Trakya Gazeteciler Derneği Başkanı Orhan Doğan: Yerel basın demokrasimizin güvencesidir
Trakya Gazeteciler Derneği Başkanı Orhan Doğan ile röportaj yaptık.
Haber Üsküdar – Gökalp Güven
Üsküdar İletişim’de verilen Yerel Gazetecilik dersi kapsamında Trakya Gazeteciler Derneği Başkanı Orhan Doğan ile çalışma ofisinde bir röportaj gerçekleştirdik ve kendisine hem derneğin faaliyetleri hem de Edirne’de yerel gazetecilik hakkında sorular yönelttik.
Kendinizi tanıtır mısınız, kaç doğumlusunuz? Hangi okul mezunusunuz, gazeteciliğe ne zaman, hangi medyada ve hangi görevle başladınız?
İsmim Orhan Doğan, Samsun 1954 doğumluyum. Gazeteciliğe ilk olarak 1968 yılında İskenderun Körfez gazetesinde başladım. Ardından Tanım gazetesi, Özsoy Basın Ajansı ve Akşam gazetesinin İskenderun muhabirliklerini yaptım. 1974 yılı Eylül ayına kadar İskenderun’da talebelik yılları ile birlikte gazeteciliği de beraberinde götürdüm. 1974 yılında İskenderun’dan Edirne’ye geldim. Edirne’de de hem okulu bitirmeye çalışırken hem de çeşitli dergi ve gazetelerde yazı ve haberler yazdım. Edirne Meslek Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ne sınavla girerek öğrenimimi Gıda Teknoloğu olarak tamamladım. 1981 yılında Burdur’da kısa dönem askerlik yaptım. Askerlik dönüşü Hürriyet gazetesi Araştırma Servisi ve çeşitli dergilerde çalıştım. 1989 yılında tamamen gazeteciliğe geçerek Trakya Haber gazetesi, Trakya’nın Sesi gazetesi ve 1993 yılında da Trakya Televizyonu Haber Müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra 2000 yılında Trakya Televizyonundan emekli oldum.
Emekli olduktan sonra Edirne gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü ile çeşitli TV’lerde ve gazetelerde muhabirlik görevlerinde bulundum. Son olarak Edirne Son Haber gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yaptıktan sonra gazeteden ayrıldım. Halen kendime ait olan EDİRNE POSTASI adında bir internet gazetem bulunmaktadır.
1990 yılında kurulan Trakya Gazeteciler Derneği’ne 1993 yılında üye oldum. 1994 yılından sonra derneğin çeşitli oluşumlarında görev aldım. Son üç dönemdir de TGD’nin başkanlığını yapmaktayım. Ayrıca sürekli basın kartı sahibiyim.
Halen başkanlığını yaptığınız Trakya Gazeteciler Derneği’nin tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne zaman kuruldu, şimdiye kadar neler yaptı? Amacı ne? Kaç üyeniz var? Son olarak da Cemiyet olarak neler yapıyorsunuz?
Trakya Gazeteciler Derneği 1990 yılında 11 gazetecinin bir araya gelerek kurduğu mesleki bir oluşumdur. TGD şimdiye kadar çeşitli ulusal ve uluslararası mesleki etkinlikler gerçekleştirdi. Ayrıca meslektaşlarımızın özel günlerinde kutlama ve çeşitli konularda basın açıklamaları yaptı. Yerel gazetelerin karşılaştığı sorunları yetkili birimlere ulaştırdı. Dernek, gazetecilerin, yayın organlarında çalışanların mesleki ve sosyal değerlerini arttırıcı önlemler alınmasını sağlamak üzere çalışmalar yapmak amacı ile kurulmuştur.
Derneğimizin faal ve pasif olarak 368 üyesi bulunmaktadır. Dernek üyeleri Edirne il ve ilçeleri, Tekirdağ il ve ilçeleri, Kırklareli il ve ilçeleri ile Çanakkale ilçelerindeki gazetecilerden oluşmaktadır. Üyelerimizin sorunlarının çözümü için danışma halinde yol göstericilik yapmaktayız.
Dernek Başkanlığını yaptığınız şehrinizde gazetecilik faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç basılı gazete var, kaç bağımsız haber sitesi var? Şehrinizdeki gazeteciliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Edirne’de 15 gazete bulunmaktadır. Bu gazeteler; Edirne, Son Haber, Yeni Gazete, Edirne Haber, Vatandaş, Gündem Saros, Edirne'nin Sesi, Yenigün, Medya Keşan, Gündem, Batı Ekspres, Volkan, Hudut, Trakya ve Uzunköprü gazetesidir. Bu gazeteler Basın İlan Kurumu onaylı, resmi ilan alan gazetelerdir. Bunların dışında resmi ilan almayan 8 adet de haftalık ve günlü olarak yayımlanan gazeteler bulunmaktadır. Her gazetenin kendi haber sitesi mevcut. Bunların dışında çeşitli kişilerce amatör olarak yayımlanan haber siteleri vardır.
Şehrinizdeki medya kuruluşlarının temel sorunları nelerdir? Bu sorunları çözmek için neler yapılmalıdır? Cemiyet olarak bu konuda çalışmalarınız var mı?
Şehrimizdeki gazetelerin temel sorunlarının başında kağıt, kalıp gibi gazete basımında kullanılan girdilerin maliyetlerinin çok yüksek olması gelmektedir. Ayrıca, Basın İlan Kurumu’nca ilanlardan kesilen yüzdeliğin yüksek olması, yeterli ilan gelmemesi, yerel gazetelere çeşitli baskıların uygulanması ve yasaların yerel gazeteleri koruyuculuğunun bulunmamasını sayabiliriz.
