Koronavirüs mücadelesinde yitirdiğimiz sağlıkçıları anıyoruz
Koronavirüs mücadelesinde yitirdiğimiz sağlıkçıları anıyoruz
Haber Üsküdar: Merve Şişman, Melisa Duygun, Ferhat Ünlükaya
Türkiye’nin Koronavirüsle mücadelesi, ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana hız kesmeden devam ediyor. Kuşkusuz bu mücadelenin en ön safında yani cephede ise sağlık çalışanları yer alıyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilere göre, 24 Haziran’a kadar koronavirüse (KOVİD-19) yakalanan hasta sayısı 191 bin 657. Bu mücadelede 5 bin 25 yurttaş da vefat etti. Vefat edenler arasında, en riskli grupta yer alan sağlık çalışanları da bulunuyor.
Amacımız, sağlık çalışanlarının anılarını yaşatmak
Haber Üsküdar olarak Koronavirüs mücadelesinde yitirdiğimiz sağlık çalışanlarının anılarını yaşatmak, bizim için hayatlarını riske attıkları için vefa duygularımızla teşekkür etmek istedik için bu haberi hazırlamaya karar verdik. Öncelikle, Türk Tabipler Birliği sayfasındaki “Kaybettiğimiz Sağlık Çalışanları” sekmesinde yer verilen isimleri araştırdık. Vefat eden sağlık çalışanlarıyla ilgili haberleri inceledik, vefat eden sağlık çalışanlarının yakınlarına ulaşmaya ve bilgi toplamaya çalıştık. Süregiden haber formatındaki bu haberimizi sürekli geliştirmeye ve güncellemeye çalışıyoruz.
Koronavirüs mücadelesinde yitirdiğimiz ilk hekim: Prof.Dr. Cemil Taşçıoğlu
Koronavirüs mücadelesinde ilk yitirdiğimiz sağlık çalışanı olan Prof.Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adı 30 Mart’ta açılışı yapılan 600 yataklı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine verildi. Hastane, Prof.Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi adını aldı.
Türk üroloji camiasının duayen ismi Prof.Dr. Sedat Tellaloğlu 85 yaşında koronavirüse yenik düştü
Türk ve Avrupa Üroloji camiasında saygın bir yere sahip olan Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu 27 Mart 1935 yılında Kıbrıs'ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kıbrıs'ta alan Tellaloğlu, Türkiye'ye gelerek İstanbul Üniversitesi'nde tıp eğitimini tamamladı. Bir süre İngiltere’de çalıştıktan sonra tekrar Türkiye'ye döndü ve 1966 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü’nde üroloji uzmanlığına başladı. 1982-2000 yılları arasında Türk Üroloji Derneği başkanlığı yaptı. Bir süre İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı başkanlığını da yürüten Prof.Dr. Sedat Tellaloğlu, 1983 yılında ilk böbrek naklini gerçekleştiren ekibe başkanlık yaptı ve Türkiye'de böbrek nakli ameliyatlarında önemli roller oynadı. Milliyet gazetesinde Cihat Aslan imzasıyla yayımlanan haberde görüşlerine yer verilen mesai arkadaşları ve öğrencileri Prof.Dr. Sedat Tellaloğlu'nun tıp alanına katkılarını anlattılar.
Prof.Dr. Sedat Tellaloğlu, 2016 yılında Türk Üroloji Derneği Onursal Başkanı olarak memleketi olan KKTC'de Meclis Başkanı Sibel Siber, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Hüseyin Özgürgün ve Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu'nu ziyaret etmişti.
Jinekolog Op. Dr. Ali İhsan Bulut, 6 Nisan'da yaşamını yitirdi
Uzun yıllar özel hastanelerde ve kendi kliniğinde kadın hastalıkları ve doğum doktoru olarak çalıştı. Rahatsızlanmasın ardından hastaneye başvurdu. Yapılan tetkik ve tahlillerden sonra Covid- 19 tanısı konulan Dr. Bulut tedavi gördüğü hastanede Covid-19 virüsü sonucu 9 Nisan’dan hayata gözlerini yumdu.
Dr. Sinan Kakı'nın vefatını Sağlık Bakanı duyurdu
1960 doğumlu olan Sinan Kakı ilkokul, ortaokul ve liseyi Bitlis'te tamamladı. Ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanarak İstanbul'a geldi ve radyoloji uzmanı olarak mezun oldu. 6 Nisan 2020 tarihinde vefat ettiğinde İstanbul Haseki Hastanesi'nde görev yapıyordu.
İstanbul Tabip Odası, 9 Nisan 2020 tarihinde yayımladığı bir mesajla vefatı duyurmuştu: "İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1985 mezunlarından Radyoloji Uzmanı Dr. Sinan Kakı’nın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Değerli meslektaşımızın başta ailesi olmak üzere yakınlarının derin acısını paylaşıyor, hekim camiasına başsağlığı diliyoruz."
Sağlık memuru Hayri Dobur İstanbul'da yaşamını yitirdi
Hayri Dobur'un kardeşi İbrahim Dobur Haber Üsküdar'a şunları söyledi: "Kardeşim 60 yaşında hayata gözlerini yumdu. Geride ailesinden emekli hemşire eşi, iki kızı ve bir erkek evladını bıraktı. Hepsi tahsilli, okumuş insanlar oldular. Çocuklarını okutmak için canla başla çalıştı. Emekli olduktan sonra da İstanbul’da bir şantiyede işyeri hemşiresi olarak çalışmaya başladı. Şantiyede çalışırken belirli önlemler alındığını söylüyordu. Kardeşimde belirli hastalıklar vardı. Yakın bir zamanda anjiyo olmuştu, ameliyat geçirmişti. Kardeşim hayatta çok şeyle mücadele etti. 26 Mayıs tarihinde gece 3.30 olduğunda kendisinin acısıyla kalakaldık. Virüsün şantiyede bulaştığı doktorlar tarafından tahmin ediliyordu. Bana göre de şantiyede bulaştı. Virüs bulaştıktan yaklaşık bir ay sonra 26 Mayıs tarihinde kardeşimi kaybettik. İnanamıyorum şu an bile. İlk gün hastaneden ‘sen ağır hasta değilsin’ dediler. Şantiyede bir odada yanında başka bir adamla kalarak uzaktan, evine gitmeden tedavi sürdürüldü. 2. ve 3. gün de nefes almada sorunlar yaşamaya başladığını söylüyordu kardeşim. Ambulansla gelip ilaç tedavisi yapılıyormuş. Ama hangi ilaç? Tedavi nasıl oldu? Hep bir soru işareti vardı kafamızda. 4. günde durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldı. Hastanede, ‘sol tarafındaki çiğeri tamamen bitmiş’ dedi doktorlar. Madem bu virüs bu kadar tehlikeli, neden hastaneye yatırmadılar? Gerekli önlem alınmadı. ‘Alyuvarları ele geçirmiş’ dediler. 60 yaşındaki bir insana hastanede bakmadılar. Gerekli hukuki işlemleri ailesi olarak takip edeceğiz. Şimdi kardeşim İstinye Mezarlığında yatıyor. Kardeşimin üstüne toprak bile atamadık. Toprağına sarılıp ağlayamadık. 20-25 metre uzaktan bakıldı. Kardeşimi hiç tanımayan insanlar, zabıtalar kardeşimi hızlıca gömdüler. Yaşananlara inanamıyorum."
