Hastalığa göre değil hastane taleplerine göre kan bağışı alınıyor
Haber Üsküdar - Zeynep Işık
Türk Kızılayı, 1957 yılında İstanbul ve Ankara’da ilk kan merkezlerini açarak gönüllülük esasına dayanan bağışlarla ülkedeki hastanelerin kan ihtiyacını karşılamaya başladı. Biz de Haber Üsküdar olarak kan bağışıyla ilgili bilgi almak için Kartal Kan Bağış Merkezi sorumlusu Furkan Aslan’ı ziyaret ettik. Kan bağışı hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
En çok hangi bölgelerde kan bağışında bulunuluyor?
Bölgelerdeki nüfusa ve konuma göre değişiklik gösterebiliyor. Şanlıurfa’da kan veren kişi ile İstanbul'da kan veren kişi sayısı bir olmuyor. İstanbul'da nüfus yoğunluğu fazla olduğundan günlük kan bağış miktarı daha fazla. Örneğin Kadıköy meydanındaki kan aracımız, o bölgenin konumu daha yoğun ve insan akışı daha fazla olduğu için orada duruyor.
Verilen kanlar riskli hastalık durumlarında mı bağışlanıyor, bağışlanıyorsa hangi hastalık önce geliyor?
Bağışlanan kanlar bir hastalığa göre değil hastanelerin kan bankalarında biten kan gruplarına göre toplanıyor. Çevremizdeki hastaneler bizimle iletişime geçiyor ve gerekli olan kanların teminini biz yapıyoruz. Çok riskli ve önem taşıyan bir hastalık söz konusu değil. Bağışlanan ve hastanelere gönderilen kanlar da ağır ameliyatlarda, ihtiyaç anlarında kullanılıyor.
Ülkemiz de en çok hangi kan grubuna ihtiyaç duyuluyor?
Bir otobüs yolculuk yapıyor, içerisindeki yolculardan 25 kişinin kan grubu AB Rh(-), 20 kişinin 0 Rh (-), 10 kişinin de B Rh(+). Kaza gerçekleşiyor ve kana ihtiyaç var. En çok hangisine ihtiyaç duyarız, çoğunluk kaç kişiyse ona yani bu durumda en çok ihtiyacımız olan kan grupları AB Rh (-) ve 0 Rh (-) kan grubu.
Kan bağış araçlarının kan bağışına katkısı nedir?
Kan bağış araçları, tamamen gönüllü bağışçı kazanımı ve sürdürülebilirliği ve hizmette kolaylık sağlama faaliyetlerinde önem taşımaktadır. Ülkemizde 2018 yılında alınan kan bağışlarının yüzde 41’i kan bağış araçlarıyla gerçekleşmiştir.
Kan verebilmek için belirli kriterler var mı, varsa bu kriterler neler?
18-65 Yaş aralığında ve 50 kg üzerinde olan kişiler kan bağışında bulunabilir. Kan bağışı yapabilmek için hemoglobin düzeyi en az 12.5/100ml gr ve en çok 20gr/100ml olmalıdır. Bunun üstü ve altı söz değerler söz konusuysa kan bağışı alınamaz. Hemoglobinin erkeklerde normal seviyesi 13-18gr/100ml, kadınlarda ise 12-16gr/100ml. 11.7gr/100 ml bile olsa kan bağışında hastalarımız bulunabilir, olası durumlarda bağışçımızın kilosu ve yaşı idealse doktorumuz kabul edebiliyor.
Sorgulama formunda yer alan sorular neye göre belirleniyor, özel hayatımıza yönelik soruları cevaplamak zorunda mıyız?
Sorgulama formunda yer alan sorular aslında 4 aşama üzerine kurgulanmış sorular. Bölgesel, çevresel, hastalık ve belirtiler gibi. Fakat kan alacağımız bağışçımızda bir sorun olmaması ve kanın daha sağlıklı olabilmesi için sorgulama formunda 10-15 taneden fazla soru var. Meselâ bağışçılarımıza yurt dışına hiç çıktın mı, Umre'ye hiç gittin mi diye sormamız da bu yüzden. Oradaki herhangi bir sağlık sorunu varsa onu taşıma riski çok fazla olacağından kan bağışında bulunmasına izin vermiyoruz.
Ödül/madalya sistemi nedir?
Düzenli olarak kan bağışında bulunan bağışçılarımıza, anı olarak ödül/madalya sistemi geliştirilmiştir. 10 kez bağış yapan bağışçımıza bronz madalya, 25 kez bağış yapan bağışçımıza gümüş madalya, 35 kez bağış yapan bağışçımıza altın madalya ve 45 kez bağış yapan bağışçımıza ise ismine özel plaket veriyoruz. Madalya ve plaketler, kan bağışçıları bağış sayılarını tamamladıktan 1 yıl sonra 14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü'nde kan bağışı merkezlerimiz tarafından verilmektedir. Madalyaların yanlarında verilen kartların arkasında özellikleri bulunmaktadır. Kızılay kan bağış merkezimiz bizzat kendisi gidip madalyaları darphanede bastırmaktadır. Madalyaların yanında takdim edilen madalya beratı içeren yazı da verilmektedir. Kan bağışında bulunurken bağışçılarımıza hangi takımı tutuyorsun diye sorduğumuzda söyledikleri cevaba göre kan bağışları taraftar ligi bağışına dönüşüyor. Bunu yapma sebebimiz de kan bağışı sayısının artmasına katkı koymak, kan bağışçılarımızı kan vermeye teşvik etmek.
İçinde bulunduğumuz Koronavirüs salgını sürecinde kan bağışında bulunmanın riskli olduğunu düşünen bağışçılar var mı?
Tüm bağışçılar için hastalık bulaşma riskine karşı önlemler alınmıştır. Kan bağışı toplama merkezlerimizde kullanılan tüm malzemeler tek kullanımlıktır. Çalışanlarımız da hijyen kurallarının yanı sıra gözlük, maske, eldiven gibi kişisel donanımlarla çalışmaktadır. COVİD-19 virüsü kan bağışı ile bulaşmaz. Kan bağışında bulunan bağışçılarımız kan verdikten sonra vücutlarındaki eklem ağrılarının, halsizliğin geçtiğini ve kendilerini daha dinç hissettiklerini bizlerle paylaşmaktadırlar.
Aferez kan bağışı nedir, nasıl yapılır?
Kan bağışçımızdan alınan kanın içinde bulunan, hasta için gerekli olan trombosit alınıp ihtiyaç duyulmayan kısmının bağışçıya geri verilmesi durumudur. Kan bağışı merkezleri bu işlemi yapmaktadır. Aferez işlemi kan bağışçısı ile aferez cihazı arasında hasta için gereken trombosit bileşenini alma işlemidir. Cihaz bağışçının kanını ufak miktarlarda alarak gerekli olan trombositi ayırır, kanın dışında kalan kısmı bağışçıya geri verir. Bu işlem ortalama 45-90 dakika sürer. Bağışçılarımız için riskli bir durum içermez işlemden sonra bir saat içinde ayağa kalkabilmektedirler.
Kızılay Başkanı Kınık'tan acil kan bağışı çağrısı
Twitter hesabı üzerinden acil kan bağışı çağrısı yapan Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Yurt genelinde kan stoklarımız kritik seviyenin altına düştü. KOVİD-19 salgını ve Ramazan nedeni ile düşen bağışlar stoklarımızı eritti. Hastalarımız için desteğinize ihtiyacımız var" diye yazdı.