Dernek olarak bunları zaman zaman gerekli olan yetkili birimlere aktardığımız gibi çeşitli basın açıklamaları ile dikkat çekmeye çalışıyoruz. Hatta bu konunun önemi nedeniyle, derneğimizin de üyesi olduğu, dernek başkanı olarak Edirne İl Temsilcisi de olduğum, Cumhurbaşkanlığı kararı ile kurulan Küresel Gazeteciler Konseyi çeşitli girişimlerde bulunmakta ve çalışmalar yapmaktadır.
Şehrinizdeki medyanın olumlu yönleri nelerdir? Halk gazetecilere nasıl bakıyor? Takdir ediyor mu?
Yerel medyanın önemi çok büyüktür. Temel görevi, insanların çevresinde olup bitenleri gözlemleyerek, toplumu ilgilendiren gelişmeleri okuyucuya anlaşılır bir dille sunmaktır. Halkın; çevresinde, ülkede ve dünyada neler olup bittiğini bilme ihtiyacı vardır. Temelde il ve ilçeler olmak üzere, bölgesel konuları ele alan yerel basın, bilgilendirme görevini öncelikli olarak yerine getiren kitle iletişim aracıdır. Ama daha da önemlisi, yerel basın, demokratik süreçlerin ilk basamağı olan yerel yönetimlerin denetlenmesinde öncü sorumluluğa sahiptir. Yani, demokratik toplumlarda vazgeçilmez konumda bulunmaktadır. Bu nedenle yerel basın demokrasimizin vazgeçilmezi, hatta güvencesidir. Sahip çıkmalıyız ve desteklemeliyiz.
Halk gazetelere nasıl bakıyor? Gazetecileri takdir ediyor mu?
Edirne halkı geçmişe oranla gazeteleri ve gazetecileri daha az sahiplenmektedir. Yerel basınla kent sakinleri arasındaki güçlü ilişki maalesef Edirne’de birçok ilde olduğu gibi kopmuş durumdadır. Edirne basını yaygın medyanın gölgesi altında kalmıştır. Kentimizde yaygın medyada görev yapan çok sayıda gazeteci var. Onların arasında yerel basın çalışanları adeta parmakla gösterilecek kadar az sayıdadır. Yerel yayın kuruluşlarının çoğu yaşadıkları ekonomik ve siyasi güçlükler nedeniyle varlık yokluk savaşı verir. Bu nedenle Edirneli okurlarla yerel gazeteciler arasında doğrudan ilişkinin yok denecek kadar az olduğunu söylemek yerinde olur.
Basın Kanunu ile gazeteciliği ilgilendiren bazı kanunlarda son yapılan değişiklikler hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa değişikliklerinin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında değerlendirme yapabilir misiniz?
Bu soruyu, değerli büyüğümüz Nazmi Bilgin’in açıklamasıyla cevaplamak gerekir diye düşündüm: “Bu değişiklik gündeme geldiği günden beri bu yasaya karşı ortak mücadeleyi örgütleyen basın meslek örgütlerinin başında Gazeteciler Cemiyeti gelmiştir. Gerek TBMM komisyon ve genel kurul görüşmelerinde gerekse sokak protestolarında cemiyetimiz ve birlikte hareket ettiğimiz meslek örgütlerinden oluşan Medya Dayanışma Grubu büyük çaba sarf etmiş, yasa teklifindeki bazı hükümlerin değişmesini, teklifin üç ay ertelenmesini, bazı maddelerde meslek örgütlerinin görüşlerinin alınmasını sağlamıştır. Yasa değişikliğinin olumlu yönü internet medyasında çalışan meslektaşlarımızın da gazeteci sayılarak mesleki haklara kavuşmasının sağlanabilecek olmasıdır. Bunun dışında yasada hiçbir olumlu yön yoktur. Yasa değil gazetecilere, tüm topluma ağır bir otosansür ve korku yayabilecek, internet ve sosyal medyanın yanı sıra Whatsapp gibi kapalı haberleşme programlarını ağır bir denetim altına alabilecek pek çok hüküm barındırmaktadır. Bu yasa bizim için çok açık bir ‘sansür’ yasasıdır.”
Yerel medya yaygın/ulusal medyaya göre daha mı özgür yoksa daha mı kısıtlı?
Yerel medya yaygın (ulusal) medyaya göre, bize göre daha özgür değildir. Yaygın medyada yerel güç sahipleriyle ilgili haberlere yer verilebilir ancak yerel medyada yerel güç sahipleriyle ilgili haberlere yer vermek risk almak demektir. Gazeteci, birilerini rahatsız ediyorsa işte o zaman görevini yapıyor demektir. Kimseyi rahatsız etmeyen bir gazetecilik mümkün değildir. Gazetecilik yaptığı için her görüşten ve her çevreden baskı gören meslektaşlarımız meslekte tutunmakta zorlanmaktadır. Ve her kesimin ve her görüşün tepkisiyle daha çok karşılaşan gazetecilerin yerel basında çalışanlar olduğunu düşünmekteyim. Son olarak söylemek istediğim; yerel gazete ve gazeteciler büyük bir özveriyle görev yapmaktadırlar. Halkın kendilerine göstermediği ilgiye rağmen görevlerini büyük bir başarıyla yaptıklarına inancım da tamdır. Ayrıca size de çok teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.