Prof.Dr. Feriha Öz 2 Nisan'da hayatını kaybetti
Prof. Dr. Ganime Feriha Öz, 1933 yılında dünyaya geldi. 1951 yılında Çamlıca Kız Lisesinden, 1957 yılında da İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Bir süre Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde hekim olarak çalıştı. Ardında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde akademik hayata başladı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalıştı. 1968 yılında doçent, 1976 yılında profesör unvanını aldı. 2000 yılında emekli oldu.
Sancaktepe'deki Acil Durum Hastanesine adı verildi
Pandemi sürecinde İstanbul Sancaktepe'de inşa edilerek açılan Acil Durum Hastanesi'ne Prof.Dr. Feriha Öz'ün adı verildi. Hastanenin açılışı Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahretttin Koca tarafından yapıldı. Açılış törenine Prof. Feriha Öz'ün Kulak Burun Boğaz Uzmanı olan oğlu Prof.Dr. Ferhan Öz de katıldı. Prof.Dr. Ferhan Öz duygularını şöyle aktardı: "Sevgili annem Prof. Dr. Feriha Öz'ü 2 Nisan günü koronavirüs hastalığından dolayı kaybettik. Annem patoloji profesörüdür, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde uzun yıllar patoloji profesörü olarak uzun yıllar ana bilim dalı başkanlığı yaptı. Kendisini patoloji bilim dalına adamış, öğrencilerine adamış olan bir kişidir. Genç yaştan beri bana her zaman yol gösterici olmuştur. Sevgili annemin kaybının bende açtığı acıyı size tarif edemem. Bu üzüntümü bir nebze azaltan sayın Cumhurbaşkanımız, annemin ismini ilelebet yaşatabilmek için bir acil durum hastanesine onun ismini vermeyi uygun gördü. Kendisine şükranlarımı ve teşekkürlerimi iletiyorum. Çok mutlu olduk ailece. Bu süreçte canla başla çalışan sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya özel bir teşekkür iletmek istiyorum" dedi.
Hemşire Tuğba Kuşdemir, 28 Nisan'da yaşamını yitirdi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1 Haziran'da hemşire Tuğba Kuşdemir'i anan bir paylaşım yaptı: "HEMŞİRE TUĞBA KUŞDEMİR. 1985 doğumlu. İki çocuk annesiydi. Manisa ve Bandırma Halk Sağlığı Merkezlerinde, Bandırma Devlet Hastanesinde görev yaptı. 2015’te yakalandığı kanseri yenmişti. Görevi sırasında yakalandığı COVID-19 sebebiyle vefat etti. Mücadelesi için #minnettarız."
Sağlık çalışanı Hasan Ecevit 10 Nisan'da yaşamını yitirdi
İstanbul Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde çalışan sağlıkçı Hasan Ecevit koronavirüs nedeniyle 10 Nisan'da hayatını kaybetti. 44 yaşında yaşamını yitiren Hasan Ecevit evli ve 2 çocuk babasıydı. Hasan Ecevit’in sosyal medya hesaplarından #EvdeKal çağrısı yapmıştı. Koronavirüse yakalanan ailenin diğer fertlerinden bazılarının iyileşerek taburcu olduğu, bir kısmının tedavisine ise devam edildiği öğrenildi. 44 yaşında koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Hasan Ecevit’in 62 yaşındaki babası Mehmet Ecevit de 7 Nisan’da koronavirüsten hayatını kaybetmişti.
Kastamonu gazetesi 11 Nisan'da "İnebolulu baba -oğul virüs kurbanı başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Koronavirüs nedeniyle 7 Nisan’da İstanbul’da vefat eden İnebolu Çaydüzü Köyünden 62 yaşındaki Mehmet Ecevit’in ardından yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren oğlu Hasan Ecevit de koronavirüsten hayatını kaybetti. 44 yaşında koronavirüsten vefat eden Hasan Ecevit’in kronik bir rahatsızlığı bulunmadığı öğrenildi. Evli ve 2 çocuk babası Hasan Ecevit, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık memuru olarak görev yapıyordu. Hemşehrilerimizin vefatı ailelerini ve sevenlerini yasa boğdu" ifadeleri yer alıyordu.
Eczacı İsmail Durmuş 11 Nisan'da koronavirüsten yaşamını yitirdi
Eczacı İsmail Durmuş İstanbul Sancaktepe’de Canan Eczanesi'nin sahibiydi. Türkiye'de Koronavirüs vakalarının görüldüğü İlk günlerden itibaren eczanesini güvenli hale getirmeye çalışmış, İstanbul Sancaktepe Belediyesi’nden eczaneleri sterilize edip ilaçlamalarını istemişti. İsmail Durmuş 38 yaşında, evli ve 7 aylık bir çocuk babasıydı. Üniversite hayatında başarılı bir öğrenci olarak bilinen İsmail Durmuş, arkadaşları ve çevresi tarafından da çok sevilir çok saygı görürdü. Üniversite hayatının ardından mesleğini icra etmeye başladı ve İstanbul Sancaktepe’de bir eczane açtı.
