Op. Dr. Mehmet Altıntaş: Aşının yüzde 80 koruma etkisi var
Haber Üsküdar – Melisa Duygun
Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nin Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Mehmet Altıntaş ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, aşının etkilerini ve hastanenin doluluk oranını konuştuk.
Op. Dr. Mehmet Mustafa Altıntaş, mesleğe 1998 yılında asistanlık ile giriş yapıp uzmanlığa kadar yükselen bir doktor. Bir buçuk yıldır Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde başhekim yardımcısı ve hastanenin acil sorumlusu olarak görev yapan Altıntaş’ın aynı zamanda ameliyathane, sağlık turizmi, döner sermaye gibi farklı alanlarda da görevleri bulunuyor.
Şu anda hastanenizin doluluk oranı nedir?
Şu anda doluluk oranı açısından çok ciddi bir problem yok. Hasta sayılarında artış olduğu için daha da artabilme ihtimaline karşı hazırlıklar yapıyoruz. Hastanelerde yatak, yoğun bakım ya da malzeme gibi problemler henüz yaşanmıyor. Vaka sayıları bu şekilde devam ederse yeni tedbirler alınması gerekecek.
Odaların ne kadarı Covid-19’a yakalanan hastalar için ayrılmış durumda? Bu odaların doluluk oranı nedir?
Koronavirüse yakalanan hastalar için yaklaşık olarak yüzde 20’lik bir alan ayırdık. Diğer alanda da diğer hastalarımız var. Hastanemizin yüzde 80’inde normal hastalar, yüzde 20’sinde Covid-19’a yakalanmış hastalar diyebiliriz. Covid olan hasta sayısı artıkça oran sayısını da arttırıyoruz.
Başlangıca göre şu anki vaka sayıları için ne söyleyebilirsiniz?
Tam bir yıl oldu. Bir yıl önceki başladığımız noktaya tekrar geri döndük gibi. Sayılar, rakamlar öyle gösteriyor. Şu an üçüncü bir artış dönemine başladık. İlki mart- nisan aylarıydı, ikincisi kasım-aralık. Kısıtlamalar biraz gevşetilince vaka sayıları da artıyor. Şimdi biz mart ayı itibari ile vaka sayısı artışını görüyoruz. Ne zaman tedbirler azaldıysa vaka sayıları arttı. Şimdi de bu artış devam edecek. Eğer çok yüksek olursa tedbirler geri gelecek. Şu anda koronavirüsün ne zaman biteceğini söylemek çok zor. Bunu, aşı çalışmalarının başarısı ve toplumsal bağışıklanma belirleyecek. Aşının etkisi, yerli aşı çalışmaları, dünyadaki aşı çalışmaları bu salgının gidişatının belirlenmesinde oldukça önemli. Herhalde bu yıl da Covid ile yaşamaya devam edeceğiz.
Daha önce Covid-19’a yakalanmış ve atlatmış birinin aşı olması güvenli mi?
Dünya Sağlık Örgütü de Bilim Kurulu da profesyonel sağlıkçılar da Covid olmuş birinin aşılanabileceğini söylüyor.
Hastanenizde aşılanma durumu nedir?
Sağlık çalışanlarının neredeyse yüzde 90’ına yakını aşılandı. Diğer bir kısım Covid hastalığına yakalandı. Bir dönem çok taze olduğu için aşılayamadık. Bir dönemi de yakın tarihler olduğu için. Bir kısmı aşılanmak istedi, bir kısmı istemedi. Büyük oranda sağlık çalışanları aşılandı. Ben de aşılıyım, iki doz aşımı da oldum. Aşıyı da herkese tavsiye ediyoruz. Aşının Türkiye’ye geliş miktarlarına göre gruplar belirleniyor. Şu anda 60 yaşa kadar indi. 60 yaşın altındakiler de sırada. Çok yakın bir zamanda onlar da aşılanacak.
Aşı ne kadar koruma sağlayacak?
Şu anda gördüğümüz kadarıyla aşının yüzde 80 koruma etkisi var. Bu iyi bir oran. Hem hastane ağır hasta sayıları hem de yoğun bakım hastaları açısından faydalı. Ayrıca biz şunu da gördük: İleri yaşta, 65 yaş üstü grupta hastane yatış oranı aşılandıkları için azaldı. Bu çok iyi bir haber. Biz bu aşılanmayı 60 yaş altına da indirebilirsek muhtemelen çok ciddi bir rahatlama sağlanacak gibi duruyor.
Kronik hastalığı olan bireylerde olası yan etkilere rastladınız mı?
Aşılama sayımız 15 milyona yaklaşıyor. Biz aşı ile ilgili ciddi bir yan etki görmedik. Böyle bir vaka ya da bir sorun ile karşılaşmadık. Bilakis aşının koruyucu etkisini gördük. Çalışanlarımızda Covid’e yakalanma oranı azaldı. Bundan dolayı aşının etkisini çok net görüyoruz. Şunu da belirmek isterim ki aşı kanser hastalarına da uygulanabiliyor.
Mutasyonlar aşının koruyuculuk etkisini değiştirebilir mi?
Aşıların hepsi mutasyona karşı etkili. Mutasyon geçirip de aşının koruyuculuğundan kurtulan bir koranavirüs mutasyonu yok. Aşı şu an için tüm mutasyonlara karşı etkili.
Çin’den gelen aşı hakkında birçok iddia ortaya atıldı. Örneğin, aşının kısırlaştırıcı yahut genetiğimizle oynadığına dair. Siz bu iddialar doğrultusunda ne gibi bir açıklama yapmak istersiniz?
Çin’den gelen Sinovac aşısı tamamen inaktif, ölü virüs aşısı. Bahsedilen iddiaların, yazıların hiçbir gerçeklik payı yok. Böyle bir şey olsaydı iki doz aşıyı ben olmazdım. Genetik değişikliği, kısırlık veya başka bir problem ile ilgili hiçbir sıkıntısı yok.
Maskenin koruyuculuk sağlamadığını söyleyenler oldu, bazı kaynaklar ise çift maske takılması gerektiğini söylüyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Maske kaçınılmaz şart. Maske kullandığımız için şu anda toplumda grip inanılmaz az. Bu, maskenin etkinliğini zaten gösteriyor. Diğer bir konu ise maske kullanmayan toplumlarda koronavirüs patladı. Patladı derken inanılmaz vaka sayıları oldu. O yüzden maskeyi tartışmıyoruz. Şunun altını çiziyorum: Hangi ülke lideri maske kullanımını ciddiye aldıysa, ülkesine maske taktırdıysa o ülke başarılı oldu. Hangi ülke lideri koronavirüsü ciddiye almayıp önlemleri uygulatmadıysa o ülkenin ölüm sayıları inanılmaz arttı. Bunun en basit örneği: Amerika, İngiltere, İtalya, Fransa gibi birçok yer. Türkiye’de ise biz maske ile ayakta durduk uzun bir süre. Çift maskeyi mutasyondan sonrası için öneriyorlar. Mutasyon, özellikle İngiliz mutasyonu, virüsün çok daha hızlı, çok daha kolay yayılmasını sağlıyor. O yüzden çift maske öneriyorlar.
Koronavirüs gözlerle de bulaşıyor mu?
Elimizde koranavirüs varsa gözümüzü ovalarsak göz kanallarından burnun içindeki solunum yoluna ulaşıyor. Gözden bulaş yolu budur. Gözyaşı kanallarındaki sıvı ile birlikte buruna, oradan da solunum yoluna gidiyor. Gözlük ve siperlik bu yüzden takılıyor.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.