Z kuşağı farklılıklara daha az tahammüllü
Z kuşağı farklılıklara daha az tahammüllü
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Deniz ile Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aylin Tutgun Ünal’ın uyguladığı Farklılıkları Kabul Ölçeği çerçevesinde sosyal medya kuşaklarının farklılıkları kabul seviyesi orta düzeyde bulundu.
Farklı dini/etnik yapıları kabul toleransı en düşük kuşak Z kuşağı
Dr. Aylin Tutgun Ünal, kuşaklara uyguladıkları FKÖ araştırmasıyla kuşaklar arasında karşılaştırma imkânı bulduklarını ifade etti. Tutgun Ünal, “kuşakların farklılıkları kabul seviyeleri incelendiğinde, farklı dini/etnik yapıları kabul toleransı en düşük kuşak Z kuşağı. Hatta Z kuşağının X ve Y kuşakları haricinde 1946-1964 yılları arasında doğan Baby Boomer kuşağından bile anlamlı düzeyde farklılıkları kabul seviyesi düşük çıktı. ‘Farklı dini inançtan arkadaşlarımın olması beni rahatsız eder’, ‘Farklı dini inançtan olan insanların yer aldığı ortak çalışma gruplarına katılabilirim’ ve ‘Farklı etnik gruplara ait kişilerle dostluk kurmam’ maddelerinin yer aldığı alt ölçeğin uygulandığı Z kuşağının farklı dini/etnik gruplara tahammülünün zayıf olduğu sonucuna varıldı” dedi.
Z kuşağı piercing takan birini kültürel olarak kaybolmuş kabul ediyor
Tutgun Ünal, araştırmayla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Diğer alt ölçekler incelendiğinde, farklı dış görünüşleri kabul boyutunda Y kuşağının kabul düzeyi yüksek bulundu. Y kuşağının Z ve Baby Boomer kuşaklarından anlamlı düzeyde farklılaşarak farklı dış görünüşlere yüksek tolerans gösterdiği ortaya çıktı. Alt ölçek maddeleri incelendiğinde ‘Burnuna, kaşına, diline takı (piercing) takan birini kültürel olarak kaybolmuş kabul ederim’, ‘Vücudunun çeşitli yerlerine hızma/piercing takmış birine acırım’ ve ‘İşveren olsam vücudunun her tarafında dövmeler olan birini tercih etmem’ maddelerinin yer aldığı görülüyor. Buna göre, farklılıkları kabul seviyesinin yüksek bulunduğu Y kuşağının özellikle diğer kuşakların toleranssızlığına karşın farklı dış görüntüdeki kişilere daha sahiplenici tavır geliştirdiği ortaya çıktı. Alt ölçekten alınan puanlar incelendiğinde farklı dış görünüşleri kabul seviyesi en düşük olan kuşak Z kuşağı. İkinci sırada kabul seviyesinin düşük bulunduğu kuşak ise Baby Boomer kuşağı.” Araştırmada, farklılıkları kabul ölçeğinin tamamında Z kuşağının farklılıkları kabul seviyesi X ve Y’ye göre anlamlı derecede düşük bulunurken Baby Boomer kuşağına daha yakın görüşte oldukları ortaya çıktı. Böylece, X ve Y kuşağının daha hoşgörülü ve anlayışlı oldukları, Z kuşağının ise farklılıklara karşı daha tutucu davrandıkları sonucuna varıldı.
Farklılıkları kabul konusunda kadınlar erkeklere göre daha anlayışlı
Dr. Aylin Tutgun Ünal, araştırmada cinsiyet değişkenine de baktıklarını, kadınların farklılıkları kabul seviyesinin erkelerden daha yüksek çıktığını belirtti. Alt ölçek ve ölçeğin tamamında yapılan incelemeler sonucunda kadınların erkeklere göre farklılıkları kabul konusunda daha anlayışlı olduklarını söyleyen Tutgun Ünal, erkeklerin farklılıklar konusunda daha tutucu görüşlere sahip olduklarını ifade etti.
