Haber Üsküdar

Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen 4. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu’na davetli konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Süleyman İrvan, sığınmacı ve düzensiz göçmen haberciliğinde yaşanan etik sorunlara ilişkin bir değerlendirme yaptı.

“Gazeteciler kavramları doğru kullanmalı”

Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, konuşmasının başlangıcında göçmen, düzensiz göçmen, sığınmacı, mülteci, şartlı mülteci ve geçici koruma kavramlarının ne anlama geldiğini açıkladı ve gazetecilerin bu kavramları doğru kullanmalarının, kamuoyunu doğru bilgilendirme açısından önemli olduğunu vurguladı.

“Türk medyasında göç konusunda uzmanlaşmış muhabir yok”

Konuşmasında sığınmacı ve düzensiz göçmen haberciliğindeki etik sorunlara değinen Prof. Dr. Süleyman İrvan, Türkiye göçmenler ve sığınmacılar açısından hem transit geçiş hem de hedef ülke konumunda olduğunu, resmi kayıtlara göre ülkede 4 milyon 425 bin civarında kayıtlı yabancı bulunduğunu, dolayısıyla medyada göç konusunda iyi haber yapabilecek uzman muhabirlere ihtiyaç bulunduğunu belirtti. İrvan, etik sorunları da şöyle sıraladı: “Birincisi, sığınmacı ve düzensiz göçmenler ağırlıklı olarak suçla ilişkili haberlerde yer alıyorlar. Medyaya göre, suça karışmayan sığınmacı ve düzensiz göçmenler haber değeri taşımıyor. İkincisi, sığınmacı ve düzensiz göçmenler genelde rakamlara indirgeniyor. Haberlerde sıklıkla ‘yakalanan’ ya da ‘kurtarılan’ göçmen sayılarından söz ediliyor. Üçüncüsü, medyada sığınmacı ve düzensiz göçmenlere yönelik nefret söylemi çok yaygın. Bu da nefret suçu sayılabilecek olaylara yol açabiliyor.  

“Medya sığınmacı paniğine yol açıyor”

Konuşmasında, sığınmacı paniği kavramına açıklık getiren Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Burada ilk defa kullanacağım bir kavramı açıklamak istiyorum. Bu kavramı ahlak paniği literatüründen ödünç alarak kullanacağım. Medyada sığınmacılara ilişkin olumsuz haberler sığınmacı paniğine yol açıyor” dedi. İrvan, paniğe neden olan süreci şöyle özetledi. “İlk aşamada sığınmacılar tehdit olarak görülmeye başlanıyor. Medya bu tehdidi basit suç haberleriyle daha geniş kitlelere yayıyor. Medyanın etkisiyle kamuoyunda sığınmacılara yönelik olumsuz kanaatler keskinleşmeye başlıyor. Son aşamada siyasetçiler bu endişelere karşılık vermek için güvenlikçi politikalar geliştirmeye çabalıyor.”

“Etik ilkeler öneriyorum”    

 Konuşmasının son bölümünde, sığınmacı ve düzensiz göçmen haberciliği konusunda etik ilkeler geliştirmenin önemine değinen Süleyman İrvan, gazetecilere yönelik önerilerini şöyle sıraladı:

  • Sığınmacı ve göçmenleri sürekli suç haberleriyle vermekten kaçının. Onların yaşamı, ülkeye katkıları gibi olumlu yönlerini de haber yapın.
  • Biz ve ‘öteki’ gibi keskin ayrımlar yapmaktan kaçının. Böyle yaptığınızda, sığınmacılar “tehdit” ya da “düşman” olarak görülecektir.
  • Sığınmacı ve göçmenlerin neden ülkemize geldiklerini ve gelecek beklentilerini anlamamıza yarayacak haberler yapın.
  • Haberlerde sürekli olarak sığınmacıların ve göçmenlerin farklılıklarını vurgulamaktan kaçının. Benzerlikler varsa onları da vurgulayın.
  • Meydana gelen olayların sorumlusu olarak topyekün bir grubu sorumlu olarak gösteren bir dil kullanmaktan kaçının. Böyle yaparsanız sığınmacı paniğini ve nefretini körüklemiş olursunuz.
  • Sadece bizim acılarımıza, korkularımıza odaklanmayın. Sığınmacıların acılarını ve korkularını da haberleştirin. Böylece toplumda empati duygusunu da geliştirmiş olursunuz.
  • Sığınmacı ve göçmenleri haberleştirirken aşırı değer yüklü olumsuz sıfatlar kullanmaktan kaçının. Asalak, korkak, hain, terörist gibi sıfatlar kullanmak doğru değildir.
  • Sığınmacı ve göçmenlere yönelik suçlama ve iddiaları haberleştirirken onların suçlamalara verdikleri cevapları da haberinize dahil edin.
  • Sığınmacı sorununun çözümünde sadece liderlerin ne dediğine bakmayın, aynı zamanda sığınmacılardan gelecek önerileri de haberleştirin. Belki onların yapacakları öneriler daha gerçekçi olacaktır.
  • Haberlerinizde sansasyonel bir dil kullanmaktan ve nefret söyleminden uzak durun.
  • Sığınmacı ve düzensiz göçmenlere yönelik şiddeti haklı gösteren ve özendiren şekilde haberler yapmaktan kaçının.
  • Sığınmacı ve düzensiz göçmenleri, ülkede yaşanan işsizlik ve yoksulluk gibi sorunların tek nedeniymiş gibi haberleştirmeyin.