ve medya ile ilgili boyutu nedir? Burada iki boyut karşımıza çıkıyor. Birincisi medyanın sürdürülebilir kalkınma konusundaki rolü. Medyanın bunu topluma aktarması, politika yapıcılar ve kamu arasındaki bağlantıyı kurması, açık ve şeffaf bir sürdürülebilirlik politikalarının üretilmesine bir taraf olması, medyadan bu noktada aracı olması gibi bir rol bekleniyor. İkinci boyut ise medyanın kendisi için sürdürülebilirlik dediğimiz şeyler. Medyanın kendisi için de bir sürdürülebilirlik krizi olduğundan söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
"BBC ifade özgürlüğünün teminatının altını çiziyor"
"Geleneksel medya kriz içinde"
Konuşmasında geleneksel medyanın yaşadığı krizden söz eden Prof. Dr. Emel Baştürk, krizin göstergeleri olarak şunları sıraladı: "Geleneksel medyanın okur ve reklam gelirleri giderek azalıyor. Sosyal medya hem reklam hem de haber akışı konusunda ciddi bir rakip haline gelmiş durumda. Sosyal medyadaki pek çok haber kaynağı güvenilir kabul edilmese de insanlar sosyal medyayı tercih etmeye devam ediyorlar."
"Medyada temsil edilmenin temel bir gereksinim olduğu inancı var"
BBC’nin sürdürülebilir haberciliğe bakış açısını anlatan Prof. Dr. Emel Baştürk, “Özellikle Covid-19 pandemisi sürecinde okurun yerel ya da kişiselleştirilmiş habere olan ilgisinin arttığını gözlemliyorlar. Birleşik Krallık’ta okurun yerel habere ilgisinin çok arttığı görülüyor. Bence bizde de öyle oldu, evet Çin’de ne olduğunu merak ettik ama sonrasında da, markete gidebilecek miyiz, otobüse binebiliyor muyuz, tiyatroya gidebiliyor muyuz gibi kendi şehrimizde ne olduğunu ya da kendi şehrimizdeki vakaları merak etmeye başladık. Dolayısıyla böyle bir ilgi olduğunu ve okur sadakatinin buraya doğru evrildiğini söylüyorlardı. BBC’nin kendine lisans bedeli ödeyen her kesimi kapsamak gibi bir sorumluluğu olduğunu söylüyorlar. Medyada temsil edilmenin toplumsal içerme ve toplumsal katılımın temel gereği olduğu konusunda kökleşmiş bir inançları var ve bu tüm çalışanlar tarafından da içselleştirilmiş" diye konuştu.
"Yerel demokrasi muhabirliği fonunun iki amacı var"
Söyleşide, BBC tarafından başlatılan yerel demokrasi muhabirliği fonu uygulamasından da söz eden Prof. Dr. Emel Baştürk, "Fonun iki amacı var; Birincisi yerel yönetimler hakkında yapılan haber sayısını artırmak ve böylece yerel yönetimlerin daha göz önünde ve şeffah olmasına katkı sağlamak; ikincisi de yerel medyaya istihdam desteği sağlamak" diye konuştu.
Prof. Baştürk, haber odalarında yaptığı gözlemleri aktardı
TUBİTAK burslusu olarak Birleşik Krallık'ta kaldığı sürede 4 haber odasında gözlem yaptığını anlatan Prof. Emel Baştürk, South Wales Argus, Cearphilly Observer, BBC Wales ve Türkçe yayımlanan Londra Olay gazetesinde yaşadığı deneyimleri paylaştı.
Söyleşi, soru ve cevaplarla sona erdi.