Haber Üsküdar - Esra Gül Batal

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve büyük yankılar uyandıran Kovid-19 salgını nedeniyle sağlık çalışanları gündeme oturdu. Türkiye'de salgın sürecinin yönetilmesinde önemli rol oynayan sağlık çalışanlarının bir kolunu da eczacılar oluşturuyor. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof.Dr. Tayfun Uzbay,  eczacıların pandemi sürecindeki sorunlarını ve sahada verdikleri mücadeleleri konusunda Haber Üsküdar'a bilgi verdi.

 “Eczane bir noktada hastane gibi oldu”

Prof. Dr. Uzbay, eczanelerin Kovid-19 salgını sürecindeki hizmetleri ve sorunları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Uzbay, "Kronik hastaların ilaç tedariki son derece önemliydi. Her zaman olduğu gibi bu dönemde önemleri daha da arttı. Çünkü sağlık merkezlerinde, aile hekimlerinde olacak ilaçların yazılması veya bazı ilaçların tekrar hastanede yapılması gerekirken bütün işlem eczaneye geldi. Yani eczaneler bir noktada hastane gibi oldu ve çok fazla sayıda hasta yüküyle karşı karşıya kaldı. Diğer taraftan Kovid-19 testi pozitif çıkan biri de elinde reçetesiyle eczaneye geldi. Eczacılar aynı hekimler gibi birinci derecede ciddi bir riskle karşı karşıya kaldılar” dedi.

“Eczacılar kendi başlarına kaldı!”

Türkiye genelinde eczacılar ve eczane sahipleri içerisinde karışıklıklar olduğunu belirten Prof.Dr. Tayfun Uzbay, “Türkiye çapında yirmi yedi bin eczane şöyle bir beklentiye girdi; Kendimizi nasıl koruyacağız? Maske mi takacağız? Maske takacaksak hangi tip maske takacağız? İçeriye kaç tane hasta alacağız? içeriden mi hizmet vereceğiz, dışarıdan mı hizmet vereceğiz? Tulum mu giyeceğiz, gözlük mü takacağız? Bunların hepsi bir kaos yarattı. Burada beklenen, meslek örgütünün yani Türk Eczacılar Birliği’nin ortak bir şey yayımlaması gerekiyor. Yirmi yedi bin eczacıya şu şekilde korunmalısınız gibi söylemlerin yayımlanması gerekiyor. Burada biraz eczacılar kendi başlarına kaldılar ve kendi başlarına kalmakla kalmadılar, herkes kendi başına bir çözüm üretti” ifadelerini kullandı.

"Aşağılamaya, baskıya rağmen mesleğinden vazgeçen eczacı olmadı"                                                   

Prof.Dr. Tayfun Uzbay, “Eczacıların sıkıntılarından biri, bir anda ilaç tedariki sağlamak yerine eczacılar bir anda maske ve dezenfektan sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bir anda maskelerin fiyatları arttı, kolonyaların, dezenfektanın fiyatı çok yükseldi ve halk bunun sorumlusu olarak doğrudan doğruya eczacıyı gösterdi. Ve buna da medya kanallarından net bir açıklama gelmedi. Böyle olunca halk ile eczacı karşı karşıya geldi. Ben bunu çok yakın çevremde de gördüm. Meslektaşlarım, 'Eskiden tanesini yirmi beş, elli kuruşa aldığımız maske dört liradan eczaneye giriş yapıyor, biz bunu beş liraya veriyoruz ve bir anda fırsatçı damgası yiyorum. Ben bu değilim' diyor. Bu süreçte eczanelere Ticaret Bakanlığı'ndan falan cezalar kesildi. Bunların daha sonra haksız olduğu anlaşıldı. Eczacılar bu süreçte gerçekten ciddi bir sıkıntı yaşadı. Zaman içerisinde bazı şeyler düzeldi. Ancak maske satışının yasaklanarak maske işinin bu sefer yine eczacıya yüklenmesiyle eczacıların diğer işlerini yapamamalarına neden olundu. Bunun da altını çizmek lazım. Bunları hep yaşayarak aştık. Meslektaşlarımız her şeye rağmen eczanelerini bırakıp giden, tezgâhını terk eden, hizmet sunmaktan vazgeçen veya ben bunu yapmayacağım diyerek her türlü aşağılamaya, baskıya, sosyal medyadaki çirkin saldırılara rağmen mesleğinden vazgeçen eczacılar olmadı. Aksine, bu süreç içerisinde verdikleri mesajla toplum sağlığının emrinde ve hizmetinde olduklarını söylediler" dedi.