Vefatının ardından sosyal medyada çok sayıda paylaşım yapıldı ve Sancaktepe Belediyesi'nin İsmail Durmuş'un çağrılarına zamanında karşılık vermediği hatırlatıldı. Gazeteci İsmail Saymaz, "Koronavirüse yenik düşen 39 yaşındaki eczacı İsmail Durmuş, yaklaşık 20 gün önce yardım istemiş ve adeta olacakları yazmış" diyerek İsmail Durmuş'un paylaşımlarına yer verdi. Ancak bir sonraki paylaşımda Sancaktepe Belediyesi'nin eczaneyi iki kere ilaçladığını aktardı. Arkadaşı film yönetmeni Kazım Kızıl da vefatının ardından Twitter’dan yaptığı paylaşımlarda kendisinin üniversitede çok sevildiğini ifade etti: "Size biraz #COVID19 nedeniyle hayatını kaybeden, sevgili meslektaşım, eczacı #İsmailDurmuş'tan, fakültedeki lakabıyla İsot'tan bahsetmek istiyorum. Elbette bu, vefat edenin ardından yapılan bir güzelleme değil. Çünkü İsmail yaşarken de çok güzel bir insandı" ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanı Durgut Er, 23 Nisan'da koronavirüsten yaşamını yitirdi
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Bilgi İşlem daire başkanlığında çalışan Durgut Er Koronavirüs nedeniyle vefat etti. Durgut Er 43 yaşında, evli ve üç çocuk babasıydı. Üniversite'ye 1996 yılında özel koruma ve güvenlik bölümünden giren Durgut Er, çeşitli birimlerde çalıştıktan sonra son olarak Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'nda çalışmaya başladı. Işini her zaman özenle yapan güler yüzlü bir kişi olarak tanınıyordu.
Görevinin başındayken kaptığı yeni tip koronavirüsü sebebiyle hastanede verdiği yaşam mücadelesini kaybeden Durgut Er'in vefatının ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörlüğü bir açıklama yayımladı: Açıklamada "Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden rektörlüğümüz Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda görevli personelimiz Durgut Er’e Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz” denildi. Ankara Tabip Odası daTwitter hesabından yaptığı açıklamada, Durgut Er’in koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirterek, "Tüm sağlık neferlerini saygı ve minnetle anıyoruz" denildi.
İzmirli doktor kardeşler Muharrem İdiz ve Nuri İdiz koronavirüsten yaşamlarını yitirdiler
İzmirde kendisi gibi iş yeri hekimi olan kardeşi Dr. Nuri İdiz de yüksek ateş ve nefes darlığı şikayetiyle 26 Mart’ta hastaneye kaldırıldı. Koronavirüs testinin pozitif çıktığı gün olan 1 Nisan’da bir süredir koronavirüs tedavisi gören ağabeyi Muharrem İdiz vefat etti. 6 Nisan’da yoğun bakıma alınan Dr. Nuri Deniz de koronaya yenik düştü. Böbrek yetmezliği ve tansiyon hastası olduğu belirtilen Dr. Nuri İdiz’in, solunum yetmezliği sonrasında kurtarılamadığı belirtildi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Nuri İdiz… İzmir’de iş yeri hekimi…26 Mart’tan beri tedavi gördüğü hastanede koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Ağabeyi Dr. Muharrem İdiz’i de 1 Nisan’da kaybetmiştik. Ailesine ve sağlık emekçilerine başsağlığı diliyoruz" denildi.
Muharrem İdiz’in kızı Esra İdiz, Haber Üsküdar’a bilgi verdi
Twittter üzerinden ulaştığımız Dr. Muharrem İdiz’in kızı Esra İdiz şu bilgileri verdi: “Babam 11 Ocak1965 tarihinde İzmir’in Bergama bölgesinde doğmuş. 55 yaşındayken kendisini kaybettik. Evlendikten sonra iki kız sahibi oldu. Benden büyük bir de ablam var. Bazı haberlerde babamın 59 yaşında öldüğüne dair yazılar okudum. Babamın ismi ve soy ismi dışında kimse bir şey bilmiyor. İnsanlara değer vermiyorlar. İki satır bir şey yazarak konuyu geçiştiriyorlar. Babam genç yaşta hayata gözlerini yumdu. Oysa her canlı değerli ve her birinin bir yaşamı vardı. Babam yıllarca insanlara hizmet etti. Aile hekimliği yaptı. Aile hekimliği yaptığı yerden emekli oldu. Emekli olduktan sonra işini yine bırakmadı. İnsanlara hizmet etmeye devam etti. En sonunda da iş yeri hekimliği yapıyordu. Üç sene iş yeri hekimliği yaptı. Amcamla da hiç görüşmediler bu süreçte."
“İş yerinden bulaştığını tahmin ediyorum”
Esra idiz açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Sabah işe gider akşam hemen eve gelirdi. En çok ailesiyle, bizimle ilgilenmeyi severdi. Annemle vakit geçirmeyi isterdi. Kitap okumayı çok severdi. Sürekli bilgiye aç bir insandı. Yeni bilgiler öğrenmek hoşuna giderdi. Bizimle paylaşırdı her şeyi. Mükkemmel bir eş, mükemmel bir babaydı. Öğrenmek ve öğretmekten çok keyif alırdı. Koronavirüsle ilgili evde tüm önlemleri alıyorduk. İş yerinden bulaştığını tahmin ediyorum. Çünkü Türkiye’de ilk virüs vakası açıklandıktan sonra hiçbir yere gitmedi, gitmedik. İş yerinden eve gidip gelirdi. İş yerinde baktığı hastalardan bulaştığı ihtimallerden biri. Hepimiz yanımızda dezenfektan bulundurur, düzenli olarak maskelerimizi değiştirirdik. Ne yazık ki kaybettik. Hayat babamsız nasıl devam edecek bilmiyorum. Umarım sağlık çalışanları bu dönemde daha fazla kayıp yaşamaz. Çünkü en riskli grupta olanlar onlar. Babam da onlardan biriydi. Babamı kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Ne diyeceğimi bilmiyorum."
