Koronavirüs sürecinde markalar reklam stratejilerini değiştirdi
Reklamcı gözüyle koronavirüs; değişen stratejiler ve reklamlar
Haber Üsküdar - Saliha Meşe
Koronavirüs salgınının reklam sektörüne etkilerini ve devam eden süreci sektörden bir isim olan Kerem Elkit ile konuştuk. Kerem Elkit, markaların anlık strateji ve reklam değişikliğine gitmek zorunda kaldıklarını, ancak reklamcılığın yapısında bu gibi olağanüstü durumlara adapte olmanın da bulunduğunu belirtiyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık eğitimi aldım. Mezun olduktan sonra birçok reklamcı gibi reklam ajanslarında stajyer olarak kariyerime başladım ve yaklaşık olarak 4 yıldır bu işin içerisindeyim. Belki biraz farklı olarak, geleneksel reklamcılık değil de geleceğini daha parlak ve efektif gördüğüm dijital reklamcılık tarafındayım.
Açıkçası bu meslek ne çocukluk hayalimdi ne de lise yıllarımda ben kesinlikle bu işi yapmalıyım dediğim bir noktadaydı. Bu mesleğe karşı yeşil ışığım üniversite sınavına gireceğim zamanlarda yanmaya başladı. Bunun sebebini de yazmayı, üretmeyi sevmem ve yaratıcı bir düşünce yapısına sahip olduğumu düşünmem olarak görüyorum.
Reklamcılık kariyerinizde size en keyif veren ve sizi en çok zorlayan şey nedir?
Reklamcılık uzaktan bakıldığında çok eğlenceli bir iş olarak gözüküyor. En azından benim çevremden duyduklarım bunlar. Ancak işin içerisine girildiğinde gerçekten çok stresli bir iş. Bence bu işi keyifli hale getiren ise çalışma ortamının rahatlığı. Şu ana kadar çalıştığım her yerde zorluk veya keyif aldığım şeyler değişti fakat bu durum baki kaldı. En çok zorlayan şey ise herkesin kafasının farklı çalıştığı bir ortamda insanlara kendi düşüncenin doğru olduğunu kabul ettirebilmek, onları ikna edebilmek.
Koronavirüs salgını sizi ve işinizi nasıl etkiledi?
Öncelikle birçok şirket gibi evden çalışmaya başladık ve bence diğer mesleklere göre buna daha kolay adapte olduk. Çünkü dijital bir iş yaptığımız için daha önce de evden çalışmayı fazlasıyla deneyimlemiştik. Bizi etkileyen nokta işimizle ilgili oldu. Birçok markanın stratejileri anlık olarak değişti, proaktif davranışlar sergiledik. Bireysel veya toplum olarak virüs ile yaşamaya nasıl alıştıysak, markalarımızın da verdiği mesajlar ve yaptığı işlerle buna uyum sağlamasına katkıda bulunduk. Bu tarz durum veya krizler reklamcılığın her zaman yapısında olan ve kabullendiğimiz bir şey. Ama bu denli bir değişimle ben de ilk defa karşılaştım.
Bu süreçte işinizle ilgili nasıl süreçler geçirdiniz?
Yukarıda bahsettiğim gibi fiziksel olarak bir yer değişikliği oldu. Birçok çevrimiçi toplantı yaptık. Kendi adaptasyon ve koordinasyonumuzu en hızlı şekilde sağlamalıydık ki hizmet verdiğimiz şirketlere de doğru şekilde destek olabilelim. Çalıştığımız markaları da bazı sınıflara ayırdık. Bu sınıf olarak bahsettiğim şey ise, 'Virüsün markanın bulunduğu sektöre veya markaya doğrudan etkisi var mı? Şirketin virüsle ilgili bir yaptırımı veya adımı var mı?’ gibi daha birçok sorunun cevabı sonucunda oluşuyor. Bunlara göre de kısa süreli iletişim stratejileri oluşturduk ve hâlâ da oluşturup uygulamaya devam ediyoruz.
Şu an nasıl çalışıyorsunuz? Evden mi çalışıyorsunuz yoksa iş yerinize gitmeye başladınız mı?
İki buçuk aydır olduğu gibi hâlâ evden çalışmaya devam ediyoruz. Muhtemelen bir süre daha bu şekilde devam edeceğiz.
Peki evden çalışmanın sizin için avantajları veya dezavantajları neler?
Yaptığımız meslek zaten evden çalışmaya uygun olduğu için iş akışımızda pek fazla dezavantaj yaratmıyor, avantajları daha fazla oldu diyebilirim. Avantaj olarak öne çıkanlar; işe gidip/gelme sürem ortadan kalktı ve zaman kazandım, kendime ait bir ortamda çalıştığım için motivasyonum arttı. Olumsuz olarak ise mesai saatlerim dışında da çalışmam gerekiyormuş gibi bir algı hissettim. Bu sadece hislerimde kalmadı, çoğu zaman bu şekilde de ilerledi.
Sizce koronavirüsün reklam sektörüne etkileri neler oldu?
Reklam sektörü her zaman proaktifliğe açık. O sebeple bambaşka deneyimler yaşandığını düşünmüyorum. Negatif bir örnek olacak ama ülkemizi etkileyen bir depremde de zaten birçok aksiyon almak, ona ayak uydurmak durumundayız. Bu sadece toplumumuzu ve hayatımızı daha uzun süreli etkileyen bir durum ve buna daha geniş açıdan bakıyoruz. Net bir etki söyleyecek olursam da sektörde yer alan insanlara bu sektörün bağımsız şekilde çalışmaya uygun olduğunu göstermesi. Zaten tahmin ettiğimiz bir şeydi, artık kanıtlandı.
Koronavirüs üzerine yapılan reklamları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada çok gerçekçi bir değerlendirme yapmak pek mümkün değil. Çünkü çok hassas bir durum ve yanlış anlaşılacak bir mesaj vermek büyük sonuçlar doğurabilir. O sebeple hem reklam şirketleri hem de markalar bu süreçte biraz daha güvenli ilerledi. Evet, birbirini çok fazla tekrar eden, sürekli ‘umut’ temalı reklamlar gördük. Belki biraz sıkıcı gelmeye başladı ama her zaman da çok farklı olmaya gerek olduğunu düşünmüyorum.
Sizce salgın bittiğinde sektörde neler yaşanacak, ne gibi değişiklikler olacak?
Salgının tam olarak bittiğini varsayarsak yeni gündemler hayatımıza girecek ve yavaş yavaş bunlar unutulacak. Bu tarz durumlara karşı daha planlı olunacağını ve çalışanların çalışma biçimlerinin yavaş yavaş değişebileceğini düşünüyorum.