Üsküdar İletişim'de yeni medyada gazetecilik konuşuldu
Üsküdar İletişim'de yeni medyada gazetecilik konuşuldu
Haber: Emre Sertdemir ve Ömer Karaoğlu Fotoğraf: Onur Hamzaoğlu
2019-2020 eğitim-öğretim döneminde Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü tarafından düzenlenen bölüm etkinliklerinin ilki, İletişim Fakültesi Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan’ın moderatörlüğünü yaptığı “Yeni Medyada Gazetecilik” konulu söyleşi, DW Türkçe’den Burcu Karakaş, News Lab Turkey’den Mehmet Şafak Sarı ve Medyascope’tan Tamer Durak’ın katılımıyla gerçekleşti. Gazetecilikte güncel sorunların tartışıldığı etkinliğe İletişim Fakültesi öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.
Burcu Karakaş: “Donanımlı gazeteci donanımlı haber demektir”
Tamer Durak: “Gazetecilikte merak kadar inatçı olmak da önemli”
Öğrencilerin gazetecilik yapabilmeleri için inatçı olmaları gerektiğini ifade eden Tamer Durak konuşmasına
“Bir gazeteci birden çok dil bilmeli”
Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından yöneltilen, “Sizce öğrenciler kendilerini nasıl donatmalı?” sorusuna Tamer Durak şu şekilde cevap verdi: “Bu alanda çalışmak isteyen herkesin Türkçe dışında en az bir dili daha biliyor olması şart. Bu dil sadece İngilizce olmak zorunda da değil. Çince, Arapça, Rusça, Azerice, Ermenice gibi farklı bir dil olabilir. Birden fazla dile sahip olmak gazeteciyi her zaman bir adım öne geçirir. Öğrencilerimizin gazeteciliğe karşı bazı endişeleri varsa ve bu meslekten para kazanamayacaklarını düşünüyorlarsa iletişimin diğer alanlarında da kendilerini geliştirmeliler. Fotoğrafçılık, video haber üretimi gibi günümüzde daha popüler olan alanlar yeni iş imkânları anlamına da geliyor. Günümüzde gazeteci, yazı yazmanın yanı sıra habere katkı sağlayacak her türlü beceriye sahip olmalı ve gelişmeleri takip ederek kendini geliştirmeli.”
“Yerel gazetecilik hak ettiği değeri görmüyor”
Günümüzde yerel gazetelerin hak ettiği değeri görmediğini ve ikinci plana atıldığını söyleyen Tamer Durak, “Öğrenciler büyük medya kuruluşlarının yanı sıra yerel gazetelerde de çalışma imkânına sahip. Bugün her ne kadar tercih edilmeyen bir alan olsa da aslında insan yakınında olan haberi daha çok merak eder ve öğrenmek ister. İnsanların çevrelerinde olan olaylara karşı tepkileri ve duyguları da daha büyük olur. Türkiye’de ajans haberciliği olarak adlandırdığımız kopyala-yapıştır habercilik revaçta. Çünkü bu habercilik türü, bir yere gidip haber üretmekten daha maliyetsiz ve daha kolay. Ancak masa başında yapılan bu tür haberler büyük ölçüde ülke dışında yaşanan ve muhabir gönderilmeyen haberleri içeriyor. Bu durum Türkiye’de haberciliğin genelden bireysele doğru yapıldığının kanıtı. Oysaki Üsküdar’da yaşanan bir olay, Çin’de meydana gelen bir olaydan daha çok dikkat çeker, okunur ve toplumu ilgilendirir. Öğrenciler bu mesleği yaparken kolay habercilik yapmaktan kaçınmalı ve olay yerinden hikayelere dokunabilecekleri bir haberciliği benimsemeliler” dedi.
Mehmet Şafak Sarı: “Çok fazla yalan ve kirli haber var”
“Okullarda verilen gazetecilik eğitimlerini tamamlamaya çalışıyoruz”
News Lab Turkey’in toplumda görülen bilgi eksikliğini giderme amacıyla kurulduğunu ve eğitime de çok önem verdiklerini ifade eden Mehmet Şafak Sarı, “Okullarda gösterilen yeni medya ve gazetecilik eğitimlerini nasıl tamamlayabiliriz diye düşündük ve bazı eğitimler verilmesi gerektiğine karar verdik. Genel olarak iletişimcilere pratik eğitimler veriyoruz ve online olarak da internette pratik içerikler yayınlıyoruz. Kısa süre önce sadece kadın gazetecilere yönelik verdiğimiz bir eğitimi tamamladık. Önümüzdeki süreçlerde ise 20 öğrenciye News Lab’da 8 haftalık bir eğitim vereceğiz ve bunun devamında proje üretmeleri için maddi olarak destek olacağız. Tüm bunların yanı sıra bu eğitimlerin sürdürülebilirliği üzerine de çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Burcu Karakaş: “Yeni medya yayıncılığında sürdürülebilirlik problemi yaşanıyor”
Günümüzde gazeteciliğin ne durumda olduğuna ilişkin soruyu Burcu Karakaş; “Gazetecilik berbat bir durumda. Fakat her berbat durumdan iyi bir şeyler çıkabilir. Günümüzde ana akım medya haber yapamaz duruma geldiği için artık sosyal medya kullanılıyor. Gazeteciler sosyal medya aracılığı ile çeşitli yayınlar yapabiliyor ve büyük kitlelere ulaşabiliyor. İnternet hepimiz için bir alan açtı ama bu dışarıdan görünen kısım. Burada sürdürülebilirlik açısından bir sıkıntı var ve bunu fark etmek oldukça önemli. Ben bu işi hobi olarak değil, iş olarak yapıyorum. Ben paramı yazarak kazanıyorum. Ancak insanlar internette yazı yazmayı ve haber yapmayı iş olarak görmüyorlar. Bana zaman zaman ‘yazı yollar mısın’ diyenler oluyor. Ben de telif öderseniz tabii ki diyorum” sözleriyle yanıtladı.
“Gazetecilikte staj önemli”
Yeni medyada gazeteciliğin ele alındığı etkinlikte konuşmacıların deneyimlerini aktarmalarının ardından öğrenciler tarafından yöneltilen sorular cevaplandırıldı. Bir öğrencinin “Gazeteciliği seçtim, doğru yolda mıyım?” sorusuna Burcu Karakaş şu yanıtı verdi: “Bunu staj yaparken göreceksin. Her öğrenci, eğitim süreci boyunca mutlaka staj yapmalı. Staj süresince neyi isteyip neyi istemediğini görebiliyor ve çalışmak istediği alana karar verebiliyor. Yaz dönemlerinizi staj yaparak değerlendirebilir ve mesleğiniz için daha emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. Sana ‘kağıt getir, kağıt götür, fotokopi çek’ diyenler olabilir. Ama aslında bulunduğun yerden o fotokopi makinasının başına giderkenki süreç sana çok şey öğretecek. Bu sırada gözlemlediklerin sana çok şey katacak ve ne olmak istediğini bu şekilde göreceksin. Bu nedenle tüm öğrenciler kesinlikle her yaz staj yapmalı.”