Türkiye göçmenlerin gözde ülkesi
01.01.2020 20:36

Türkiye göçmenlerin gözde ülkesi


Haber Üsküdar - Emre Sertdemir

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan göç istatistiklerine göre Türkiye göçmenler açısından cazibe merkezi olmayı sürdürüyor.  2015 yılından 2018 yılına kadar olan veriler karşılaştırıldığında Türkiye’ye gelen göç sayısındaki artış dikkat çekiyor. 2015 yılında 422 bin 895 kişi, 2016 yılında 380 bin 921 kişi Türkiye’ye göç ederken 2017 yılında göçmen sayısı 466 bin 333 kişiye ve 2018 yılında ise 577 bin 457 kişiye ulaşıyor.

Göç edenler arasında erkekler biraz daha fazla

2017 yılında Türkiye'ye göç eden 466 bin 333 kişinin yüzde 52,3'ünü erkekler, yüzde 47,7'sini de kadınlar oluşturuyor. 2018 yılında ise Türkiye'ye göç eden 577 bin 457 kişinin yüzde 52,6'sı erkek, yüzde 47,4'ü kadın göçmenler.

 

TÜİK'in Göç istatistiklerine göre Türkiye'ye gelen göçmenlerin çoğunluğunu Orta Doğu ve Asya ülkelerinden gelenler oluşturuyor.  

Türkiye’den giden göç sayısının çoğunluğunu Orta Doğu ülkeleri ve Asya ülkeleri oluşturuyor. Göç alınan ülkelerin başında Irak geliyor. Irak'ı Afganistan, Suriye, Türkmenistan, İran, Azerbaycan, Özbekistan, Rusya ve Mısır izliyor. 

Türkiye'den giden göçmen sayısında da artış var

TÜİK istatistiklerine göre 2017 yılında başka ülkelere 253 bin 640 kişi göç etti. Bu sayı 2018 yılında 323 bin 918 kişiye ulaştı. Türkiye'den göç edenlerde de erkekler oransal olarak daha fazla. 2017 yılında yurt dışına göç edenlerin yüzde 53,9'unu, 2018 yılında da yüzde 53,3'ünü erkekler oluşturuyor.

 

Türkiye'nin en fazla göç verdiği ülkelerin başında da Irak geliyor. Irak'ı Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Gürcistan, Almanya, Çin ve Rusya izliyor. Türkiye’den ABD’ye göç sayısında ise düşüş olduğu gözleniyor. 2016 yılında 2 bin 953 kişi ABD’ye göç etmişken, 2017'de sayı 2 bin 9 kişiye, 2018 yılında da bin 826 kişiye düşmüş  görünüyor. 

Türkiye ile Irak arasında 40 yıldır devam eden göç sistemi var

Türkiye'ye göç veren ve Türkiye'den göç alan ülkelerin en başında neden Irak'ın geldiğini İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel'e sordum. Prof. Adıgüzel şu bilgileri verdi: "Türkiye ile Irak arasında 1980 yılında başlayan İran-Irak arasındaki savaş ile başlayan 40 yıllık bir göç sistemi bulunmaktadır. Sonrasında ise Körfez Savaşı, Amerikan işgali ve iç çatışmalar sebebiyle ülkede uzun süredir bir güvenlik sorunu yaşanmış, Iraklılar da daha güvenli buldukları ülkelere sığınmak durumunda kalmıştır. Türkiye de Iraklıların sığınma aradığı ülkelerin başında gelmektedir. Sığınmacıların bir bölümü kendi ülkelerinde durum daha yaşanabilir bir hal aldığında ülkelerine dönmekte iken, bazıları ise kalıcı olabilmektedir. Türkiye ve Irak arasında 40 yıldır zaman zaman yoğunluğunu arttırarak devam eden göç ilişkisi, son yıllarda Türkiye’nin göç politikasındaki değişikliklerle yeni bir boyut kazanmıştır. Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne göre coğrafi kısıtlama nedeniyle Irak vatandaşlarına mültecilik hakkı tanımazken, Iraklılar uluslararası koruma ve ikamet izni gibi farklı statülerle Türkiye’de yasal olarak yaşama hakkına sahip olabilmektedir."

Prof. Yusuf Adıgüzel, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün verilerinden hareketle şunları söylüyor: "Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün 2018 yılı verilerine göre ikamet izni ile Türkiye’de bulunanlar arasında Iraklılar 104.444 kişi ile ilk sırada yer alıyor. Ayrıca 3 bin 824 Iraklı öğrenci de ikamet iznine sahip. Ayrıca 2016’dan bu yana yaklaşık 80 bin düzensiz Iraklı göçmen tespit edildi. Sadece 2018 yılında Türkiye’den uluslararası koruma talep eden Iraklıların sayısı 68 bini aştı."

Prof. Adıgüzel, Vatandaşlık Yasası'nda yapılan değişikliğe de dikkat çekiyor: "Türkiye’de mülk alan yabancılara bir yıla kadar ikamet izni verilirken, 2018’deki bir yasal düzenleme ile 250 bin dolarlık konut alanlara vatandaşlık hakkı tanındı. TÜİK verilerine göre 2015-2018 yılları arasındaki 4 yılda yabancılar toplam 104 bin konut satın alırken, bu konutların 19 binden fazlasını yani her 5 konuttan birini Iraklılar almıştır. Gerek TÜİK, gerekse Göç İdaresi verilerine baktığımızda Türkiye ile Irak arasında çok canlı bir insan akışkanlığı olduğu görülmektedir. Bu akışkanlık kimi zaman iki ülkenin bilgisi ve izni ile düzenli göç biçiminde gerçekleşirken, kimi zaman ise kaçak yollardan ülkeye giriş biçiminde veya vize ihlalleri ile düzensiz biçimde gerçekleşmektedir."