Gazeteci Ceylan Sever: Dava haberini yaptıysanız beraat haberini de yapmak zorundasınız
Gazeteci Ceylan Sever, adliye muhabirliğini anlattı.
Haber Üsküdar
CNN Türk haber kanalının deneyimli adliye muhabiri Ceylan Sever, Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Adli Bilimler Bölümü’nde verilen Suç Haberciliği ve Etik dersine konuk olarak Prof. Dr. Süleyman İrvan ile öğrencilerinin adliye muhabirliğine ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Prof. Dr. Süleyman İrvan, ilk soru olarak, “neden adliye muhabirliği?” diye sordu. Ceylan Sever, suç konusunun bütün ülkelerde zengin bir habercilik alanı olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben hukuk dilini seviyorum. Öğrenciyken de bu alana ilgim vardı. Bu kadar insan tutuklandı, şöyle oldu böyle oldu, bu haberler nereden geliyor diye araştırdığımda bir adliye muhabirliği alanı olduğunu fark ettim öğrenciyken ve bu alanda ilerlemek istedim. Habertürk’e başladığımda oradaki müdürlerim de bana fırsat tanıdılar.”
“Hukuki terimlere hâkim olmanız gerekiyor”
“Adliye muhabirliği alanı zor bir alan, değil mi?” şeklindeki soruyu cevaplayan Ceylan Sever, “Adliye haberciliği spontan bir dil değil. Daha düz, elbette vatandaşın anlayacağı şekilde anlatmak zorundasınız ama muhabir olarak sizin de oradaki dili anlamanız lazım. Hukuki terimlere hâkim olmanız gerekiyor. Bir mahkeme kararını, yargılama aşamasını, özellikle usulü çok iyi bilmeniz gerekiyor. Adli tıptaki mevzuları iyi bilmeniz gerekiyor. Bunun için sadece gazetecilik bilmek yeterli değil. Bunun yanında en azından temel hukuk bilgisine de sahip olmak gerekiyor.
“Takip edilecek davalara karar verirken sosyal medya çok işimize yarıyor”
“Normal bir günde nasıl bir rutininiz var?” şeklindeki soruyu cevaplayan Ceylan Sever şu bilgileri verdi: “Biz ilk derece mahkemelerinin olduğu yerdeyiz, İstanbul Adalet Sarayı’ndayız. Biz sabahları saat 9’da gidiyoruz, bir ulusal basın odası var. Ajandalarımıza bakıyoruz, takip etmemiz gereken duruşmalar var mı diye. Onun dışında, mahkeme salonlarının önünde duruşma listeleri olur, bugün görülecek duruşmalar diye, onları dolaşıyoruz. Sosyal medya da, Google da çok işimize yarıyor. Duruşma listelerinde gördüğümüz isimler tanıdık geliyorsa bakıyoruz acaba bu isim önemli biri mi diye. Ayrıca dava konusu önemli diye bakıyoruz. Bunu bilmek de Türk Ceza Kanunu’nu bilmekten geçiyor. Artık konular açık biçimde yazılmıyor. Eskiden yazılıyordu ama artık KVKK kapsamında yazılmıyor. Sadece TCK 87 yazıyor meselâ. Bu maddeyi bilmek gerekiyor ki dava konusunu algılayabilelim.
“Ceza davalarına deneyimli muhabirler bakar”
Ceylan Sever, adliye muhabirliğinin yekpare bir alan olmadığını, bu alan içerisinde de hukuk mahkemeleri ve ceza mahkemeleri olarak alt alanlar olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhabirler içinde hukuk mahkemelerine bakanlar ayrıdır, bu muhabirler boşanma davaları, tazminat davaları gibi davaları takip ederler, şirket davalarını takip ederler. Bir de ceza kısmı var, can sıkıcı olan davalar, kadın cinayetleri, istismar davaları gibi. Ben de her toy muhabir gibi hukuktan başladım ama artık uzun bir süredir ceza davalarına bakıyorum.”
“Her duruşma alenidir”
Gazeteci Ceylan Sever, “Mahkeme salonlarında davalar görülürken yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?” sorusunu şöyle cevapladı: “Eğer gizlilik kararı yoksa her duruşma alenidir. Yayın yasağı kararı yoksa duruşma salonlarının kapısı açıktır ve oradan geçen her vatandaş içeri girip o duruşmayı takip edebilir, duruşma salonunun kapasitesi yettiği ölçüde elbette. Ancak son dönemde korona’nın hayatımıza girmesiyle birlikte ne yazık ki insanların sağlığı için alınan tedbirler bazen uygulamada farklı noktalara ulaşabiliyor, basının duruşma salonuna alınmaması gibi meselâ. Bazen böyle sorunlar yaşayabiliyoruz. Aslında böyle bir hakları yok. Ben halkın haber alma hakkı için oradayım.”
“Beraat haberini de yapmak zorundasınız”
“Adalet istatistiklerine göre yargılamaların neredeyse yarısı beraatle sonuçlanıyor. Bu da yargılama aşamasında masumiyet karinesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Siz haber yaparken bu konuda nelere dikkat ediyorsunuz?” şeklindeki soruyu cevaplayan Ceylan Sever, masumiyet karinesinin çok önemli bir konu olduğunu ifade etti ve şunları söyledi: “Masumiyet karinesi ne yazık ki sadece hukuk bilen adliye muhabirlerinin dikkat etmesi gereken bir şey değil. Aslında bunu tüm gazetecilerin bilmesi gerekiyor. Bu noktada bazen yanlışlar yapıldığını biz de görüyoruz. Bir kişinin ismi nereye kadar kodlanır, dava açılana kadar. Yani soruşturma aşamasında, gözaltı sürecinde kişilerin ismi kodlanmalıdır. Ancak dava açıldıktan sonra suçlanan kişilerin açık isimleri yazılabilir, çünkü bu artık alenileşmiş bir davadır. Kamu yararı da gözetilerek isim açık verilebilir. Diyelim haberi isim vererek yaptınız ve kişi de beraat etti, o zaman beraat haberini de yapmak zorundasınız. Suçlanan kişinin aklandığını bilmeli herkes.”
Ceylan Sever kimdir?
Gazeteci Ceylan Sever, Arel Üniversitesi’nde Radyo-TV Programcılığı’nı bitirdi. 2014 yılında çalışmaya başladığı Habertürk gazetesinde adliye muhabirliği yaptı. 2016 yılında Vatan gazetesine geçti ve gece editörlüğü ile adliye muhabirliği yaptı. 2017 yılında Hürriyet gazetesine geçti ve adliye muhabirliği yaptı. Hürriyet gazetesinde çalıştığı dönemde Beykent Üniversitesi Televizyon Haberciliği Bölümü'nde okumaya başladı. 2019 yılında TV100'ün kuruluşunda yer aldı. Burada Cumhurbaşkanlığı ve adliye muhabirliği yaptı. Bu süreçte Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümü'nü bitirdi. Halen CNN TÜRK'te adliye ve cumhurbaşkanlığı muhabirliği yapmaktadır.