Ayçe İdil Ağca: Serbest gazetecilik hem yaratıcılık hem de sorumluluk gerektiren bir alan
röportaj
Röportaj: Ece Nur Pınar
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından verilen Serbest Gazetecilik dersi kapsamında, serbest gazetecilik yapan Ayçe İdil Ağca’ya sorularımı yönelttim.
Serbest gazeteciliği nasıl tanımlıyorsunuz? Kimlere serbest gazeteci denilmektedir?
Serbest gazetecilik, belli bir medya kurumuna tam zamanlı bağlı olmadan, bağımsız şekilde içerik üretip bunu çeşitli mecralara sunmak anlamına geliyor. Kimi zaman kendi alanında uzmanlaşmış, kimi zaman saha haberciliği yapan, ama ortak noktaları esnek çalışmaları, kendi gündemlerini oluşturabilmeleri olan ancak herhangi bir sermaye/grup ile bağı olmayan gazetecilerden bahsediyoruz. Bence serbest gazetecilik hem yaratıcılık hem de sorumluluk gerektiren bir alan.
Ne zamandan beri serbest gazeteci olarak çalışıyorsunuz? Serbest gazeteci olmaya nasıl karar verdiniz, sizi serbest gazeteci olmaya yönlendiren şeyler nelerdi?
Aslında iletişim alanında farklı roller üstlendikten sonra serbest gazetecilik alanına yöneldim. Uzun zamandır yazılı içerik üretiyordum ama daha derinlikli, bağımsız hikayeler anlatmak istediğimde serbest gazetecilik doğal bir tercih oldu. Kurumsal yapılar içinde bazen anlatmak istediklerinizi anlatamıyorsunuz ya da belli sınırlarla karşılaşıyorsunuz. Serbest gazetecilik bana bu alanı açtı.
Serbest gazeteci olarak nasıl çalıştığınızı anlatabilir misiniz? Haber konularını siz mi öneriyorsunuz yoksa sizden belirli haberleri yapmanız mı isteniyor?
Genelde konuları ben öneriyorum. İlgi alanıma giren ya da kamuoyunda yeterince yer bulmadığını düşündüğüm meseleleri gündeme taşımaya çalışıyorum. Yazdığım farklı platformlara kendileri ile ilgili olabilecek içerik önerisini sunuyorum, eğer mecra ilgilenirse haber o mecrada yayımlanıyor. Bazen mecra doğrudan bir konuyla geliyor, ama çoğunlukla inisiyatif bende oluyor.
Düzenli olarak belirli mecralara mı haber yapıyorsunuz yoksa haberinizi kim isterse o mecraya mı satıyorsunuz? En çok haber yayımlattığınız mecralar hangileridir?
Daha çok belli mecralarla çalışıyorum çünkü bu güven ve tanınırlık ilişkisi her iki taraf için de önemli. Örneğin Daktilo1984 gibi platformlarda daha düşünsel ve zamansız içerikler üretmeyi seviyorum. Bianet için ise daha gündemden içerikler hazırlıyorum şeklinde örneklendirebilirim. Ama zaman zaman farklı dijital mecralara da farklı konularda içerikler sunuyorum. En son KaosGL için Lubunya Hikayeler başlıklı; Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşayan ve hikayelerine kolayca ulaşamayacağımız lubunyaların hikayelerini anlatan bir seri hazırladım.
Serbest gazetecilikten elde ettiğiniz geliri yeterli buluyor musunuz? Yoksa serbest gazetecilik dışında başka işler de yapmak zorunda kalıyor musunuz? Eğer başka işler de yapıyorsanız bunlar ne tür işlerdir?
Gerçekçi olmak gerekirse serbest gazetecilik Türkiye’de tam zamanlı geçim sağlamaya pek yetmiyor. Bu yüzden aynı zamanda iletişim danışmanlığı yapıyorum ve bir sivil toplum kuruluşunda iletişim sorumlusu olarak çalışıyorum. Bu işleri birbirini besleyen alanlar olarak görüyorum.
Sizin için gazetecilik etiği ne anlama geliyor? İlkelere uygun davranmak önemli mi?
Gazetecilik etiği, bu mesleğin omurgası. Güvenilirlik, doğrulama, kaynakların korunması, şeffaflık gibi ilkeler olmazsa yaptığımız iş kamuoyuna değil, başka yapılara hizmet eder. Özellikle serbest gazetecilikte bu ilkelere bağlı kalmak daha da önemli çünkü kurumsal bir denetim mekanizması yok.
Serbest gazeteci olarak kendinizi ne ölçüde özgür hissediyorsunuz? Serbest gazeteciler medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerden daha mı özgür? Serbest gazeteciliğin avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Konu seçimi ve yaklaşım açısından daha özgürüm. Ama bu özgürlükle birlikte ekonomik güvencesizlik, süreklilik kaygısı gibi dezavantajlar da geliyor. Kurumsal bir gazetede çalışmanın istikrar ve erişim avantajları olabilir ama serbest gazetecilikte ifade özgürlüğü daha fazla, tabii bu özgürlüğün bedelini de sen ödüyorsun.
Serbest gazeteci olarak turkuaz basın kartından yararlanabiliyor musunuz? Yararlanamıyorsanız bu durum sahada haber yaparken sıkıntı yaratıyor mu? Bu sorunun çözülmesi için ne önerirdiniz?
Ne yazık ki hayır, şu anki sistem serbest gazetecileri dışlayan bir yapıda. Bu da sahada akreditasyon sorunlarına yol açıyor, özellikle resmî kurumlarla temas edilen haberlerde. Bu sorunun çözümü için serbest gazetecilik statüsünün tanınması ve bu mesleğin güvenceli hale getirilmesi gerekiyor. Basın kartı sistemi yeniden yapılandırılmalı.
Serbest gazeteci olmak isteyen gençlere ne önerirdiniz? İyi bir serbest gazeteci olarak neleri bilmeliler? Ne türden bilgi ve becerilere sahip olmalılar?
Araştırmayı, soru sormayı ve sabırlı olmayı öğrenmeliler. Kaynakla ilişki kurma, dijital araçları kullanma ve doğru mecraları hedefleme konularında kendilerini geliştirmeliler ve bence en önemlisi şu: Herkesin konuştuğu yerden değil, kimsenin bakmadığı yerden bakmayı öğrenmeliler.
Tekrar seçim yapma şansınız olsaydı yine gazeteciliği mi seçerdiniz yoksa başka bir meslek mi seçerdiniz?
Yine anlatıcılığı seçerdim ama muhtemelen gazetecilikle sivil toplum iletişimini birleştiren bir yerde olurdu—ki şu an yaptığım iş tam da bu aslında. Hikayeleri duyurmak, görünmeyeni görünür kılmak beni hâlâ motive ediyor.