Sağlık çalışanı Dilek Tahtalı, 33 yaşında koronavirüsten yaşamını yitirdi
33 yaşında olan Dilek Tahtalı 7 Mart günü sosyal medya hesabından hasta olduğunu duyurdu. Paylaşımları 9 Mart’a kadar devam etti. 7 Mart tarihinde “Burun tıkanıklığı, aşırı geniz akıntısı, baş ağrısı, halsizlik, gün sonu başlayıp gece uyutmayan kriz halinde gelen öksürük nöbetleri…”; 9 Mart tarihinde “Bir düş artık ateş, bir bırak yakamı yeter! Dakikada bir sirkeli aspirinli su kürü, ılık duş, buz gibi havada balkona çıkmaktan bayılacağım…” paylaşımlarını yaptı. Dilek Tahtalı’ya 10 Mart tarihinde koronavirüs tanısı konuldu. Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Dilek Tahtalı’nın ağrılı ve iltihaplı romatizma ve akdeniz ateşi hastalıklarının olduğu, bu yüzden de bağışıklık sisteminin baskılanmasını sağlayan bir tedavi aldığı belirtildi.
Babası, Dilek Tahtalı’nın kalp yetmezliğinden değil koronadan öldüğünü savundu
Dilek Tahtalı’nın babası İsmail Tahtalı Dilek'in öksürük, geniz akıntısı ve yüksek ateş şikayetiyle doktora başvurduğunu söyleyerek şunları aktardı: "Kızımın koronavirüs testi pozitif çıktı. Tedavi görüyordu, doktorlar kalp yetmezliği nedeniyle öldüğünü söyledi. Vefatından bir gün önce kalbi durmuş, doktorlar çalıştırmış. Ama ertesi gün kurtaramamışlar. Zaten bünyesi zayıftı kızımın. Bazı rahatsızlıkları vardı. Eşimle bana da test yapıldı, negatif çıktı. 14 gün karantinada kaldık. Kızımın cenazesini memleketimize getirip defnettik. Tek evladımı kaybettim. Büyük acı yaşıyorum."
Op. Dr. Nurettin Mutluergil, 3 Nisan’da koronavirüse yenik düştü
Vefatının ardından. Mutluergil'in eski mesai arkadaşı CHP Kütahya İl Başkanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, "Acımız çok büyük. Kütahya Devlet Hastanesinde yıllarca birlikte çalıştığımız çok sevgili meslektaşım, abim, dünyada nadir bulunan dürüst, çalışkan insan Göz Doktoru Op Dr Nurettin Mutluergil Korona virüs Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Çok çok çok üzgünüm.Mekanı cennet, devri daim olsun. Allah ailesine, evlatlarına, sevenlerine güç kuvvet ve sabırlar versin" paylaşımını yaptı.
Spor yazarı Prof.Dr. Fevzi Aksoy 28 Mart tarihinde koronavirüs nedeniyle hayata gözlerini yumdu
İstanbul Üniversitesi Psikoloji kliniğinde görev aldı. İstanbul Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanı olarak çalıştı. İstanbul Anadolu Spor Akademisi, Eskişehir Sağlık Akademisi ve İstanbul Üniversitesi Spor Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi olarak çalıştı. 1967 yılında Milliyet'te spor köşe yazarı oldu. "Psikolog Gözüyle" ve "Çizgi Dışı" köşelerinde yazdı. 1997'de üniversiteden emekli oldu. Alman Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanlığı, Haseki Hastanesi'nde Asabiye Bölümü Sorumlusu ve İstanbul Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi Başkanlığı görevlerinde de bulundu. Spor yazarı, tıp profesörü, nörolog ve akademisyen, olarak bilinmektedir. Sağlık alanındaki hizmetlerinden dolayı 16 Şubat 1990'da Federal Almanya tarafından Liyakat Nişanı takdim edildi. Nişan, Federal Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda Başkonsolos Müller Chorus tarafından verildi. Aynı zamanda Avusturya tarafından da Liyakat Nişanı verildi. Goethe Enstitüsü kurucularından olan Fevzi Aksoy 90 yaşındaydı. Profesör Fevzi Aksoy, koronavirüs şüphesi ile özel bir hastaneye başvurdu ve yapılan testlerde Kovid-19 tanısı konuldu. Buradan devlet hastanesine sevk edildi, 28 Mart 2020 tarihinde de hayata gözlerini yumdu.
Vefatının ardından sabah yazarı Gürcan Bilgiç, kaleme aldığı yazıda şu ifadeleri kullandı: "İstanbul Tıp Fakültesi'nin önemli nöroloji uzmanlarındandı. Her şeyin ötesinde müthiş bir insandı. Milliyet Gazetesi'nde "Spor psikolojisi" köşesi vardı, perşembe günleri yayınlanır, Fevzi abi, çarşambaları yazısını servise getirirdi. Gelirdi ama yukarıya çıkması bir saat sürerdi. Bugünkü Aile Hekimi kavramı, o zamanlarda Fevzi Aksoy'un hükmündeydi. Herkesin doktoruydu."
Dr. Mehmet Ulusoy, 7 Nisan'da koronavirüse yenik düştü
Aslen Malatya Akçadağlı olan Dr Mehmet Ulusoy, lise eğitimini Turan Emeksiz Lisesi'nde tamamladı. Lisans eğitimini ise İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde aldı. Mikrobiyoloji uzmanıydı. Bakırköy Devlet Hastanesi'nden emekli oldu, ardından İstanbul Özel Meltem Hastanesi'nde çalışmaya devam etti. Ulusoy'un tedavi sürecinde de daha önce baktığı hastaların durumunu takip ettiği, onlarla ilgili aldığı bilgileri meslektaşları ile paylaştığı öğrenildi.
Dr. Yavuz Kalaycı 19 Nisan’da koronavirüse yenik düştü
Yakalandığı koronavirüs sebebiyle 19 Nisan 2020 tarihinde vefat eti. Vefatının ardından, görev yaptığı Nişanca Aile Sağlığı Merkezinde düzenlenen törenle meslektaşları tarafından anıldı. Kalaycı’nın ölmeden önce arkadaşlarına çocuklarını emanet ettiğini söyleyen Aile Hekimleri Derneği Başkanı Kutbettin Demir, “Çocuklarına sahip çıkacağız. Nişanca Aile Sağlığı Merkezinin Dr. Yavuz Kalaycı Aile Sağlığı Merkezi olarak isminin değişeceğini ifade ettiler" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi, “Dr. Yavuz Kalaycı. 1964, İstanbul doğumlu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1989 mezunu. İlk hizmet yeri Mardin'di. Hastalığa, sonradan kendi adı verilen Nişanca Aile Sağlığı Merkezi'nde yakalandı. Hayatta en çok hastalarına ve iki küçük kızına yakındı. Mücadelesi için minnettarız."
