Çengelköy’den Boğaz’a yayılan kötü koku problemi çözüm bekliyor
Çengelköy’den Boğaz’a yayılan kötü koku problemini araştırdık.
Haber Üsküdar - Esmanur Tuna
Çengelköy sahilden İstanbul Boğazı’na karışan Bekar Deresi, etrafa yaydığı kötü koku ve görüntü ile vatandaşları rahatsız etmeye devam ediyor. Çengelköy Mahallesi Muhtarı Can Cumurcu başta olmak üzere, esnaf ve yerli halk yetkililerden uzun yıllardır devam eden bu problemin bir an önce çözülmesini talep ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) çalışma alanında bulunan bölgede uzun yıllardır devam eden kötü koku ve görüntü çevredekileri rahatsız etmeye devam ediyor. Çengelköy’ü ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin sahilde vakit geçirmelerine engel olan kötü kokudan, mahalle halkı da çok rahatsız.
Esnaf tarafından sürekli dile getirilen ancak kalıcı bir çözüme kavuşmayan kokunun kaynağının Bekar Deresi’ne bağlanan kanalizasyonlar olduğu ifade ediliyor. Sahilde bulunan işletme sahipleri kötü koku nedeniyle müşteri kaybettiklerini, kokuyu dağıtma amacıyla dış cephelerine pervaneler yerleştirdiklerini fakat herhangi bir fayda göremediklerini ifade ediyor.
Çengelköy Mahallesi Muhtarı Cumurcu: “Proje Mayıs ayına yetişecek dendi ama hala bir çalışma yok”
Muhtar Cumurcu sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğma büyüme Çengelköylü biri olarak söylüyorum, bizim çocukluğumuzda bu kadar nüfus yoktu. İstanbul’un alt ve üst yapısı artık bu nüfusu kaldırmıyor. Çengelköylü bir yerel yönetici olarak, kim ilgilenirse ilgilensin bir çözüm bekliyoruz. Biz yüzmeyi, bugün kötü kokudan duramadığımız Çengelköy sahilinde öğrendik, o kadar temiz bir sahildi. Çengelköy’ü ziyarete gelenler ve Çengelköylüler artık sahilde rahatça gezsin, çocuklarını dolaştırsın ve keyifle çayını içsin istiyoruz” dedi.
Ali Osman Erdemir: “İşletmenin dış cephesine pervaneler kurduk fakat koku dağılmıyor”
Sahil hattında bulunan birçok işletmenin kötü kokudan olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Erdemir, “Müşteriler kötü kokudan rahatsız olduklarında oturdukları masayı değiştiriyoruz, elimizden başka bir şey gelmiyor. Bu koku işletmemizin açık alanının neredeyse tamamını etkiliyor. Özellikle Çengelköy Mahallesi’nde rögar kapaklarını açtıkları zaman işletmenin iç kısımlarına kadar yoğun koku nüfuz ediyor. Öyle zamanlarda 1-2 saat aşırı yoğun koku oluyor, sadece bizi değil, sahil hattında bulunan birçok işletmeyi olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.
Naci Karaağaç: “Eskiden su tertemizdi balıkları, kurbağaları görürdük”
Denizin kirlenmesi yüzünden artık kıyıdan değil, açıktan balıkçılık yapıldığını aktaran Karaağaç, “Boğaz’a karışan bu suyun çok büyük zararları var. Akıtılan suyun içeriğinin ne kadar kötü olduğunu bilemiyoruz, içerisinde kimyasallar, deterjanlar vs. var. Midyeleri artık açıktan çıkarıyorlar çünkü buradakilerin içeriğini bilemiyoruz. Şu anda sıcak olmadığı için az kokuyor ama yazın bu kokuda durmak çok zor. Sahilde eski yalıları alıp tamir ettirenler oluyor fakat kötü kokudan dolayı oturamayıp satıyorlar” şeklinde konuştu.
Sibel Demirkan: “Değerlerimizi kaybettikten sonra farkına varıyoruz”
Nuri Tasa: “İstanbul’un altyapısı artık kaldırmıyor”
Zehra Korkmaz: “Her geldiğimde suyu daha da kirlenmiş buluyorum”
İstanbul’da üniversite eğitimine devam eden Zehra Korkmaz, suyun gitgide daha çok kirlendiğini ifade etti. Korkmaz, “Dört sene önce geldiğimde bu kadar yoğun koku yoktu, su daha temizdi. Şimdi ise derenin aktığı yerde su daha bulanık ve kirli. Bu kötü koku gezmemizi ve bu güzel manzarayı izlememizi engelliyor. İlk geldiğim zamanlar denize ayaklarımı sokabiliyordum, şimdi ise çekiniyorum çünkü pis olduğunu düşünüyorum” dedi.