Sosyal medya kullanım süresi arttıkça farklılıkları kabul düzeyi yükseliyor
Araştırmada günlük sosyal medya kullanım süresiyle farklılıkları kabul düzeyleri de karşılaştırıldı. Araştırma bulguları günde 4 saat ve üzeri sosyal medya kullananların farklı dış görünüşleri kabul seviyesinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, uzun yıllar boyunca sosyal medya kullananların farklı dini/etnik yapıları kabul, farklı dış görünüşleri kabul ve farklı düşünceleri/değerleri kabul seviyelerinin sosyal medyayı yeni yeni kullanmaya başlayanlara göre daha yüksek olduğunu gösterdi.
Prof. Dr. Levent Deniz: “Üç bağımsız ölçeği geliştirmeyi başardık”
Araştırmacılardan Prof. Dr. Levent Deniz, ölçek geliştirme çalışmaları sonucunda üç bağımsız ölçeği ortaya çıkarmayı başardıklarını ifade etti. Bu ölçekleri Sosyal Medya Kullanımı Ölçeği, Çalışma Hayatı Ölçeği ve Farklılıkları Kabul Ölçeği olarak adlandırdıklarını belirten Deniz, “Her bir ölçeğin alt ölçeklerinin olması da ortaya çıkan bu yapıları daha farklı bileşenlerle ele almamızı sağladı. Örneğin, Sosyal Medya Kullanımı Ölçeği’nde, süreklilik ve yetkinlik; Çalışma Hayatı Ölçeği’nde, işe önem verme ve kurallara uyma; Farklılıkları Kabul Ölçeği’nde ise farklı dini/etnik yapıları kabul, farklı dış görünüşleri kabul ve farklı düşünceleri/değerleri kabul benzeri bileşenler ölçeklere zengin ve çok boyutlu bir yapı sağlamıştır. Ortaya çıkan üç ölçek aslında içinde yaşadığımız sosyal medya çağında özellikle genç kuşakları (Y, Z kuşakları gibi), daha önceki kuşaklara (baby boomers, X kuşakları gibi) göre sahip oldukları iddia edilen yeni ve farklı davranış ve değerler kapsamında değerlendirebilmek açısından yararlı olacaktır” dedi.
Farklılıkları Kabul Ölçeği
Ölçekte 1.,2.,3. Maddeler farklı dini/etnik yapıları kabul; 4.,5.,6. maddeler farklı dış görünüşleri kabul; 7.,8.,9. Maddeler de farklı düşünceleri/değerleri kabul boyutunu ölçüyor. Her bir maddeye 1’den 5’e kadar değer verilmesi isteniyor. Ölçeğin toplamından en az 9, en fazla da 45 puan alınabiliyor. Yüksek puan, farklılıkları kabul seviyesinin yüksek olduğunu gösteriyor. (1: Bana hiç uygun değil, 2: Bana az uygun, 3: Bana orta seviyede uygun, 4: Bana çok uygun, 5: Bana tamamen uygun)
NOT: Ölçekte 2. madde dışındaki tüm maddeler tersten puanlanıyor.
1. Farklı dini inançtan arkadaşlarımın olması beni rahatsız eder. 2. Farklı dini inançtan olan insanların yer aldığı ortak çalışma gruplarına katılabilirim. 3. Farklı etnik gruplara ait kişilerle dostluk kurmam. 4. Burnuna, kaşına, diline takı (piercing) takan birini kültürel olarak kaybolmuş kabul ederim. 5. Vücudunun çeşitli yerlerine hızma/piercing takmış birine acırım. 6. İşveren olsam vücudunun her tarafında dövmeler olan birini tercih etmem. 7. Sosyal medyada aykırı görüşe sahip olanlarla bağlantımı keserim. 8. Aykırı değer tercihleri olan kişileri aile çevremde görmek istemem. 9. Aykırı yaşam tarzı olan biriyle arkadaşlık etmek beni rahatsız eder.