Dr Yavuz Kalaycı vefat etmeden önce kızları için şunları söylemişti. “Kızlarım küçük, sahip çıkarsınız değil mi?” Sanatçı Haluk Levent de kendi sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaparak Kalaycı'nın eşi ve çocuklarıyla birlikte olduğunu belirtti. Haluk Levent: "Yavuz Kalaycı'nın eşi ve çocuklarıyla birlikteyim. Hepinizin adına başsağlığında bulundum. Eşi 'Yavuz'un sınıf arkadaşları hep yanımızda sağ olsunlar' dedi. Bizler de bu iki kızımızın öğrenim hayatları boyunca bursunu sağlayacağız. Ve artık bizim de kızlarımız onlar. Merak etmeyin."
Diş hekimi Mustafa Oral, 31 Mart tarihinde koronavirüs nedeniyle vefat etti
Diş hekimi Mustafa Oral 1952 yılında Bodrum Çömlekci Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Milas’ta okudu. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden 1976 yılında mezun oldu. Oral, 43 yıl boyunca kendi muayenesinde diş hekimliği yaptı. 1988-1994 yılları arasında İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanlığı yaptı. Yönetim Kurulu üyeliği ve yazı işlerinden sorumlu üye olarak İzmir Odası Dergisi’nin yayınını başlattı.
Türk Diş Hekimleri Birliği, Mustafa Oral için şu paylaşımı yaptı: "TDB Yüksek Disiplin Kurulu Başkanımız Mustafa Oral’ı kaybetmiş olduğumuzu derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Tüm diş hekimliği camiası adına üzüntümüz çok büyük… Mesleğimize ve Birliğimize yapmış olduğu katkılardan ötürü Sayın Mustafa Oral’ı daima saygı ve sevgiyle anacağız. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine, sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı ve sabır diliyoruz."
Hemşire Dilek Akçabelen, doğum yaptıktan bir buçuk ay sonra hayatını kaybetti
Hemşire Dilek Akçabelen'in vefat haberini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter hesabından 1 Haziran'da duyurdu: “Dilek hemşire aramızdan ayrıldı. Hastalığa izinli olduğu günlerde yakalanmış, 11 Nisan’da hastaneye kaldırılmıştı. Uzun bir mücadele verdi. Maalesef Kovid-19’a yenildi. Keşke yeni doğan oğlunu daha çok zamanlar görebilseydi. Allah rahmet etsin. Sevenlerine başsağlığı diliyorum.”
Akçabelen için en son çalıştığı yerde, İstanbul’daki Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tören düzenlendi. 10 yıllık mesai arkadaşları onu hastane avlusundan gözyaşlarıyla uğurladı. Başhekim Doç.Dr. Mehmet Ertürk hepsinin adına veda etti: “Beş yılını yoğun bakımda beş yılını da ameliyathanede çalışarak geçirdi. Buraların ne kadar yoğun olduğunu hepiniz bilirsiniz. Bu süreçte çalışkanlığı, dürüstlüğü, yardımseverliği, görevine olan aşkıyla ve öğrendiklerini arkadaşlarına öğretme isteğiyle bizim için çok değerli biriydi. Onun gösterdiği özveriyi çok iyi biliyoruz. İnşallah hastaların dualarıyla mekanı cennet olacak” ifadelerini kullandı. Hemşire Dilek Akçabelen’in cenazesi, annesi Ünzile, babası Kemal ve kardeşi Mertcan Çetin ile eşinin güçlükle ayakta durduğu törenden sonra Sefaköy Gültepe Mahallesi Fatih Camisi’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Kayabaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Dr. Salih Cenap Çevli, koronavirüs nedeniyle 26 Mayıs'ta yaşamını yitirdi
Dr. Salih Cenap Çevli'nin eşi Pınar Çevli doktorun vefatının hemen öncesinde yaptıkları video görüşmeyi paylaştı. Dr. cenap Çevli'nin son bakışının ardındaki hikâyeyi anlatan Pınar Çevli, "Yoğun bakımda yaşam mücadelesi verirken bile herkesi uyardı. 'Bu virüse kendinizi öldürtmeyin, maskenizi takın, evde kalın' diye haykırdı. Maskesi çenesi altında gezenlere müthiş öfkeleniyorum. Bu işin şakası yok, sevdiğiniz birini nefes almak için çırpınırken görmek çok çok acı" dedi.
Pınar Çevli eşi hakkında şu bilgileri verdi: "Kuleli Askeri Lisesi çıkışlıydı. 33 yıl 7 ay devlette çalıştı. 2009 yılında kıdemli Tabip Albay olarak emekli oldu. Sonrasında da özel hastanelerde çalışmaya başladı. Hastalık Wuhan’da ilk çıktığında eve stok yaptırdı. Aç kalacağız, market bulamayacağız falan diye değil. Salgın Türkiye'ye ulaştığında dışarı çıkma, alışverişe gitme sayımız düşsün diye. O kadar öngörülüydü. Daha o dönem maske kullanmaya başladı. İşe gidip gelirken aracında bile maske kullanırdı. Hep derdi ki, ‘Bu bana gelirse, beni götürür.’ Çünkü kronik rahatsızlıkları vardı. Kalbinde stent, akciğerlerinde alerjik hastalığı vardı. Kızımız Sude (16) engelli olduğu için salgın daha ülkemize gelmeden onu Bursa’ya annemin yanına yolladık. İnsanlar normal hayatına devam ederken biz evimizde kalmaya başlamıştık bile. İşten gelince yemeğini ayrı yerde yer, Sude’nin odasında kalırdı bizi korumak için. Oğlumuz Arda (14) ve Yiğit (7) ile çok fazla bir araya gelmemeye özen gösterirdi. 3 ay biz eşimle aynı masada yemek yiyemedik, sohbet edemedik. Çocuklarına sarılamadan gitti. Bu ne kadar acı bir şey ancak yaşayan biliyor.”
