Türkçe Öğretmeni Seda Bidav Ertugay: “Online eğitim okulda verilen yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor”
Türkçe Öğretmeni Seda Bidav Ertugay: “Online eğitim, okulda verilen yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor”
Haber Üsküdar – Ozan Kaplangil
Türkçe Öğretmeni Seda Bidav Ertugay ile Koronavirüs (COVID-19) salgınının eğitimi nasıl etkilediğini konuştuk. Öğretmen Bidav Ertugay, online eğitimin yüz yüze eğitim yerine geçemeyeceğini söylüyor.
Ne zamandır öğretmenlik yapıyorsunuz?
Bu mesleği seçme nedeniniz neydi?
Benim bu mesleği seçmemdeki en büyük etken dayım Cafer Bidav’dır. Kendisini hep örnek aldım. Bu örnek alış tabii ki boşa gitmedi ve beni öğretmenliğe itti. Bu mesleği yaptığım için çok mutluyum. Ayrıca çocukları çok seviyorum. İnsanın sevdiği işi yapması çok önemli bence.
Koronavirüs salgını eğitimi nasıl etkiledi?
Son derece olumsuz etkiledi. Eğitim sanaldan değil de aynı ortamda yüz yüze yapılmalı bana göre. Fakat ülkemizde görülen bu salgın dolayısıyla eğitime önce ara verip, sonra okulları kapatmak durumunda kaldık.
Okulların kapatılması doğru bir karar mıydı?
Kesinlikle doğru bir karardı. Öğrencileri bir araya getirmek son derece riskli olacaktı, çünkü genç neslin virüse taşıyıcılık yapması çok yüksek bir ihtimal dahilinde. Umarım yeni eğitim-öğretim yılına kadar virüs tümüyle kontrol altına alınmış olur.
Okullar açıldığında ne gibi önlemler alınmalı sizce?
Herkesin çok dikkatli ve tedbirli olması şart. Her sınıfa dezenfektan takılmalı ve sürekli olarak öğrencilerin kendilerini dezenfekte etmeleri sağlanmalı. Sınıflar 1-2 saat arayla dezenfekte edilip temizlenmeli, maske kullanımı herkes için zorunlu olmalı ve eğer mümkünse sınıflardaki kişi sayısı azaltılmalı. Bu sayede virüsün önüne geçilebilir.
Şu an eğitimi nasıl sağlıyorsunuz? Verimli oluyor mu?
Eğitimi EBA TV üzerinden sağlıyorum. Öğrencilerim ile imkânlar el verdiğince ders konularını işliyorum fakat verim konusunda tabii ki okulda verilen yüz yüze eğitimin yerini tuttuğunu pek söyleyemem.
Öğrencilerin salgına ve okulların kapanmasına tepkisi nasıl oldu?
Açıkçası başta hepimiz kısa süreli bir tatil bekliyorduk, 1-2 hafta gibi. Fakat salgın patlak verdikten sonra, özellikle de 20 yaş altında oldukları için okulu çok özlediklerini ve evde bunaldıklarını belirttiler.
Karne alma işlemi nasıl olacak? Sınıf geçme kalma gibi durumları nasıl halledeceksiniz?
Karne alma işlemi olmayacak zannediyorsam. Dijital ortamdan veya Eylül ayında okul açıldığında elden alırlar. Bu dönem notları girilmediği için hepsi ilk dönemin notlarını alacak yani ilk dönem aldıkları karnelerin aynısını alacaklar. Sınıf geçme kalma konusunda ise bildiğim kadarıyla sadece ilk dönemden devamsızlık sınırını aşıp buna bir mazeret göstermeyen öğrenciler kalacak. Fakat sonrasında karar değişir mi, yeni bir metot gelir mi şu anlık bilemiyorum.
Bir sonraki eğitim-öğretim yılında öğrencilere Koronavirüs ile ilgili yapılması gerekenleri ve tedbirleri anlatan bir ders, içerik veya seminer olabilir mi?
Bence olmalı ki yüksek ihtimal bu bir seminer eşliğinde yapılır. Bilgilendirici, görsel açıdan zenginlik içeren metinlerle hazırlanmış bir broşür de mutlaka faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
öğrencilere iletmek istediğiniz bir tavsiye var mı?
Kendilerine çok dikkat etsinler, hijyen konusuna çok ama çok önem versinler. Kalabalık ortamlardan kaçınsınlar, şimdilik arkadaş görüşmelerini ertelesinler. Unutmayalım ki taşıyıcı olmak yüzlerce hatta binlerce insanı enfekte edebilir. Bol bol kitap okusunlar, kendilerine önem göstersinler. Bu günler mutlaka geçecek ve normal hayatımıza döneceğiz. Umuyorum ki her şey güzel olur ve sağlıklı günlerde görüşürüz.