Gazeteci Murat Ağırel: Gazeteci sorgulayıcı, şüpheci, muhalif ve halktan yana olmak zorunda
Gazetecilik Bölümü’nde Öğr. Gör. Gökhan Karakaş tarafından verilen Polis-Adliye Muhabirliği dersinde Gazeteci Murat Ağırel konuk oldu
Haber Üsküdar – Hazal Göksun
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde gazeteci Öğr. Gör. Gökhan Karakaş tarafından verilen Polis-Adliye Muhabirliği dersine gazeteci Murat Ağırel konuk oldu.
İletişim Fakültesi’nde verilen Polis-Adliye Muhabirliği dersine konuk olan gazeteci Murat Ağırel; haber konusu bulma, araştırma, belge tarama, doğrulama, yazma, kamuoyuna sunma ve fikri takip yapma gibi araştırmacı ve belgeli gazeteciliğin aşamalarını, gazetecinin görevlerini ve kendi yaşadığı deneyimleri geleceğin gazetecilerine aktardı.
“Gazeteci doğrunun tarafındadır, halkın tarafındadır, gerçeğin tarafındadır”
“Sonu nereye giderse gitsin haberinizin peşinden koşmalısınız”
‘Parsel Parsel’ başlığıyla yazdığı kitabın yolculuğunu anlatan gazeteci Murat Ağırel, “Bülent Arınç’ın Melih Gökçek’e söylemiş olduğu, onunla bütünleşmiş bir söz. Herkes böyle biliyor ama değil. Çok daha öncesinde 1994 yılında CHP Belediye Meclis Üyelerine Ankara’daki yolsuzluklarla ilgili gazeteye verdikleri demeçte yazan sözün tezahürüdür aslında. Kitabın içinde 25 yıl boyunca bir belediye başkanının yaptığı usulsüzlük ve yolsuzluklar var. Bunları yaparken gerçeğin izinden ayrılmamak gerekiyor. Birçok belge topladım. Belki de hayatımda hiç öğrenmemem gereken bilgiler öğrendim. Ama bunu öğrenmeniz gerekiyor çünkü bir hikâye yazıyorsunuz. 25 yıllık bir hikâye yazarken onun içinde var olan her şeye adapte olmak zorundasınız. Geldiğimiz noktada ise öğrendikleriniz sizleri çok farklı noktaya getiriyor. Yapacağınız işte sizi toplum önünde güvende tutacak şey belgelerdir. Aramaktan usanmayacaksınız. Hiç aramak istemeyeceğiniz bir kişi bile olsa elinize ulaşan belgeyi doğrulatmak zorundasınız. Gazetecilik etiği gereği karşı tarafın söz hakkını vermek zorundasınız ve hiçbir şeyden korkmamalısınız. Hiç kimseden çekinmemelisiniz. Sonu nereye giderse gitsin haberinizin peşinden koşmalısınız. Gazetecinin yegane görevi budur” ifadelerini kullandı.
“Önemli olan haberi doğrulama süreci, yazıya geçirme en sonuncu ve en kolay kısmı”
“Gazeteci şüpheci olmalı, hiçbir şeye inanmamalı”
Gazeteci Murat Ağırel, gazetecinin cesur olması gerektiğine vurgu yaparak gerçeği yazıp mesleği halkın yanında olarak güven kazanmak için yapmamız gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Geleceğiniz için, yarınlarınız için cesur olmak zorundasınız. Gazeteci de korkar. Ama korkularınıza rağmen yazarsanız bunun adı cesaret oluyor. Korkularınızı bastırmanız gerekiyor. Gerçeği yazmak zorundasınız. Araştırmacı gazetecilik farklı bir boyuttur. Her belge, her bilgi doğru değil. İyi analiz etmeniz gerekiyor. İyi sentezlemeniz gerekiyor. Bu da tecrübeyle oluyor. Her gördüğünüz kişiye inanmamanız gerekiyor. Gazeteci şüpheci olmalı, hiçbir şeye inanmamalı. İktidarda kim varsa muhalif olmak zorundasınız. Daima duracağınız yer halkın yanı olmak zorunda. Halkın, hakkın gazetecisi olmalısınız. Gerçeği yazdığınızda herkes sizinle aynı şekilde yol yürüyecek. Belki suya yazı yazmış gibi hissedeceksiniz. Sabah kalktığınızda sizin için çok büyük olan bir haber paylaştığınızda büyük etkileşimler alacak sosyal medyada. Ama emin olun yüzlerce insan sizin haberinizi çeşitli platformlarda paylaşarak metroda, orada, burada okuyacak. Ben bunu çok yaşadım. Marmaray’da iki arkadaş benim yazdığım haberi okuyup birbirlerine gösteriyorlardı. Biri beni takip ediyorken, inanıyorken diğeri inanmıyordu. Gazetecilerin sahtekâr olduğunu söylüyordu. Ben de tam arkalarındayım, dinliyorum. Arkadaşını ikna etmek için olur mu öyle şey, ben tanıyorum annemin arkadaşının eşi falan diyordu. Ben de araya girdim. Ne okuduklarını sordum. Yolsuzluk deyip bana baktılar. Kız birden görünce şaşırdı. Diğerine haberi ve elimdeki belgeleri gösterdim. Doğruluğunu anlatarak güvenini kazanmaya çalıştım. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmeniz gerekiyor."