Op. Dr. Uğur Ertuğrul, koronavirüs nedeniyle 22 Mayıs'ta yaşamını yitirdi
Tedavi gördüğü hastanede vefat eden Opr. Dr. Uğur Ertuğrul'un Edirnekapı Mezarlığı'ndaki cenaze törenine eşi ile iki çocuğu, mesai arkadaşları ve sevenleri katıldı. Opr. Dr. Ertuğrul, koronavirüs tedbirleri kapsamında sosyal mesafe kurallarına uygun olarak kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedildi.
Op. Dr. Uğur Ertuğrul İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunudur.
Suriyeli doktor Muhammed Şamaa, İstanbul'da koronavirüse yenik düştü
Suriye Dernekler Platformu Başkanı Dr. Mehdi Davut, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, Şamaa'nın vefatı nedeniyle duydukları üzüntüyü aktardı: "Doktor bey çok yardımseverdi ve biz koronavirüs ile alakalı bilgilendirici videolar yapmaya çalışırken de çok fazla katkı sağladı. İnsanların bilinçlenmesinde büyük bir çaba gösterdi. Zaten Suriyeli hekimler arasından yaptığımız gönüllüler listesinde kendisi de var. Türkiye'nin koronavirüs ile mücadelesinde verilecek her görevi yapmaya hazır olduğunu bildirmişti. Başımız sağolsun. Allah rahmet eylesin."
Prof. Dr Murat Dilmener, 78 yaşında koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti
Murat Dilmener adı yeni açılan salgın hastanesine verildi
Kovid-19 önlemleri kapsamında Atatürk Havalimanı'nda yapılan salgın hastanesine Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi adı verildi. Atatürk Havalimanı'nda 8 Nisan'da yapımına başlanılan salgın hastanesinin açılışı 31 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı fahrettin Koca'nın katılımıyla yapıldı. Açılış törenine Prof. Murat Dilmener'in kızı Funda Gençoğlu, damadı ve torunları da katıldı. Açılışta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Prof. Dr. Murat Dilmener için şunları söyledi: “Prof. Dr. Murat Dilmener, binlerce öğrenci yetiştiren bir akademisyen, yoksulların doktoru, hocaların hocası. Her talebesi benim sözlerime çok şey ekleyebilir. Benim ondan aldığım duygu hep şu olmuştur: 'İnsanlık, merhamet üzerine kuruludur.' Tıp eğitimimizde iz bırakan, bize yön veren efsane hocalarımızdan biriydi. Hekimliği bir teknik meslek olarak değil, bir sanat olarak içselleştirmemizde önder olmuştu. Hekimliğin sadece akademik bilgi ile olmadığını, diğergam olmayı, hastanın derdine ortak olmayı, hastayla hemhal olmayı davranışlarıyla gösterirdi. Ödev ahlakına sahip bir insandı. İnsan sağlığı onun ahlaki ödev alanıydı. Öğrenciliğimizden başlayarak asistanlığımızda ve meslek hayatımızın her aşamasında üzerimize emeği olan bir hocamızdı. 70'li, 80'li yılların klinik pratiğinde yetişmiş, bugünkü teknolojiyle değil, detaylı muayene ve anamnez ile teşhis koyacak bilgi ve beceriye sahip doktorların son temsilcilerindendi. Kaderin bir pandemi esnasında, böyle bir dahiliye hocasını, bir enfeksiyon hocasını tedavi ettiği hastalar arasına koyması ve bir enfeksiyonla, Covid-19 nedeniyle yitirmemiz, bizim için unutulmayacak bir derstir. Bugün açılışını yaptığımız acil durum hastanesine onun adını vererek bu dersi ölümsüzleştirmek istiyoruz. Buralarda görev alacak doktor arkadaşlarımın, tüm sağlık çalışanlarımın, onun adına layık bir anlayışla hizmet bayrağını taşıyacağından şüphe duymuyorum. Genç meslektaşlarıma sadece modern binalar, son teknoloji cihazlar değil, hocalarımızdan aldığımız kültür, ilim ve irfanı; insan sevgisini, insana hizmet şuurunu da bıraktığımıza inanıyorum."
Hastane güvenlik görevlisi Murat Çidam, 19 Nisan'da koronavirüsten yaşamını yitirdi
Tuzla İlçe Sağlık Müdürlüğü Murat Çidam anısına bir paylamış yaptı. Paylaşımda, "GÜVENLİK GÖREVLİSİ MURAT ÇİDAM. 1974, İstanbul doğumlu. Bayrampaşa Ticaret Lisesi'ni bitirdi. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet veriyordu. 1 çocuk babasıydı. COVID-19 tanısı konduktan sonra 17 gün yaşadı. Sükûnetiyle tanınırdı. Mücadelesi için #minnettarız" ifadeleri kullanıldı.
Op. Dr. Nihat Dayanıklı, 13 Nisan 2020 tarihinde koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
Koronavirüs testinin pozitif çıkmasıyla birlikte Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı. Dayanıklı'nın eczacı olan eşi Sibel Gültekin Dayanıklı’nın da aynı hastanede koronavirüs tedavisi gördüğü ifade edildi. 2 çocuk babası olan Dayanıklı’nın vefatı sağlık camiasında üzüntüye neden oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs nedeniyle yaşamını kaybeden Op. Dr. Nihat Dayanıklı anısına bir paylaşım yaptı. Paylaşımda, “DR. NİHAT DAYANIKLI. 1949 Akhisar doğumlu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini burada aldı. Ödemiş Devlet Hastanesinde 28 yıl görev yaptı. Mesleğini hayatı boyunca sürdürdü. Son olarak bir tıp merkezinde hasta bakıyordu. Mücadelesi için #minnettarız" ifadelerini kullandı.
Eczacı Süreyya Zıpkınkurt koronavirüs nedeniyle 72 yaşında hayatını kaybetti
14 Mayıs Eczacılık Günü kapsamında Türkiye genelinde koronavirüsten hayatını kaybeden eczacılar ve eczane çalışanları adına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Nisan ayında Edirne'de Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Eczacı Süreyya Zıpkınkurt da eczanesinin önünde düzenlenen törenle anıldı. Törene Edirne Eczacı Odası Başkanı Uygar Güler, Sayman Emine Çebe, Denetim Kurulu Başkanı Şükrü Ciravoğlu ve Zıpkınkurt'un ailesi katıldı.
