İletişim Fakültesi seminerleri kapsamında yapay zeka ve tasarım etkinliği gerçekleştirildi. Arş. Gör. Ezgi Şen seminer kapsamında sunum yaptı.
Haber Üsküdar – Hazal Göksun
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Seminerleri kapsamında Çizgi Film ve Animasyon Bölümü Arş. Gör. Ezgi Şen, "Yapay Zekâ ile Veri Görselleştirme ve Hareketlendirme Üzerine Bir İnceleme" konulu bir sunum yaparak geliştirilen projelerden bahsetti.
İletişim Fakültesi akademisyenlerinin çalışmalarını paylaştıkları fakülte seminerlerinden biri daha gerçekleştirildi. Arş. Gör. Ezgi Şen, yapay zekânın tarihçesinden kısaca bahsederek, veri görselleştirme ve akıllı hareket teknolojisi ile ilgili geliştirilen projeleri anlattı.
"İnsanların kendi dışındaki bir varlığa insana ait özellikleri atfetme isteği mitlere kadar dayanıyor"
Yapay zekânın tanımı ve tarihçesinden kısaca bahsederek sunumuna başlayan Arş. Gör. Ezgi Şen, "Yapay zekâ; insana ait düşünce, akıl yürütme, bellek, doğal dil kullanma, öğrenme, nesneleri tanıma gibi insana ait bilişsel yetilerin biyolojik olmayan bir yapı üzerinde var olması şeklinde tanımlanabilir. Yapay zekânın tarihine baktığımızda ilk olarak 1950’ler; Dartmouth Konferansı ve John McCarthy karşımıza çıkıyor. İnsanların kendi dışındaki bir varlığa, insana ait özellikleri atfetme isteği mitlere kadar dayanıyor. Thomas Hobbes, insan zihninin fizyolojik bir süreç olduğunu söylüyor. O dönemde bu söz devrim niteliğindeydi. Newton, fiziksel olan her şeyin matematize edilebileceğini, semboller ve operatörlere dökülebileceğini söylüyor. Bugünkü yapay zekânın arka planı ile o zamanki düşüncenin arka planı aslında aynı" ifadelerini kullandı.
"İnsan sınırlarına yaklaşmaya başlıyor"
Veri görselleştirme ile ilgili gelişmeleri paylaşan Arş. Gör. Şen, "OpenAI adındaki şirketin ‘GPT3: Dall-e’ projesini örneklendirerek açıklamaya çalışacağım. OpenAI bir yapay zekâ şirketi. Elon Musk ve arkadaşları tarafından kurulmuş. İstedikleri şey, yapay zekâyı insan yararına kullanmak ve zararlarından korunmak. Araştırmaları doğrultusunda 2021 yılında GPT3: Dall-e serisini çıkarttılar. Yapay zekâ yazdığımız bir cümleyi görselleştirebiliyor. Bunu 12 milyar parametre kullanarak yapıyor. Yazılan cümleyi sonsuz sayıda görselle görselleştirmeye çalışıyor. Derin öğrenmeyle geliştirilmiş bir sistemdir. Bu sistemi çözmek için öncelikle bir cümle yazmanız gerekiyor. Meselâ burada deri ceket giymiş, televizyon izleyen bir tavşan var. Bunu yazdıktan sonra yapay zeka konuyla ilişkili birçok imaj oluşturmaya başlıyor. Tasarım dünyasında bunların yaratıcılığı, özgünlüğü ve işlevselliği hâlâ tartışılıyor. Ama gerçekten insan sınırlarına yaklaşmaya başlıyor. Bizim önemsediğimiz şey; doğru anatomi, renk, stil ve kompozisyon gibi özelliklerin gerçek tasarımcıların çalışmalarına yakın biçimde icra edilmesidir" dedi.
"Bir cümle yazıyorsun, karakter cümledeki hareketi gerçekleştiriyor"
Henüz geliştirilme aşamasında olan ‘Akıllı Hareket Teknolojisi JL2P (Joint Language to Pose)’ hakkında bilgilendirme yapan Arş. Gör. Şen, "Yapay zekânın cümleleri harekete çevirebilmesine yönelik bir proje. 2019 yılında yapılmaya başlandı. Çalışmaları hâlâ devam ediyor. Bilgisayar bilimlerinde dil, doğal dil işleme olarak önemli bir konumda yer almakta. Özellikle senaryo çerçevesinde hayat bulan canlandırma sineması ve belirli bir hareket planı içeren oyun tasarımı için oldukça önemlidir. Buna ilişkin örnek ise; Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki yapay zekâ araştırmacılarının Language to Pose isimli araştırması. Burada bir cümle yazıyorsun, karakter o cümleden sonraki pozunu anlamaya çalışarak oluşturmaya başlıyor. Poz tahmini de yön, hız ve harekete göre değişmektedir. Şu anda emekleme aşamasında ve çöp adamlarla sınırlı. Ama gelecekte daha fazla detaylanacak ve karakterler üzerinde uygulayacağız. Önemli olan şey robot gibi değil, insan gibi rahat ve estetik bir şekilde hareketleri yapabilmesi. Bu proje ve gelişmeler tasarımcıların; fikir bulma aşamasında hızlı eskizler yapabilmelerini, mevcut fikirlerini hikâye panosuna dökerek hızlı bir tasarım planı yapmalarını sağlayacaktır. Bu projeler tasarım dünyasında devrim niteliğinde olan gelişmeler ve hâlâ daha gelişmeye devam ediyorlar" şeklinde konuştu.
"Bizleri uğraştıran işler ortadan kalkacak"
Sunumunun ardından soruları cevaplandıran Arş. Gör. Ezgi Şen, "Disney, Pixar gibi büyük şirketleri bu sistem uzun vadede nasıl etkileyecek?" sorusunu şu sözlerle cevapladı: "İnsan gücü ve insan faktörünün azalacağını söyleyebilirim. Bizler genellikle kreatif işlerde yer alacağız. Angarya dediğimiz daha alt ama bizleri uğraştıran işler ortadan kalkacak, yapay zekâ bunları gerçekleştirecek diye düşünüyorum. Bizim yaratıcı fikir bulma sürecimiz de hızlanacak çünkü yapay zekâ sonsuz sayıda görsel ve ilham alacağımız kaynak paylaşıyor bizlerle. Bence ekibin yaratıcılık seviyesi artacak ve daha hızlı iş üretilecek. Bildiğim kadarıyla Disney bu konuda çalışmalar yapıyor. Özellikle storyboard açısından çalıştığını birkaç makalede gördüm. Orada storyboardlarını insana ihtiyaç duymadan görselleştirebilecekleri bir mekanizma üzerinde çalışıyorlar. Sadece metni hazırlayacaklar, yapay zekâ görselleştirecek."