Gazeteci Halit Soytürk: “Tarafsız gazeteci yoktur”
Gazeteci Halit Soytürk ile gazetecilik üzerine bir röportaj yaptık.
Haber Üsküdar – Nehir Türkay
Sektöre adımını attığı andan itibaren, çeşitli branşları görerek ve deneyimleyerek meslekte 30 yılı geride bırakan Halit Soytürk günümüzde Sancaktepe’ye hitap eden Cadde News isimli yerel haber sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır. Eşi Asiye Soytürk ile birlikte çalışmalarını sürdüren Soytürk`ün sorulan sorulara verdiği samimi yanıtlar dikkat çekiyor.
Gazeteciliğe başlamaya nasıl karar verdiniz?
Gazeteciliğe, 1990`lı yıllarda Uğur Dündar`ı takip ederek ve bununla birlikte artan merak duygum ile başladım. Kanal 7`nin açılması ile birlikte başvuruda bulundum ve kameraman olarak sektöre adım attım. Merakla başladığım bu hikayem 30 yıldır ülkenin çeşitli yerlerinde çalışarak devam ediyor.
Bu mesleği, eğitimini alarak yapmakla alaylı olarak yapmak arasında uçurumlar olduğunu düşünüyor musunuz?
Şöyle ki, okulda gördüklerinizle sahada gördükleriniz bir değil. Okulda görülen teorik bilgilerle çalışma hayatında öğrendikleriniz arasında illaki fark oluyor. Bu yüzden bu mesleği yapmak isteyenlere de tavsiyem başta yerel yayınlar olmak üzere sektöre atılıp deneyim kazanmaları. Bu sektörde en alttan başlayıp, her aşamasını deneyimleyerek bir yerlere gelmek çok daha farklı oluyor.
Sizin gazetecilik tanımınız nedir?
Başta şöyle söyleyeyim. Mesleğimiz kimseye yaranabilen bir meslek değil. Bugün yaptığımız haberle X açısından iyi olurken 5 gün sonra kötü de olabiliyoruz. Gazeteciliğin tanımına gelecek olursam, kendine has, kendi doğruları olan, kendi yürüyüşü ve duruşu olan, attığı adımı bilen kişi gazetecidir. Rüzgâra göre değil, yaşam tarzına göre değil, bildiğini uygulayabilen kişiler ama bunların da günümüzde pek şansı yok.
Gazeteciliğe başladıktan sonra hayatınızda neler değişti ya da hayata bakış açınızda neler değişti?
Gazeteciliğe 30 sene önce hemen hemen çocuk yaşta başladık. 17- 18 yaşındaydım. Gençtik. Bende otomatik olarak bulunduğum ortam değişti. Gördüğüm itibar değişti. 90`lı yıllarda daha farklıydı bugüne göre. Devlet büyüklerinin mesleğimize olan saygısı çok başkaydı. Bu beni ister istemez havaya da soktu. Bilgi dağarcığımı da çok geliştirdi. Anadolu'da gezmediğim il, görmediğim devlet büyüğü de kalmadı diyebilirim. Pek çok kişinin erişemeyeceği şeylerle karşı karşıyaydık. Dünyamı tamamen değiştirdi.
Size başka dünyaların kapılarını açtı diyebiliriz o zaman.
Açtı. Çok farklı dünyalara getirdi.
Mesleği icra ederken ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Biraz bahseder misiniz?
Mesleği icra ederken polisle göstericilerin arasında dayak yiyen birisiyim. O hengâme içerisinde dayak yiyen, komalık olan birisiyim. Bir trafik kazasının haberinin ardından 3 gün hastanede kalmışlığım var. Şimdi anlatırken gülüyoruz. Bir olayda, gergin bir ortamda ilk hedefte olan biz oluruz. Çekmeyin, niye çekiyorsunuz diye bize yönelirler. Mesleki olarak sizler de takip edersiniz. Yaşarken zor olabiliyor ama geriye dönüp bakınca tatlı anılar.
Sizce sektörde tarafsız olmak zor mu?
Tarafsız gazeteci yoktur. Her gazetecinin bir düşüncesi vardır. Tarafsız gazeteci yoktur; herkes bakış açısına göre taraflıdır. Ben de tarafsız gazeteci değilim. Olaylara ve yaşananlara göre her şey değişebilir.
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz şeyler var mı?
Ben teşekkür ederim. Eklemek istediğim şey şu ki; ileride bu mesleği yapmak isteyen arkadaşlar kendilerini her anlamda geliştirsinler. Bir branşı seçip onda uzman olsunlar. Her şeyi bilsinler, öğrensinler ama tek bir alanda uzmanlaşmayı önemsesinler.