Edirne Eczacılar Odası Başkanı Uygar Güler; "Bunu her meslektaşımız kendi eczanesinde yapacaktı ama biz çok yakın bir süreçte kaybettiğimiz meslektaşımız Süreyya Zıpkınkurt'un eczanesinin önünde bunu yaparak anısını yad etmeyi uygun gördük. Kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor kederli ailesine de sabırlar diliyorum" dedi.
Diş hekimi Seyfi Gür koronavirüs nedeniyle 10 Nisan'da hayatını kaybetti
Diş hekimi Seyfi Gür, 2016 yılında emekbahceli.blogspot.com isimi blog sitesine yazdığı yazıda kendisini şöyle anlatıyordu:
"Ilkokulu Sivas'ta bitirdikten sonra geldiğimiz Ankara'da Emek 60. Sokak'ta başlayan Emek Mah. yaşamım halen Emek Yeşiltepe Bloklarında devam ediyor. Bahçelievler Deneme Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun oldum. 1972- 2015 yılları arasında Emek 8. Caddedeki muayenehanemde hizmet verdim. Halen emekliliğimin tadını çıkarmaya çalışıyorum..."
İstinye Devlet Hastanesi çalışanı Seyfettin Karakaya koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
İstanbul Tabip Odası, twitter üzerinden şu paylaşımı yaptı: "İstinye Devlet Hastanesi çalışanlarından Seyfettin Karakaya Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Ailesine, çalışma arkadaşlarına, bütün sağlık emekçilerine başsağlığı diliyoruz."
Sendika.org sayfasında Seyfettin Karakaya'nın ölümüyle ilgili şu iddia yer aldı: "Aynı zamanda kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan Karakaya için mesai arkadaşları, Karakaya’nın KOAH olmasında yaptığı işin de etkili olduğunun altını çizdi. Sağlık Bakanlığı’nın risk grubundaki sağlık çalışanları için çıkardığı genelgeye göre pandemi süresince Karakaya gibi kronik rahatsızlığı olanların hastane yönetimlerince idari izinli sayılması gerekiyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı, iş yoğunluğu ve eleman eksikliğini sebep göstererek kronik rahatsızlığı olanların çalıştırılmasına izin veriyor."
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası da bir basın açıklaması yaparak, risk grubundaki sağlık çalışanlarının idari izinli sayılmasını istedi: “Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak ilk günden dediğimiz gibi; kronik hastalığı olan ve 60 yaş üstü tüm sağlık emekçileri idari izne tabi tutulmalıdır. Bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok artık. Yetersiz olan sağlık emekçilerinin sayısını tamamlamak için kronik hastalığı olan ve engelli raporu bulunanları zorla çalıştırma acziyetinden vazgeçilmelidir."
Dr. Erdinç Şahin, 23 Nisan tarihinde yaşamını yitirdi
1993 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olan Dr. Erdinç Şahin, Muş Korkut Sağlık Ocağı'nda hekimliğe başladı. Ardından Mersin'de Gökbelen Uzuncaburç Kırobası ve Uzuncaburç Sağlık Ocağı'nda görev yaptıktan sonra 13 yıl aralıksız Silifke Devlet Hastanesi Acil Servisinde görev yaptı. Son olarak aile hekimliği sistemine dahil olan Dr. Erdinç Şahin, Silifke Mukaddem Aile Sağlığı Merkezi'nde görev yapıyordu.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, ölüm raporunda Viral Pnömoni yazan Erdinç Şahin’in ölümünün araştırılmasını istedi: "PCR testi 2 kez negatif çıkan ancak BT’si ve bütün kliniği COVID-19 ile uyumlu olduğu için COVID-19 algoritmasına göre tedavisi ve ilaç temini Bakanlığınız tarafından yapılan Dr. Erdinç Şahin’in ölüm raporunda ölüm şekli: “Bulaşıcı Hastalık – Doğal ölüm” olarak işaretlenmiş, Ölüm nedeni kısmında ise: “Viral Pnömoni” yazılmıştır. Hem Sağlık Bakanı hem de bir hekim olarak size soruyoruz? Risk grubunda olmayan, herhangi bir kalp ya da solunum sistemi hastalığı taşımayan, BT’si ve kliniği COVID-19 tanısıyla uyumlu 50 yaşındaki Dr. Erdinç Şahin’in ölüm nedeni sizce nedir? Tanıda ve ölüm nedeni belirlenmesinde COVID-19 ya da şüpheli COVID-19 yazılmamasının, “iş kazası-meslek hastalığının“ belirlenmesinde meslektaşımızda yaratacağı hak kaybını önemsiyor musunuz? Bütün bu verilere bakınca bu akşam açıklanacak COVID-19 nedeniyle vefat edenler arasında hayatını kaybeden meslektaşımızı da sayacak mısınız? Yoksa meslektaşımız COVID-19 salgın süreci ile hiçbir ilgi ve irtibat kurulmadan birçok hasta gibi “viral pnömoniden” vefat etmiş mi sayılacak? PCR testi negatif olup bütün kliniği COVID-19 ile uyumlu olan ve Dr. Erdinç Şahin’de de somut örneğini gördüğümüz bu tabloları görmezden gelmeye ve bu hasta ve vefatları COVID-19 salgın sürecinin bir parçası olarak göstermemeye devam edecek misiniz?"
Op. Dr. Cemal Özkan, 74 yaşında koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Ürolog Opr. Dr. Cemal Özkan1985 yılından itibaren Denizli Acıpayam Devlet Hastanesi'nde görev yapmaya başladı. Uzun yıllar çalıştıktan sonra bir süre önce emekli olmuştu. Vefatından 20 gün önce rahatsızlanınca Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Cemal Özkan'a Covid-19 teşhisi konuldu. Koronavirüs tedavisine başlanan Özkan, meslektaşlarının tüm çabalarına rağmen tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Dr. Cemal Özkan, her gün aksatmadan 15 kilometre koşan, katıldığı master’lar atletizm yarışlarında birçok madalya kazanan, en son katıldığı koşularda 5 bin ve 10 bin metre kategorisinde Türkiye şampiyonluğu bulunan bir atletizm sporcuydu.
Hastane çalışanı İbrahim Arslan koronavirüse yenik düştü
Dokuz8 haber sitesine açıklamada bulunan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Başkanı Abuzer Aslan, “Sağlık Emekçileri Sendikası olarak biz dilekçemizi yazmıştık. Malesef yöneticiler dikkate almadılar, dilekçemize olumsuz yanıt verdiler ve engelli arkadaşlarımızı çalıştırmaya devam ettiler. Yüz yüze görüşmelerimizde ise yeniden olumsuz yanıt verdiler. Başhekimliğin insiyatifi ile engelli kişilerin çalıştırılmaya devam ettirileceğini söylediler” dedi. Yüzde 40’ın üzerinde engeli olan sağlık çalışanlarının Sağlık Bakanlığı’nın genelgesine göre çalıştırılmamasının gerektiğini ifade eden Aslan, “Hatta 60 yaş üstü olup aynı zamanda kronik hastalığı olan kişilerin de buna dahil edilmesi gerekir. Hastane bizi dikkate almadı. İbrahim Arslan hayatını kaybetti peki bunun sorumlusu kim?” diye konuştu.
Çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Yıldırım Can 84 yaşından koronavirüsten yaşamını yitirdi
84 yaşındaki emekli doktor Yıldırım Can'ın Narlıdere Huzurevi'nde kaldığı ve son 1.5 aydır da Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde koronavirüs tedavisi gördüğü ifade edildi.
Dr. Yıldırım Can adına açılmış Facebook sayfasındaki bilgilere göre, Erzurum doğumlu olan Yıldırım Can Rize Lisesi'nde okudu, ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. İzmir'de yaşıyordu.
Sağlık personeli Nurhan Uzun koronavirüse yenik düştü
Tokat'ın Erbaa ilçesi Akça köyünden olan Nurhan Uzun için İstanbul Erbaa Akça Köyü Derneği bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Her hemşerimize yardımcı olmaya çalışan, iyilik meleğimiz Erbaa Akça Köylümüz, bu zor günlerde sağlık çalışanlarımızın karşı karşıya olduğu riskle yüzleşmiş, ne yazık ki kendisi de bu amansız hastalık şüphesi ile tedavi gördüğü Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi'nde Rahmeti Rahmana kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin."
Dr. İbrahim Örnek, 18 Temmuz'da koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
İbrahim Örnek 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde nöroloji uzmanı oldu. 1998-2007 yılları arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde nöroloji uzmanı olarak çalıştı. 2007 yılında Florence Nightingale Hastanesi'nde çalışmaya başladı.
Dr. Ali Uçur, koronaya yakalanan babasının başında refakatçi olarak beklerken virüse yakalandı ve kurtarılamadı
İki çocuk babası olan Ali Uçur'un yakınları cenazeyi Pazarcık'ın Nefsidoğanlı mahallesinde defnettikleri sırada babası Ali Uçur'un da vefat haberi geldi. Baba Ali Uçur da oğlunun yanında toprağa verildi. Dr. Ali Uçur'un vefatının ardından 13 Temmuz Pazartesi günü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı binası önünde bir anma töreni düzenlendi. Törende Çapa Tıp Fakültesi Dekanı ile meslektaşları Dr. Ali Uçur'u anlatan konuşmalar yaptılar.
Korona tedavisi gören sağlık memuru Cemal Orçan, kurtarılamadı
Cemal Orçan için görev yaptığı Necip Fazıl Şehir Hastanesi önünde bir anma töreni düzenlendi. Törene İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ali Nuri ÖKSÜZ , Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mutlu Kaya, Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Vehbi ŞİRİKÇİ ile hastane personeli katıldı. Törenin ardından Cemal Orçan Kahramanmaraş Şeyh Adil Mezarlığı'nda toprağa verildi.
1972 doğumlu olan Cemal Orçan 3 çocuk babasıydı.
Dr. Mustafa Özlü, 35 yaşında koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
Vefatın ardından Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nde görev yapan meslektaşımız ve derneğimiz üyesi Uzm. Dr. Mustafa Özlü’nün Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Hasta olana kadar psikiyatrist olarak atandığı hastanede Covid poliklinik ve acil servislerinde görev yaptığını, hekim olan eşi ile birlikte pandemide fedakârlıkla çalıştığını öğrendiğimiz meslektaşımız bir süredir yoğun bakımda hayat mücadelesi veriyordu. Geride kalan başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine ve psikiyatri camiasına başsağlığı diliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Dr. Mustafa Özlü, kendisi gibi Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde çalışan doktor Derya Kılınç Özlü ile evliydi.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Halil Yücel Kutun koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi
Halil Yücel Kutun, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1976 yılında mezun oldu. Dr. Kutun 2012 yılından günümüze Diyarbakır Özel Bağ Hastanesi’nde çalışıyordu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Dr. Halil Yücel Kutun’un koronaviürs nedeniyle vefat ettiğini Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımla duyurdu: "Bir meslektaşımızı daha Covid-19 nedeniyle kaybettik. Diyarbakır’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun’u Covid-19 nedeniyle kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine, yakınlarına ve sağlık çalışanlarına başsağlığı diliyoruz."
Aile hekimi Engin Ünaldı, koronavirüs nedeniyle vefat etti
66 yaşında vefat eden Dr. Engin Ünaldı, 1954 yılında Sinop’ta doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Sinop'ta tamamladıktan sonra 1974 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. 1982 yılında mezun olduktan sonra Sinop Merkez 1 No’lu Sağlık Ocağı’nda hekimlik hayatına başladı. Ardından sırasıyla Sinop SSK Hastanesi, Sinop Türkeli Merkez Sağlık Ocağı, Sinop Erfelek Toplum Sağlığı Merkezi’nde çalıştı. Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kadrosuna geçerek Samsun Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde ve Ayancık Dispanseri’nde çalıştı. 2010 yılında Sağlık Bakanlığı’nın yeni uygulamaya geçirdiği aile hekimliği programı sonrasında Sinop’un Saraydüzü ilçesini seçerek aile hekimi olarak göreve başladı. En son Sinop Yakamoz Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışıyordu.
Uzman doktor Ahmet Aydın Şener, koronavirüse yenik düştü
Uzman doktor Ahmet Aydın Şener, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuydu.